Fehmi Koru
Fehmi Koru
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Bir kuşkumuz var...

GİRİŞ 07.01.2014 GÜNCELLEME 07.01.2014 YAZARLAR

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin imzasını taşıyan mektup herhangi bir pazarlık içermiyor; sulh ve sükûnun avdeti için herhangi bir şart da ileri sürmüyor... Bütün beklediği, hassasiyetlerin dikkate alınması; onda da biçim ve yöntemi muhataplara bırakıyor...

Pazarlık da yok, şart da...

İyi de, mektubun kaleme alınışı üzerinden henüz birkaç gün geçmişken, 25 Aralık'ta, yeni bir gözaltı furyası yaşatılmak istenmesini, bir savcının kendini ortaya atarak hükümeti köşeye sıkıştırmaya çalışmasını, onun bu gayretine Câmia ile irtibatı bilinen gazeteler ve televizyon kanallarıyla kalemlerin destek çıkmasını nasıl açıklayabiliriz?

Dün, gördük, o girişim bir kez daha canlandırıldı.

Bir çok kişi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın mektuptan 'pazarlık' kokusu almasını sonradan yaşanan bu girişimlere bağlıyor... Çok yakın bildiği kişilere ve ailesinin fertlerine kadar uzanan, çok uzun yıllardır ülke ekonomisine katkıda bulunmuş 'dindar' kimliği belirgin işadamlarının varlıklarının dondurulması ve gözaltına alınmak istenmesi, mektuba başta 'olumlu' yaklaşmış Başbakan Erdoğan'ı farklı bir değerlendirme yapmaya sevk etmiş olabilirmiş...

Öyle veya böyle; ortada bir çelişki olduğu açık...

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kendi imzasını taşıyan 'mektup' ile verdiği mesaj, birkaç gün sonraki savcı-yargıç-medya çıkışıyla bir başka yönden de ters düşüyor: Kendilerine yönelik suçlamaları haksız bulan mektupta, başka cemaatler de olağanüstü saygılı ifadelerle anılıyor ve yarın onların da benzer suçlamalara muhatap olabileceğine dikkat çekiliyor...

Engellenmeseydi 25 Aralık'ta gözaltına alınacaklar arasında, Fethullah Gülen'in 'olağanüstü saygılı' ifadelerle ismini andığı bir başka cemaatin öndegelenleri de yer alıyor halbuki...

Gerçekten tuhaf bir çelişki bu...

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Fehmi Koru - Star Gazetesi

fkoru@stargazete.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL