Fatih Karakaya
Fatih Karakaya
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Sarkozy gitti! Sarkozy Geldi!

GİRİŞ 20.11.2012 GÜNCELLEME 20.11.2012 YAZARLAR

Hiper medyatik, her şeyi kontrol eden, zenginlerin dostu görünmekten çekinmeyen bir adamdı. 30 yıldır siyasette deli gibi savaştı. O kadar hırslıydı ki dönemin güçlü Jacques Chirac'ına karşı bile tavır aldı. Sonra onun döneminde yine bakan oldu yine rest çekti. Chirac ondan kurtulmak isterken içişleri bile yapmak zorunda kalmıştı.

2007'de seçildiğinde iyi bir görüntü ile başladı. Herkesle iyi geçinmek istiyordu ama kısa sürede gerçek yüzünü gösterdi.

Türkiye düşmanlığı ayyuka çıktı. Türkiye ziyareti ki o da G8 zirvesi içindi. Ardından aşırı derecede İsrail aşkı, Siyonizm savunuculuğu ve Müslüman düşmanlığı. 2012'de kaybedeceğini bile bile yine Müslümanlara cephe aldı. Fransa'lı Müslümanlar hiçbir zaman onun dönemindeki kadar zorluklar yaşamadı. Politikasıyla bir çığır açmış ve artık Müslümanları aşağılamak, hatta canlarına mallarına kast etmek günlük yaşantımız oldu.

Seçimleri kaybedince bir anda ortadan kayboldu. Her seferinde siyasetten sonra çok zengin olmak istediğini söylüyordu. Avukatlık mesleğine geri döndü. Ayrıca Anayasa Konseyine otomatik olarak üyelik kazandı ve sırf buradan bile ayda 12 000 € kazanmaya başladı. Fas'tan 3 milyon değerinde villa aldı. Büyük bankalar için konferanslar vermeye başladı. Yarım saat için 200 bin € aldığı söyleniyor.

Yakınlarına göre ise Sarkozy artık siyasete asla dönmeyecek. Bir vakıf kurarak orta doğuda Demokrasinin gelmesi için çalışacak. Yani Müslümanlara savaş açan adam Suudi Arabistan'a demokrasi gelmesi için çaba sarf edecek!

Kendisi sözde siyasetten ayrıldı ama başlattığı siyasi söylemler daha da sertleşerek merkez sağ partide artık parti programı oldu. Sarkozy'nin ardından UMP partisinde liderlik yarışı başladı. Bir çok aday adayı ortaya çıktı ama sadece ikisi adaylık için gereken imzayı toplayabildi.

Cumhuriyet tarihinde en uzun süre başbakanlık yapan, Sarkozy'nın bile görevden alamadığı François Fillon favori adaydı. Tüm anketlerde %60 gibi ezici bir çoğunlukta kazanacağı söyleniyordu. Fillon ilk başta sağın merkezinde gibi görünüyordu. Başbakanlığı dönemimde de dengeli siyaset izlemeye çalışıyordu. Ama iş 2017'de cumhurbaşkanlığı seçimi olunca ve de karşısında ki aday sağın en ucundan gidince o da aynı telden çalmaya başladı.

Karşısında ki aday ise şu anki UMP'nin genel sekreteri François Copé vardı. Copé Yahudi asıllı olup son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm Siyonistlere çağrı yaparak Hollande'un seçilmesi durumda Yahudiler için kara bir dönem olacağını savunan adamdı. Parti içinde Sarkozy'den daha sert, yabancı düşmanı, ırkçı, peçe ve sokak namazlarını yasaklayan adam olarak ortaya çıktı.

Aşırı sağ partinin programını kendi partisine uygulayan biri idi. İç kampanya döneminde “beyazlara karşı” ırkçılık yapılıyor ve “Müslüman çocuklar Ramazanda Fransızların elinden pastayı alıyor” (http://www.haber7.com/fatih-karakaya/haber/938343-carsafli-kiz-ile-pasta-hirsizi) çıkışlarıyla gündem oldu.

Sarkozy'nin oğlu ondan yana tavır aldı. Böylece Sarkozy'nin de kimi desteklediği ortaya çıktı. Ve Pazar günün yaklaşık 180 000 üye liderlerini seçmek için oy kullandı.

Herkes Fillon kazanacak derken akşam saatlerinde her iki taraf ta kazandığını diğer tarafın hile yaptığını savundular. Orta Doğuya demokrasi getirecek adamlar seçimlerde hileden bahsediyordu.

Sonuç o kadar sıkıydı ki UMP'nin seçim komisyonu sadece Pazartesi geç saatlerde sonucu açıklayabildi. Ve Copé 87388 oyla yani sadece ve sadece 98 oy farkıyla partinin başına geçti.

Bundan sonra Müslümanlar için daha zor dönem başlıyor. Zaten her hafta Medya İslam ile ilgili bir kötü yayın yapıyor. 2011 yılına göre Müslümanlara saldırılarda %42'lik bir artış var. Cumhurbaşkanı Hollande Yahudileri korumayı Milli bir görev sayarken, Müslümanlara tek bir mesaj bile göndermedi.

Bu da yetmezmiş gibi söz verdiği halde yine 1981'de Mitterand gibi cayarak yabancılara oy kullanma hakkını başka bir bahara bıraktı. Gerekçe olarak da toplumsal mutabakat olmadığını söyledi. Ama yine mutabakatın olmadığı eşçinsel evlilik ve evlatlık edinme hakkı apar topar bakanlar kurulundan geçti.

Karşı çıkanlar aşırı dinci olarak gösterilirken Eşcinsel Müslümanlar(!) da ön plana çıkartıldı. Neymiş beyefendinin biri eşcinsellere cami açacakmış, neymiş efendim Amerika'dan gelen bir imam hamfendi! İki bayana dini nikâh kıyacakmış. Allah bunu yasaklamıyormuş! Medya şişirip duruyor, karşı çıkan Müslüman olursa hemen etiket hazır!

Yani anlayacağınız sağa baksan pislik, sola baksan pislik gel de tiksinme! Ama sonuçta her toplum hak ettiği gibi yönetiliyor!

Sonuçta Sarkozy gitti diye seviniyorduk, Sarkozy'i mumla arayacağımız günler bizi bekliyor.

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
 http://www.twitter.com/fkarakaya

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL