Sanki orucu Fransızlar tutuyor!
Buralarda belediyeler çadır kurmaz, camiler süslenmez. İftar saatinden önce trafik sıkışmaz, tam saatinde hayat durmaz. Günlük yaşam devam eder gider. Bizler bir nevi dini yaşamak isterken, Fransızlar “açlığımıza” bile tahammül edemez!
Hayat böyledir işte! Kimse elinde olanla yetinmez. Ya eskinin daha güzel olduğunu söyler ki o eski günlerde de daha eski günler güzeldir, ya da hiç birini beğenmeyip daha farklısını ister. Bizler ise sadece Ramazanı olduğu gibi yaşamak isteriz.
Biz de her an gidebileceğimiz bir çadır yoktur, teravih bile zor gelir. Kim gidecek deriz şehrin öbür ucunda ki camiye? Gerçi burnumuzun dibinde olsa ne yazar? Bu sefer de ezan yok diye mazeret buluruz.
Buralarda belediye iftar vermez, verirse laiklik çarpar. Ancak Camiler bu işi yapar. Bir nebze de olsa farklı bir ayda, farklı bir ortamda olduğumuzu hissedebilmemiz için. Çadırlar cami avlularına kurulur, akşam olunca sıraya dizilir oruçtan aç olan insanlarla, imkansızlıktan aç kalanlar!
Ön sıralarda Fransızlar olur hep! Korkarlar yemek kalmayacak diye! Oruç tutanlar ise iftar saatinden önce beklemeyi gerek görmez. Zaten bir bölümü önce imamın arkasına durur akşam namazına öncelik verir, bir bölümü de sıraya geçer namaz da neyin nesi?
Yaz aylarındayız ya, iftar 21.00’den önce olmuyor. Zaten bir çok insan da Türkiye’de. Camiler boş, saflar boş. Ve her geçen gün oruç tutanlar yerine evsiz, barksız Fransızlar faydalanıyor iftar çadırlarından. İftara 1 saat kala sıraya duruyorlar. Üstleri başları perişan halde geliyorlar. Tüm günlerini içki içerek geçiriyorlar.

Birbirlerinden duyarak “bedava yemekten” faydalanmak istiyorlar. Bir tabaktan sonra bir kez daha sıraya duruyorlar, çantalarına ekmek dolduruyorlar.
Aslında İslam’ın en güzel yanlarından biri. Ramazan ayında aç insanları doyurmak. Ve bu insanlar aç! Bazıları kendi istekleri ile bu hayatı seçmişler, bazıları da çok yüksekten düşmüşler. Ramazan onlar için bir fırsat olmuş. Kimisi ailece geliyor, çoluk, çocuk! Belki uzun bir dönemden sonra ilk defa sıcak bir yemek yiyorlar.
Camilerin böyle görevler üstlenmesi çok normal. Tabii her şey imkan meselesi. Sonuçta bu iftarları cemaat karşılıyor. Fransız medyasında bunun iyi pazarlanması lazım. Ama maalesef içinde terörist, başörtüsü, laiklik olmayan haberler pek rağbet görmüyor.


Diğer bir yandan bu çadırlar dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman öğrenciler ve mültecilere ilaç oluyor. Gönül istiyor ki imkan olsa senenin 365 günü onlara bu imkan tanınsa. Zor şartlar altında yaşayan bu insanlar Ramazanda hayat buluyor. Balkan ülkelerinden, kara kıtadan, hatta Çin’den gelenler bile var.
Fransa’da camilerin sayısı arttıkça ve bu tür sosyal faaliyetler çoğaldıkça bize olan kin bir nebze azalır mı?
Fatih KARAKAYA - Haber 7
-
mete bilge 13 yıl önce Şikayet Etbence çok sevap iş yapıyorlar. türkiyede parası pulu olduğu halde sırf öğünü bedavaya getirmek isteyenelr dolduruyorlar iftar çadırlarını. adamların bahanesi de hazır. yav ilkindiyi burada kılarız, sonra iftarı da burada açarız, teravihde burda kılınır tama diyorlar. gün boyu tembel tembel oturup bir tabak çorbayı bekliyorlar. kimbilir o fransızların içinden bir tanesinin bile içi islama bu vesile ile ısınırsa kat kat daha faydalıdır. tembel müslümanı beslemektense, müslüman adayı bir hıristiyana yemek uzatmak daha sevaptırBeğen Toplam 1 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Etavrupa'daki durumlari bilmeyenler ezberden yaziyorlar..... türkiyelilerin bizim hakkimizda bir sey bildikleri yok.Beğen Toplam 4 beğeni
-
Mehdi Talebesi 13 yıl önce Şikayet Et@zehra yavuz. sizin değindiğiniz şekilde islamı zor kalıplara sokan yobaz zihniyettir, insanlara islamın kolaylığı anlatıldığı ve tabular yıkıldığı zaman islama olan tüm bu düşünceleri değişecek....Beğen Toplam 3 beğeni
-
Mehmet AYHAN 13 yıl önce Şikayet Etbir dedigin bir dedigini tutmuyor. yazar, bir kaç yazi öncesinde, zaten bizim isimiz gücümüz camii açmak nevinden diye kalem oynatmisti...siyasette yokuz falan filan diye hayiflanirken, simdi birden fransa’da camilerin sayısı arttıkça ve bu tür sosyal faaliyetler çoğaldıkça bize olan kin bir nebze azalır mı? diye soruyor. eyvallah !!!Beğen Toplam 4 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Etbence fakir fransizlarin iftara gelmesini firsat bilmeliyiz. bu günleri-geceleri firsat bilip, onlar yemek yerlerken, fransizca/almanca dilinde kazirlanan sinevizyonlar sunmaliyiz. müslümanlar bu tür faaliyetleri cogaltirlarsa, fransizlarin islam hakkindaki önyargilari cürüyebilir insallah. ama bir kisim karanlik gücler yine ayni "islami kötüleyici polemiklere" devam ederler.Beğen Toplam 4 beğeni