Fransızca öğretmenlerinin feryadı!
Artık öyle bir hal aldı ki inanın Türkiye’nin %50’sinin öğretmen olduğunu düşünüyorum. Her sene binlerce atamaya rağmen hala atanmak isteyenlerin sayısının bu kadar yüksek olması düşündürücü. Kadro yoksa neden bu kadar öğrenci var, kadro varsa neden atanmıyor?
Gerçi biz gurbetçi çocuğuyuz ya, bu işlerden anlamayız. O işi büyüklere bırakalım, bırakalım da iki gündür gerek twitterde gerekse mail ile Fransızca öğretmenlerinin çağrısına sessiz kalamazdım.
Önce gelen mailin birini sizinle paylaşmak istiyorum. Sonra da bu konu beni neden bu kadar ilgilendiriyor onu izah edeceğim.
“Sayın FATİH BEY, bizler FRANSIZCA ÖĞRETMENLİĞİ mezunuyuz. Uzun yıllardır atamamız yapılmıyor.Fransızca birçok Anadolu ve meslek liselerinde okutulmaktadır ama ya sınıf öğretmenleri ya da İngilizce öğretmenleri ek ders ücreti karşılığında Fransızca derslerine girmekteler.Bizlerse yıllardır atama bekliyoruz ve sesimizi bir şekilde duyurma çabasındayız.Sesimizi duyurmamıza yardım etmenizi talep ediyorum.
Fransızca öğretmenliği bölümü mezunları öğretmen atamalarında 20 yıllık süreçte 29 kadro verilerek vahim bir tablo oluşturmuş ve çoğu yıllarda (yaklaşık %90) hiç kadro açılmamaktadır. Anadolu liselerinde çok fazla sayıda Fransızca öğretmen açığı olmasına rağmen bu açık ücretli öğretmenlerle ve İngilizce öğretmenlerine ek ders sağlama yolları ile giderilmeye çalışılmaktadır.
Ayrıca halk arasında 4+4+4 diye bilinen yeni eğitim sisteminde oluşturulan yabancı dil ağırlıklı 5.sınıflarda seçmeli ders olan Fransızca öğretmenliğine ihtiyacın arttığı tartışılması mümkün olmayan bir gerçektir. Şu anda sayısı 10 bini geçen Fransızca öğretmenliği mezunu öğretmenler her atama döneminde kendi branşlarına ayrılan 8-1-0(sıfır(yani hiç kadro yok(yani olmamak))) gibi komik kadrolara maruz bırakılmaktadır. Bu yüzden kendi alanlarımızda derece yaparak ilk 10’a, ilk 20’ye girmemize rağmen atamalarımız yapılmamaktadır. Bu çok vahim bir durumdur ve gerçek bir mağduriyettir.
2.yabancı dil ve Fransızca Öğretmenlerinin bu durumu Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük eğitim sorunlarından biridir. Bu durumun vahameti apaçık ortada iken hiçbir yetkilinin bu duruma el atmaması çok üzücüdür. Biz 2.yabancı dil öğretmenleri ve Fransızca öğretmenleri olarak Fransızca ve Almancaya bu saatten sonra 3 haneli kadrolar ( 100-200-300-400-700-1000 ) verilmesini istiyoruz.Çok şey istemiyoruz.
Fransızca öğretmenleri olarak yetkililere sesleniyoruz. Bizler bu ülkenin üvey evlatları değiliz. Bizler de 5 yıllık(buraya dikkat)eğitim fakültesi bitirmiş, Kpss’de 80 ve üstü puanlar alan öğretmenleriz. Kendi alanlarımıza yeterli sayıda kadro açılmasını ya da bize alanlarımıza uygun ( İngilizce-Türkçe ) kaynak alanlar açıp mağduriyetimizi gidermenizi istiyoruz.
Kamu kuruluşlarında Fransızca Öğretmeni istihdam edilebileceği kadrolar açmak Devlet Personel Başkanlığının yetkisindedir. Yıllardır süren bu adaletsiz atamalara bir an evvel son verilmeli, 2.yabancı dile ve Fransızca Öğretmenliğine hak ettikleri önem verilmelidir. “
Evet anladığımı kadarı ile Fransızca öğretmenleri mağdur durumda. Ancak şu bir gerçek ki Fransa, Almanya’dan sonra Avrupa’nın en güçlü ülkesi. Tüm dünyada etkinliği olan, Afrika’nın yarısından fazla ülkede Frankofoni adıyla Fransızca konuşan ülkeleri birleştiren, biraz da emperyalist hedefleri olan bir ülke.
Şu anda biz en çok muhalefet eden ülkelerin başında geliyor. Ermeni meselesi sulandırıp önümüze koyan yine Fransa! O halde Fransa’ya karşı kozlarımızı oynamak zorundayız. Fransızca bilenlerin sayısını arttırmalıyız. Yetiştirdiğimiz diplomatlar, siyasiler ana dilleri gibi Fransızca konuşmalı.
Maalesef biz de İngilizce ana dil olmuş. Buraya gelen konsolos olsun, diplomatlar olsun, siyasiler olsun Fransızca konuştuklarında biz bile anlamıyoruz. Eğer büyük oynamak istiyorsak Fransızca en ağırlıklı dillerden biri olmalı.
Bu sayede muhatabımıza derdimizi daha kolay anlatabileceğimiz gibi, bilgi ve belgelere ulaşmada, anlamakta, derlemekte ve karşı argümanlar yazmakta çok daha öne geçmiş oluruz.
Lobi çalışmalarında en önemli unsur elemanın olmasıdır. Fransızca bilmeden, basında çıkanları, arşivleri, bilimsel yazıların yazılması ve Fransa ile ilişkilerin gelişmesi mümkün değildir. “Düşmanını iyi bileceksin, iyi cevap verebilesin”.
Elbet Fransa ile ilişkilerimiz olmasa da olur diyenler olabilir. Ancak gerçekçi olmakta fayda var. Fransa istesek de istemesek de güçlü bir ülke. İster karşımıza alır sürekli kavga ederiz, ister ortak değerler etrafında buluşabiliriz.
Sonuçta her ülke kendi çıkarı için çalışacak. Biz bu ortaklıkta kazançlı mıyız değil miyiz ona bakmamız lazım.
Fransa gündemi takip etmeyen, iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerle bu iş olmayacağı için acilen Fransızca eğitimine önem verilmeli.
Bu vesile ile de Fransızca öğretmenlerine, adaylarına tüm muhabbetlerimi iletiyorum.
karakaya.fatih@gmail.com
http://twitter.com/fkarakaya
-
fransızca öğretmeni 13 yıl önce Şikayet Etfransızca öğretmeni. yorumları hayretle okudum burda bir mağduriyet söz konusuyken ve en önemlisi duyarlı olmamız gerekirken insanları suçlamak ne kadar doğru, araştırmadan bir konuda yorum yapmak haksızlık etmek hangi etik anlayışa sığar? insanları yetersizlikle suçlamak ve genellemek yanlış bir yaklaşım,fransızca öğretmenlerinin birçoğu kendini yetiştirmiş fransada yaşamız donanımlı fransızcaya hakim hocalarımızdır. konuya dönecek olursam ikinci yabancı dil dünya ülkelerinde eğitimde yerini alırken biz de sadece tek dil verilmesi fransızca öğretmenlerine haksızlıktır. elbette herkes devlette olmak zorunda değil konumuz devlet ya da özelde çalışmak da değil sorun şu ki fransızca öğretmenlerinin yüzlerce mezunun yüzde birinin bile devlette kendi alanında çalışamaması bunun için destek bekliyoruz lütfen siz de bu konum da olabilirdiniz soruna dışardan bakmak daha basit biraz duyarlılık...teşekkürlerBeğen Toplam 12 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Etsorun, fransizca bilenlerin azligi degil, fransizca'nin ortalama ögretilmesi, profesyonel olmamasi. fransizca ögretmenleri dolmecer yetistiremiyorlar. siyasi ve diplomatik iliskiler icin en yüksek fransizca egitimi lazim.Beğen Toplam 7 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Ettercümanligi yabanci dil ögretmenleri degil, profesyonel dolmecer-okulu mezunlari yapar almanya'da. siyasi meseleler, diplomatlar konusu: yabanci dil ihtiyaci, yabanci dil ögretmenleriyle kapatilmiyor. bu durumlar icin hususiyetle dolmecerler yetistiriliyor, profesyonel dolmecerlik okullarinda. böylece profesyonel tercümanlar oluyor. fransizca-ögretmenligi diplomasiyla, tercümanlik yapilamaz, acemi kalir. yanlis ve eksik tercümeler yaparlar onlar.Beğen Toplam 4 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Etalmanya'da hicbir ögretmene atama garantisi yok,türkiyedekiler sanki haklariymis gibi yaziyorlar. türkiyedeki ögretmenlerin bu "atama da atama" dayatmalarini hic ama hic anlayamiyorum. almanya'da bir ögretmen para gelen bir is yeri buldu mu, girip calisiyor. illa atama isterim, illa memur olmak isterim gibi istekleri olmadi hic....madem fransizca ögretmenliginin kadrosu bu kadar düsük, baska bir dersin ögretmenligini okusalardi. almanya'da da 2.yabanci dil fransizca, yani ingilizce ögretmenine daha fazla ihtiyac var.Beğen Toplam 4 beğeni