Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Karikatür krizinin (kötü) sonuçları!

GİRİŞ 25.09.2012 GÜNCELLEME 25.09.2012 YAZARLAR

Tüm dünya öfkelenmiş ve boykot çağrıları yapılmıştı. Daha sonra ortalık sakinleşti! Taki yeni provokasyonlar başlayana kadar. İlk önce kim olduğu belli olmayan bir adam örneğinden milyonlarca olan bir video yayınladı. Daha önce bu tür videolar kaç kez yayınlandı. Ancak neden bu sefer çok farklı ses getirdi? Kimler halkı galeyana getirdi? 

Her zaman olduğu gibi Müslümanlar provoke olup yakıp yıktılar. Bir taraftan İslam hoşgörü dinidir dediler bir taraftan etrafı yağmaladılar, polisle çatıştılar. Hatta ölenler, yaralananlar oldu! Ettikleri hiçbir işe yaramadığı gibi tam tersine zararı daha çok oldu.

Artık Müslümanlar kendine gelmek zorunda. Zaman ve mekan değişti. Artık savaşlar caddelerde bağırmakla, hamasi sloganlarla kazanılmıyor. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış misali bir durum var ortada. 23 yıl önce Salman Rüşdi'nin katli vaciptir, öldürene ödül vardır fetvası verdiler de ne oldu? Müslümanlara bir katkısı oldu mu?

Tüm dünya (onların tabiriyle) kudurmuş Müslümanları izledi. Batıda yaşayan Müslümanlar zor durumda kaldı. Elbet Peygamberimize yapılan hakaretlere sessiz kalamayız. Ama artık akıllı davranmak zorundayız.

 

Bunu fırsat bilen Charlie Hebdo gazetesi (ki Türkiye'den Penguen tarzı bir gazetedir) hemen yine İslama, Müslümanlara ve Peygamberimize hakaret eden karikatürüler yayınladı. Daha önce de bunu yapmış ve her seferinde ifade özgürlüğü maskesiyle karşımıza çıkmıştı.

Önce şu soruyu cevap vermek gerekiyor: Charlie Hebdo gazetesi nasıl bir gazetedir? Charlie Hebdo sözde komik karikatürler yayınlayan, dini olan ne varsa düşman olan bir karikatür gazetesidir. Zamanında çok satan ancak son yıllarda sürekli para kaybeden bir gazete. Buna rağmen hala kapanmayan (kapatılmayan) gazete arada sırada İslam'a saldırarak satışlarını artırmaya çalışıyor. 48 000 adet satan gazete 2006 yılında Danimarka karikatürlerini yayınlayarak 400 bin adet satmıştı. Son olayda ise 75 000 adet birkaç saat içinde satıldı.

Geçen yılda aynı şekilde provokasyon yapan Charlie Hebdo binasına saldırı olmuş ve gazetenin yöneticileri kanal kanal gezerek her şeylerini kaybettiklerini, tüm bilgisayar ve arşivlerinin yandığını iddia etmişti. Ancak yangından bir gün sonra bu gazetenin bilgisayarlar bakımlarını yapan firma ne kadar güvenli firma olduklarını göstermek için her şeyin korunduğunu ve yedeklendiğini anlatıyordu.

Her nedense o günden sonra o firma yetkilileri bir daha tv'ye çıkmadı. Fırsatı nakite çeviren Charlie ise 30 bin € toplayarak yepyeni bir binaya hem de bedava kullanım şartıyla taşındı.

O dönemden beri Müslüman dernekler mahkemeye gitmesine rağmen, her seferinde mahkeme ifade özgürlüğünü ve laikliği ön plana çıkartarak gazeteye hak verdi.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Batıda İslamofobi artık doğal sürecine geçti. İsteyen istediği gibi İslamı hakaret derecesine varacak kadar eleştiriyor. Müslümanların can ve Mal güvenliği ayaklar altında. Her geçen gün açıktan saldırılar yapılırken vatandaş arası günlük kavgalar çerçevesinde değerlendiriliyor.

Bu durumda bir çok Müslüman çaresiz kaldığını düşünüyor ve haklı davasında haksız duruma düşüyor. Filmi ve karikatürleri protesto etmek isteyen bir grup, Elysee sarayına 200 metrede izinsiz gösteri yaptı. Sokak ortasında namaz kılıp Cumhuriyet yasalarını tanımadıklarını duyurdular! 200 kişinin katıldığı gösteride 150 “islamist” tutuklandı.

