Fehmi Koru
Fehmi Koru
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Öfkeyle buraya kadar

GİRİŞ 20.07.2008 GÜNCELLEME 20.07.2008 YAZARLAR

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Ak Parti'nin kapatılmasını neden istediğini biliyoruz; anlatmak için yazdığı 'iddianame' de, sözlü olarak sunduğu gerekçeler de elimizde. Hukuki açıdan parti kapatmaya ve Anayasa Mahkemesi üyelerini iknaya yetecek gerekçeyi biraraya getirdiğine inanıyor Başsavcı.

Sonuçta karar verecek olan Anayasa Mahkemesi'nin yargıçları; önlerine sunulan gerekçelere ve yapılan savunmaya bakarak yasaların öngördüğü tarzda bir suç oluşup oluşmadığına, oluştuğu kanaatine varırlarsa bunun ne tür bir ceza gerektirdiğine onlar karar verecek...

Benim merak ettiğim toplumda yeri olan kişiler: Önemli bir işadamı... Bir akademisyen... Bir yazar... Türkiye'nin son altı yılda kaydettiği -dışarıdan ve uzaktan bakanlarca bile fark edilen- pek çok alandaki ilerlemeye rağmen, kazanımlardan kendileri de yararlandıkları halde, bu tür insanların neden Ak Parti'nin kapatılmasını istedikleri...

Elle tutulur bir örnek olsun diye iki isim vereyim: Güneri Cıvaoğlu ile Oktay Ekşi sözgelimi... Altı yıl öncesine kadar bugünkünden daha iyi bir hayat yaşamıyorlardı herhalde. Gidebilecekleri düzeyi hayli yüksek çok fazla restoran var bugün; her istediklerini ânında bulabilecekleri büyük alış-veriş merkezleri ve butikler açıldı, açılıyor. Hayat tarzlarına karışan yok; her marka içkiyi rahatça satın alabiliyorlar. Mesleklerini özgürce ifa edebiliyor, eleştirilerini hapse düşme tehdidi olmaksızın korkusuzca ifade edebiliyorlar.

Güneri Cıvaoğlu, Ak Parti davasının kapatmayla sonuçlanmayabileceği hissine kapılmış, dün, bu noktaya nasıl gelindiğine dair bir 'komplo teorisi' ile çıkmış okurların karşısına. Ruh haline bakarak, “Onu üzmemek için kapatılsa iyi olacak” diye düşünmemek elde değil... İyi de, ülkeyi altı yıldır yöneten, kazanımlarından kendisinin de yararlandığı iktidar partisi kapatılmayabilir diye neden üzülür bir yazar?

Zihnimde bu soruya cevap ararken, dünkü gazetelere kısa bir özeti yansıyan İngiliz Times gazetesinde çıkmış son Türkiye değerlendirmesini yeniden okuma ihtiyacı duydum; belki sorumun cevabını bulurum diye. Gerçekten de birkaç ipucuyla karşılaştım; bunlardan birini sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Times'tan Janice Turner, “Türkiye'de özellikle kadınlar açısından ne oluyor?” sorusu zihninde olarak ülkemize gelmiş ve adı duyulmuş pekçok kişiyle görüşmüş. Cumhurbaşkanı'nın eşi Hayrünnisa Gül bunlardan biri. Önyargılarla karşısına oturduğu 'first lady' İngiliz gazetecinin kafasını bir hayli karıştırmış olmalı. Yazıda benim ilgimi en çok çeken, o akşam Hayrünnisa Gül'le görüşeceğini söylediği Prof. Aysel Ekşi'nin verdiği “O kadından nefret ediyorum” tepkisi oldu.

Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş olmalı: İngiliz gazeteci, “Bu akşam first lady ile görüşeceğim”; Prof. Ekşi, “O kadından nefret ediyorum.”

Karşı karşıya gelip iki lâf etmediği, herhangi bir kişisel ilişki içerisinde bulunmadığı bir kadınla ilgili olarak 'nefret' gibi olağanüstü yoğun bir duyguya nasıl kapılır bir başka kadın? “Bu soruyu bir psikiyatri uzmanına yönelteyim” desem, Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi'nin eşi Aysel Ekşi'nin kendisi bir psikiyatri profesörü...

