Faizsiz bankacılık beklentisi!
Dünya markası olmak, dünyada isim yapmak her markanın harcı değildir ama ilginçtir ki bir çok yabancı banka Türkiye’de banka satın alırken, ortak olurken bizimkiler hala nende yoklar anlamış değiliz.
Halbu ki başta Almanya olmasına rağmen Fransa’da milyonlarca Türk müşteri potansiyeli var. Bunun yanı sıra binlerce şirketler var. Aralarında cirosu milyonu geçen işletmeler de var. Gerek bireyseller, gerek şirketler sonuçta Avrupa bankalarında hesap açmış durumdalar.
Eğer bir Türk bankası ciddi şekilde Avrupa’da şubeler açarsa çok kısa zamanda büyük müşteri sayısına ulaşabilir.
Öte yandan ve daha önemlisi Faizsiz bankacılık beklentisidir. Bildiğiniz gibi İngiltere bu konuda çok öndedir. Bir çok Arap bankası orada faizsiz bankacılık yapabilmekte. Devlet eliyle de teşvik edilen bu sektörde milyarlardan bahsediliyor.
Fransa’da ise durum farklı. Laiklik uygulaması yüzünden yıllarca bu sektör engellendi. Ancak krizle birlikte yeni sermaye arayan Fransa biraz yumuşamaya başlamıştı.
Sarkozy döneminin finans bakanı ve şu an IMF’nin başında olan Lagarde başlattığı çalışma ile faizsiz bankacılığın önünü açtı. Bu alana ilk yatırım yapan banka ise FAS asıllı bir banka oldu. Ancak Lagarde’ın IMF’nin başına geçmesi tüm çalışmaları yavaşlattı.
Yeni bakanlar onun kadar istekli davranmadı. 3 yıldır süren çalışmalar neticesinde daha geçtiğimiz ay ilk faizsiz kredi verilebildi.
Ancak bu kredinin bir çok sorunu var. En önemlisi de sadece 10 yıllık vadeli olabilmesi. Klasik kredilerin 25 hatta 30 yıl olduğu bir yerde 10 yıl hayatını iyi kazanan bir vatandaş için bile çok zor.
Diğer yandan şimdilik sadece bir tek banka bu krediyi verebiliyor ancak sadece Paris şubesinde mümkün. Diğer şubeler ne zaman başlayacaklarını bile bilmiyorlar. Şunu da hatırlatmakta yarar var. Bu tür krediler sadece mülk alımında izin veriliyor. Araba ya da malzeme gibi hatta iş açmak için izin verilmiyor.
Klasik kredilere göre çok daha pahalı olan faizsiz krediler ayrıca KDV ve ek vergiye tabii tutuluyor. Bu durumda bu kredi çok cazip gelmiyor. Kafa karıştıran diğer durum ise vade farkı. 5 yıllık kredi ile 10 yıllık kredi arasında büyük fiyat farkı ortaya çıkıyor ve ister istemez insan klasik kredi ile farkı ne diye sormadan edemiyor.
Sonuçta faizsiz sistemde mülkü banka alıp kar yaparak başkasına satıyorsa vade ne kadar olursa olsun satış fiyatı değişmemesi lazım. Bizim faizsiz bankacılar neden vade farkı uyguluyor anlamış değilim.
Eğer Türkiye’deki gerek klasik gerek faizsiz bankacılar Avrupa’da şube açarsa bunun bir çok avantajı olacak:
- Avrupa’lı Türkler, Türk bankalarına para yatırarak ekonomiye katkıda bulunacak
- Her sene izine gelirken büyük riskler alıp, ceplerinde nakit para ile tehlikeli ülkelerden geçmeyecek.
- Kredi kartları ile Türkiye’de para çekebilecek
- Kredi ihtiyaçları daha kolay karşılanabilecek
- Hatta Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik olabilecek
Ancak şimdilik bankalarımız pek istekli gözükmüyor. Bunun sebebi Türkiye’de ki banka kullanıcılarına istedikleri gibi masraf çıkartan bankalar, Avrupa’da bunu yapamayacaklarını bildikleri için olmasın!
Fatih Karakaya - Haber 7
Karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya
-
beyza 13 yıl önce Şikayet Etdört gözle bekliyoruz. ilk işimiz ev almak olucak.biz çok araştırdık, faiz kullanmıyoruz ama faiz vermeninde şakası yok.hatta arap lar bile cok rağbet gösterirler.bekliyoruzBeğen Toplam 3 beğeni
-
zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Ettürkiye'deki bankalar böyle bir firsati kacirirlarsa..... ...kendileri kaybeder. avrupa-standardlarina uymak istemeyip, kar-etmekten mi cekiniyorlar? anlayamiyorum...Beğen Toplam 8 beğeni