 

Ardından her şey çorap söküğü gibi geldi. Türkiye'de izinsiz gösterilerde tutuklananlar olunca krize giren batı, çok sert açıklamalar yaparak tüm gösterileri yasakladı. Özgürlükçü Fransa o kadar korkutuyordu ki tüm imamlar, camiler, dernekler sükunete çağırdı. Hiçbir gösteri teşebbüsü bile olmadı. Medya her gösteri yapanı terörist gibi tanıtmaya başladı.

 

Milyarlarca insan bu yaptığınızı hakaret olarak algılıyorum dedikçe “pis fanatikler, pis teröristler, pis gericiler” cevabı alıyor. “Bizim ifade özgürlüğümüz var, bizim için kutsal” diyorlar. Aynı özgürlüğü başka alanlarda kullanamıyorlar tabii. Ya da aynı özgürlüğü bize vermiyorlar.

Evet tüm bunlar canımızı sıkıyor hatta canımızı yakıyor. Çaresizlik içinde olduğumuzu hissediyoruz. Her şeye rağmen sakin olmamız gerekiyor. Hiçbir şekilde ellerine malzeme vermememiz gerekiyor. Bize düşen o yüce dinimize yakışır cevaplar vermek.

Elbet mahkemeye gitmeliyiz, her seferinde kaybetsek de asla vazgeçmemeliyiz. Bunun yanı sıra boş işlere milyonlar yatıracağımıza Hollywood en büyük yönetmen ve oyuncularıyla film yapmalıyız. İster kabul edelim, ister etmeyelim bu yıldızların insanlar üstünde etkisi büyük.

Bir deli kuyuya taş atıyor 2 milyar Müslüman taşı çıkartmak için kuyuda boğulurken ırkçı partiler de rahat durmuyor. Protestolardan önce filmden bir çoğunun haberi olmazken, şimdi Almanya filmi sinemalarda yayınlama tartışması yapıyor. Fransa'da Marine Le Pen kesinlikle başörtüsünün ve Kipanın (Yahudi takkesi) sokaklarda yasaklanması gerektiğini anlatıyor. Hatta diyor “aslında Yahudilerle sorunumuz yok. Onlar çok iyi derecede entegre olmuş durumdalar. Ama yasalar herkes için geçerli olduğu için onlarda bu fedakarlığı yapmak zorundalar diyebiliyor.

Tüm politikacılar da şok olmuş numarası yapıyor, itiraz ediyor ama gerisi yok. Çünkü gün geçtikçe halk artık bu tür söylemleri kabul ediyor. Tüm medya kaç gündür bu kadını konuşuyor, konuşturuyor. Birkaç yıl sonra tüm partiler aynı söylemleri parti programı olarak sunacak. O zaman siz görün ifade özgürlüğünü!   

Fatih KARAKAYA - Haber 7

Karakaya.fatih@gmail.com

http://twitter.com/fkarakaya

YORUMLAR 2
  • zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Et
    saldirgan, öfkeli müslüman erkekler gösteriliyor hep ekranlarda. ne var o kadar bagiracak, insanlari öldürecek? müslümanlar o kadar saldiriya gecti ki, 100den fazla insan öldü, sacma bir film yüzünden! avrupalilarin elinde de hep bu hakaret alternatifi oldugu icin, müslümanlarla kukla gibi oynuyorlar. karli cikiyorlar. hem para kazaniyorlar, hem güya ne kadar özgür düsündüklerini ispat ediyorlar, hem de müslümanlarin ne kadar gecimsiz-anlayissiz-saldirgan olduklarini (!) göstermis oluyorlar...
    Cevapla
  • zehra yavuz 13 yıl önce Şikayet Et
    fransa'da cumhuriyet yasalarini tanimayan müslüman, o ülkeyi terketmeli.... cünkü islam seriati'na göre bir müslüman...1-yasadigi yerin kanunlarini kabul etmiyorsa, 2-baska alternatifler varsa (mesela islami rahat yasayabilecegi, sözlü-fiziksel saldiriya ugramayacagi ülkeye hicret etmeli. peygamber efendimiz de bunu yapti. bir müslüman yasadigi yerdeki kanunlari degistiremiyorsa, elinden birsey gelmiyorsa, islami rahat yasayamayacagindan endise ediyorsa, hicret etmeli. böyle devam ederse, hep islam'a ve müslümanlara kötü imaj oluyor. müslümanlara hakaret edenler, saldiranlar, bu tür olaylar yüzünden hakli gibi görünüyor. fransa onlarin memleketi.
    Cevapla