İki taraflı bir nefret söz konusu değil. Aysel Ekşi'nin duygusunu kendisine ileten İngiliz gazeteciye, “Yo, ben kimseden nefret etmiyorum” cevabını vermiş Hayrünnisa Gül.

Kendileri gibi olmayanlardan nefret ediyorlar ve insanı insan eden değerleri bir tarafa bırakıp, demokrasiyi 'fasa fiso' görüp bir an önce Ak Parti'nin kapatılmasını istiyorlar.

Bu nefret ve öfkeyle nereye kadar gidebilirler ki...

 

 

f.koru@hotmail.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • hasana 17 yıl önce Şikayet Et
    kişilik sorunu. İnsan davranışında öfke, nefret, kıskançlık kişiliğini tam oluşturamamış insanlarda görülür. Aysel Ekşi profösörlüğü hangi bakkaldan aldı bilemiyorum. Çünkü bizim bakkalda yok. Bu sözü kendisinde kişilik sorunu var olduğunu gösteriyor. Üstelikte pisikolog bunu yaparsa, bunun hastaları ne yapar. Sanırım soyismi karakterini etkilemiş.
    Cevapla
  • Sabit Kal 17 yıl önce Şikayet Et
    Profesör Doktor olupta First Lady olamamak,. Türkiye'nin kendilerine göre en büyük ve etkili yazarinin karisi olupta yine ondan daha büyük bir kadinin bulunmasi ne kadar aci bir sey?! Hemde bu kadinin basi örtülü olacakta kendisinden daha üstün görülen bir makamda bulunacak, yani bende olsam o Prof.un yerinde bende nefret ederdim, ulasamadigim cigeri ellerinde tutanlardan. Bir tek o mu? Mahallede bile namaz kilipta en iyi top oynadinmi namaz kilmayanlarin en nefret ettigi kisi olursun. Bu nefret bilimsel degil hased ve "neden ben onun yerinde degilim?
    Cevapla
  • kamil hisarlı 17 yıl önce Şikayet Et
    bir tesbit de benden. f.koru'nun tesbitleri doğru. bir de sandıkta yenemedikleri pehlivanı hakem yardımıyla yenebilir miyiz acaba diye umutlananlar var. sahte futbolcu onlar. iş onlara kalırsa, ligimiz fifa-uefa sıralamasında aşağılara düşer, fifa kokartlı hakemimiz de olmaz. aslında futbolumuzun yakaladığı trend onların umutlarını bir ham hayal olarak bırakacak güçte görünüyor. nefret, körlük, nankörlük ve ham hayal sarmalında oyalansınlar bakalım.
    Cevapla
  • MERVE GÜNDÜZALP 17 yıl önce Şikayet Et
    SON DİNAZORLAR. Beyaz birinin göbek deliğiyle siyah birinin göbek deliği arasında üstünlük olduğunu düşünenler kadar komik bir üstünlük dertleri var.Peynir ekmek dağıtır gibi profösörlük dağıtılan bir ülkede bu bilgisizliği ve hoşgörüsüzlüğe şaşmamak lazım.Bu ülke değişiyor bazı dinozorlara bir müze açmak lazım.
    Cevapla
  • EKREM DUMAN 17 yıl önce Şikayet Et
    ilğinçlikler ülkesi. türkiye hakikaten ilginçlikler ülkesi.neresinden tutsan elinde kalıyor.örneğin yargı,kendine bir rol biçmiş;1940 ların asrı saadetini ilelebet koruyup kollayacak.ama hukuk adına tüm hukusuzlukları göze alarak(367,geçmiş kapatma davaları,anayasa değişikliklerini iptal kararı vs.vs.)buradaki sorun zihniyette.kendilerinin bizzat yaşadığı omurgasız bir hayat tarzını pompalayan ,insanların itirazlarından nefret eden bu itirazlara farklılıklara çağdışı damgası vurup,kendilerini aydın ilan eden bir zihniyet.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle