Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Anlat oğlum dedenin katil olduğunu!

GİRİŞ 27.08.2012 GÜNCELLEME 27.08.2012 YAZARLAR

Sarkozy gitsin de ne olursa olsun “moduna” geçtik. Hiç kimse Sarkozy kadar kötü olamazdı. O yüzden ne pahasına olursa olsun gitmeliydi. Gider gitmez de Fransa ile ilişkiler “normale” alındı. Hollande’un bu konuda ki fikirlerini, yapacaklarını beklemeden barış bayrağı dikildi.

Halbuki aylardır uyarıyoruz: Hollande’un bu konuda ki pozisyonu Sarkozy’den daha tehlikeli. Bir kez daha hatırlatmakta yarar var. 2001’de çıkartılan soykırım tanıması solcular tarafından teklif edilmiş oylanmıştı. 2006’da soykırım inkar yasası yine solcular getirmiş ancak sağcıların oyu ile geri çekilmişti.

2012 macerası da Hollande’un kampanya sürecinde söz vermesiyle Sarkozy kendi mecbur hissetmiş ve bildiğimiz yasayı yüzüne gözüne bulaştırmıştı. Şimdi ise Hollande daha da zamana yayacak bu işi. Dışişleri bakanı Fabius Anayasa Konseyinden geri dönen bir yasayı tekrar geri getirmeyi düşünmüyoruz” dediğinde daha birkaç aylık bakan olmasına rağmen Hollande tarafından yalanlanmış ve yeni bir yasanın hazırlanacağını duyurmuştu.

Ay sonunda tüm Ermeni dernekleri ile görüşecek. Anayasa uzmanları ile ortak çalışılarak yeni bir yasa hazırlanacak. Şunu da unutmamak lazım. Fransa’da eski Cumhurbaşkanları otomatik olarak Anayasa Konseyine üye oluyor. Bir sürü maddi avantajlar yanı sıra ayda 12 000 € maaş veriliyor.

Bu durumda Sarkozy de artık o konseyde. Yani yarın Ermeni meselesi geldiğinde Sarkozy eski rakibine inat hayır oyu mu verecek?

Bugün bizim gazeteler yeni uyanmış gibi Ermeni meselesinin ortaokul son sınıfta ders olarak işletileceğini duyurdu. Okullar 4 Eylülde açılacak. Kitaplar bir hafta önce hazırlanmaz ki!

Yıllar önceden müfredat belirlenir ve devreye sokulur. Bu konu Sarkozy’nin önceki eğitim bakanları tarafından gündeme getirilmiş ve karara bağlanmıştı. Yani yıllar öncesinden bildiğimiz halde, kitapların basılmasını, okulların açılmasını yani geriye dönüşün olmamasını bekledik.

Şimdi kitabı inceleyecek ve ona göre tepki gösterecekmişiz. Türkiye’nin dış politikası başarılı ya da  başarısız olup olmadığını biz karar veremeyiz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki o da günü birlik kavgalarla bir yere varılmıyor.

2 gün sonra yine kavgaya başlayacak mıyız? Suriye konusunda ortak hareket etmeye çalışan iki ülke iken Ermeni meselesinde bir biriyle kavga edecek! Ne çelişkili bir durum!

Okul kitaplarına giren ders gelecek için çok tehlikeli. Bir düşünün ki milyonlarca Fransız, geleceğin politikacıları, diplomatları, işadamları bu kitabı okuyarak büyüyecek. Gelecekte alacakları her kararı etkileyecek. Gözlerinde her zaman Ermeniler “mazlum”, Türkler ise “katil” görünecek. Hiç biri ilerde Türkiye lehine oy kullanamayacak. Nasıl ki Yahudiler hakkında kimse karşı söz söyleyemiyorsa Ermeniler da aynı kategoriye girecek.

Bu iş burada da bitmeyecek! Bir düşünün ki ortaokul son sınıfta okuyan bir Türk o dönemde 15 yaşında olacak. Tam delikanlı çağında ama ne karakteri, ne şahsiyeti ne de birikimi onu bu duruma karşı koruyamayacak. Ders esnasında öğretmeni ona “anlat evladım, deden nasıl bir katildi? Ermeni nasıl katletti?” diye soracak. O an gencin beyninde oluşan fırtınayı düşünün. Arkadaşları dalga geçecek. Tek savunması, tek argümanı “biz katil değiliz” olacak. O delikanlılık haliyle diklenecek ve derse katılmayacak, bu konuda ki sınava cevap vermeyecek.

Öğretmenler için büyük bir fırsat doğacak ve disiplin kuruluna verilecek. Belki de okul hayatını derinden sarsacak. Binlerce Türk genci böylece okuma isteği kırılacak. Zaten az olan oran daha da düşecek.

Maalesef durumun ne kadar vahim olduğunu görmüyoruz. Eğer önlem alınmaz ve kısa sürede kitaplar değiştirilmezse daha da çıkılmaz hale gelecek. 

Fatih Karakaya- Haber 7
Karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL