Tahran’ın yeni gerçeği!
12 Gün Savaşı…
45 yıldır süren vekâlet mücadelesini doğrudan bir çatışmaya dönüştürmüştü…
Haziran 2025'te İran ve İsrail arasında yaşanan 12 Gün Savaşı, İran İslam Cumhuriyeti'nin askeri, stratejik ve ideolojik çerçevelerindeki kritik zayıflıkları ortaya çıkararak Tahran için bir dönüm noktası oluşturacaktı…
Malumunuzdur;
İran ve İsrail, kırk yılı aşkın bir süredir toprak anlaşmazlıklarından ziyade ideoloji ve stratejik rekabetle tanımlanan bir yarış içerisindeydi…
Fakat Tahran yönetiminin siyasi ve askeri hedeflerine ulaşamaması, iktidarın güvenilirliğini zedeledi…
Caydırıcılığının sınırlarını ortaya koydu ve geleceği hakkındaki iç tartışmaları da körükledi şüphesiz…
Nitekim 1979 İslam Devrimi'nden bu yana, kimliğini ve meşruiyetinin büyük bir kısmını Batı’ya karşı muhalefet, Hizbullah ve Yemen Husileri gibi Şii silahlı gruplara yönelik destek ve "Siyonist rejimi" ortadan kaldırmaya yemin etme üzerine kuran Tahran’ın stratejik tutarlılığını kaybettiği öngörüleri paylaşılmakta…
Dolayısıyla bu durum, İran'ı gelecekteki krizlere karşı savunmasız bıraktığı yorumlarına kapı aralıyor…
7 Ekim 2023, ilişkilerde önemli bir dönüm noktası oldu...
İran yönetiminin Hamas, Hizbullah ve vekillerine verdiği destek, çatışmayı gölge savaştan doğrudan tırmanışa taşıdı.
12 Gün Savaşı sadece kısa süreli bir çatışma değil, aynı zamanda Tahran’ın iç yapısında, stratejisinde, politika belirleme süreci ve uzun vadeli dönüşümü üzerinde derin etkiler yaratan bir kırılmaydı….
En hızlı ve görünür sonuç, elbette İran'ın nükleer ve askeri altyapısına indirilen yıkıcı darbeydi...
İsrail ve ABD'nin hassas saldırıları, zenginleştirme tesislerini, silah depolarını ve komuta merkezlerini ciddi şekilde hasar vererek İran'ın nükleer programını yıllarca geriye atacaktı…
Aynı zamanda hava savunma ve komuta yapılarının bariz zayıflıklarını ortaya çıkaran bu savaş İran’ın nükleer programına harcadığı yüz milyarlarca doların dakikalar içinde yok olmasına da neden oldu…
Tahran yönetiminin gözdesi olan Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarına yönelik suikastlardan söz etmiyorum bile…
Gelelim sonuca; peki şimdi ne olacak?
Savaş, Tahran yönetiminin etkisiz ordusundan aşınan meşruiyetine kadar tüm zayıf noktalarını açığa çıkardı…
Reformcu baskılar, nükleer müzakerelerin yenilenmesi gibi küçük değişikliklere yol açsa da, muhafazakârların hâkimiyeti bunların kapsamını daraltıyor.
Bu senaryoda, Hamaney'in hayatta kalmak için birincil stratejisi kemer sıkmak, baskıyı artırmak ve Donald Trump ile Binyamin Netanyahu'nun önümüzdeki üç yıl içinde görevden ayrılmasını beklemek olacaktır…
-
Ali 1 ay önce Şikayet EtBugün en derinden anlaşan akımlar mehtici görüşlerdir. Bunlar kötülük ne kadar çok artarsa o kadar kısa sürede Mehdi'nin geleceğini düşünürler sonrası da kimin mehdisi olacağı tartışmasına girerler. Onun için evanjelist hristiyanlar, siyonistler Yahudiler veya İslam dünyasındaki tüm mehtici görüşler bu anlamda bir yerde birbirine yaklaşabilirlerBeğen Toplam 1 beğeni
-
Anadolu çocugu 1 ay önce Şikayet EtAtiyon evet yara aldı bu bi gercek ama cevap verebildi ilki şoktu biraz daha akillandilar ona göre tedbir alacaklar artikBeğen Toplam 3 beğeni
-
GERÇEK 1 ay önce Şikayet Etİslam dünyası aralarında çekişirken Batı teker teker yuları takıyor.Beğen Toplam 6 beğeni
-
mevhibe inal 1 ay önce Şikayet EtKörfez Savaşları İslam dünyasının bütün zayıf noktalarını açığa çıkardı. ABD nin terör listesinden çıkmak için 1980-88 İran'a saldıran Saddam hem İran'ı hem de ülkesi hem Irak'ı zayıflattı. "2001 yılında Pentagon'da Irak'tan-İran'a 7 ülke işgal planı yapıldı" General Wes Clark ABD. Ve İşgaller başladı.............Beğen Toplam 8 beğeni
-
heyber fatihleri 1 ay önce Şikayet Ettek bir ğerçek var,oda şüdur ki 50yildir dünyanin en ağir yaptirimlarina ramen büyük IRAN yerli silahlar ve füzelerile batinin en yeni teknoloği karşisinda zafere ülaşdi ve ateşkes için büyük IRANa iltimas etdilerBeğen Toplam 4 beğeni