Avrupa Konseyi Daimi temsilcisi Rauf Engin Soysal beyin yanı sıra Anayasa Mahkemesi üyeleri de vardı. Haşim Bey salona girdiğinde tek tek bütün misafirlerle el sıkıştı hal hatır sordu. Daha önce sadece televizyondan gördüğüm Haşim Bey beyefendiliğiyle göz dolduruyordu.

Resepsiyon resmiyetten uzak hoş bir ortamda geçti. Başkonsolos bey ve eşi misafirlerle birebir ilgilendiler. Bir zamanlar bu tür yerlere "beyaz Türklerden" başka kimse giremezdi.

Tabii gazeteciler olarak bizim de Haşim Bey'e sorularımız vardı. Sağ olsun kendisi de bizi kırmayarak kıymetli vakitlerini bize ayırdı. Tabii burada şunu da öğrendim: ünlü kişilerin bazı demeçlerini istediğiniz gibi çevirebiliyorsunuz. Bir gazeteci arkadaş "Yeni Anayasa mı yoksa siyasi partiler yasası mı öncelikli?" diye sorduğunda Haşim bey "samimiyetle söylüyorum, elbet siyasi partiler yasası" dedi. Ancak bundan "anayasa öncelikli değil" demek ancak art niyetten başka bir şey olamaz.

Haşim Bey açıklamalarında Türkiye'nin çok ilerlediğini, özgürlükler açısından çok daha güzel günler yaşayacağını söyledi. Temennisinin yeni anayasanın bir daha değiştirmeye gerekmeyecek şekilde hazırlanması olduğunu bildirdi.

Pınar Selek olayı

Pınar Selek olayı Fransa'da çok geniş bir şekilde yer buldu. İlk defa bir üniversite ve bir belediye başkanı bir davaya heyet gönderdi. Üniversite'de bir saat iş bırakma eylemi yapıldı. Bunu kendi vatandaşları Florence Cassez için bile yapmadılar. Burada yaşayan Türkleri zor durumda bıraktı. 3 sefer beraat eden bir insan aynı mahkeme tarafından nasıl tekrar yargılandı anlaşılır gibi değil.

Pınar Selek'i yakından tanıma fırsatı buldum. Kendisi özgürlüklerden yana bir insan. Başörtüsünü de savunuyor, Kürt haklarını da. Asla Türkiye ve hükümet aleyhine konuşmuyor. Ancak buraya geldiğinde yalnız kalmış. Muhafazakâr kesim hemen suçlu ilan etmiş. Dolaysıyla da özellikle Türk kimliği taşıyıp Türkiye düşmanı insanlar sahip çıkmış. Onun nezdinde hükümeti vurmak istiyorlar. Ancak Pınar Selek açıklamalarında olayın 1998 yılında başladığını, bu hükümetin yetersiz olsa da çok ilerlediğini, derin devletin "operasyonlara" rağmen devam ettiğini söylüyor.

Açıkçası entelektüel yönü öne çıkan, fırsatı olmasına rağmen Fransa'ya iltica talebi bulunmayan, bu olayı fırsat bilip Türkiye'yi eleştirmeyen bu kadının suçlu olduğuna inanmıyorum. Başkası olsa inanın her gün kanal kanal dolaşarak Türkiye'yi yerden yere vururdu. Etrafında ki insanlar bunu yapmaya devam ediyor ama kendisi asla bizi üzecek bir açıklama yapmadı. Ve gün geçtikçe onun suçsuzluğuna inananların sayısı gün geçtikçe artıyor!

Tabii Haşim Bey burada iken bu konuyu da ona sorduk. Kendisi önce dosyanın içeriği ile buraya yansıtılanların farklı olabileceğini, davanın devam ettiği için ve hatta konunun bir gün Anayasa Mahkemesine gelme ihtimali nedeni ile yorum yapamayacağını söyledi.

Yeni Anayasada Yurt Dışı Türkleri

Benim en çok merak ettiğim konulardan biri de Yurt Dışı Türklerinin durumu idi. Maalesef şu anki haliyle pek gündeme yansımıyor. Bildiğimiz kadarı ile sadece oy hakkı gündemde. Ancak eksiklik o kadar çok ki!

Bir kere Yurt Dışı Türklerin varlığı anayasada yer alması lazım. Bir tanımlama getirilmesi lazım. Özel bir yer ayrılması ve dünyanın neresinde olursa olsun koruma altına alınması lazım. Resepsiyona katılan AK Parti Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara hanımın da gündeme getirdiği gibi Avrupa'da yaşayan Türkler aşırı derecede devlet şiddetine maruz kalıyor. Belçika'da 2 çocuğu cinayete kurban giden ve yaklaşık 2 yıldır cesetlerini alamayan ailenin hikâyesini duymuşsunuzdur. Savcı bir türlü cesetleri vermediği gibi bir de "bakım" parası alıyor.

Diğer yandan Fransa, Belçika veya Almaya gibi ülkelerde hapishanelerde ya gardiyanlar ya da diğer mahkûmlar tarafından öldürülen Türklere "intihar" raporu veriliyor. Artık bu tür olaylar olmamalı. Nerede bir Türk vatandaşı ölürse otomatik olarak soruşturma başlatılmalı ve koruma altına alınmalıdır.

Ayrıca birçok ülkenin yurt dışı milletvekili varken Türkiye'nin olmaması çok üzücüdür. Her ne kadar Avrupa'dan gelip milletvekili olan arkadaşlar olsa da seçim bölgesi yurt dışı olmadıkça asla yeterli olmayacaktır.

Haşim Bey bu konuda oy hakkını öne çıkarmakla yetindi.

Ancak ümidimiz odur ki yeni Anayasa bu konuyu es geçilmesin.

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya