Fehmi Koru
Fehmi Koru
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Devlet olmanın raconu

GİRİŞ 17.12.2008 GÜNCELLEME 17.12.2008 YAZARLAR

Ergenekon sanığı Veli Küçük mahkeme heyeti önünde yaptığı savunmanın Doğan Medya Grubu (DMG) dışında kalan gazeteleri ve televizyon kanallarını tatmin etmediğini görünce en az devletin kendisine karşı da 'komplo' yapabildiğini düşündüğü gün kadar şaşırmış olmalı...

O şaşkınlığı artıracak bir yeni unsur daha eklendi dün: Kanlı bitmiş Danıştay baskınını ele alan Yargıtay'ın ilgili dairesi, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararı, davanın 'Ergenekon ile irtibatı bulunduğu iddiası' sebebiyle bozdu... Herhalde bunu da 'devletin yeni bir komplosu' olarak görmüştür Veli Küçük...

'Komplo' Ergenekon dava süreci içerisinde en fazla işiteceğimiz sözcük olacak; bunu doğal karşılamamız gerekiyor. Davanın kendisi siyasî hayat üzerinde derin etkileri olmuş bir dizi 'komployu' aydınlatmakla ilgili olduğu için, sanıkların baktığı noktadan görünen, davanın 'komplo' yönü olacak elbette...

Türkiye'yi sarsan toplumsal hareketler, siyasî suikastlar, önemli şahsiyetleri hedef alan cinayetler... Bugüne kadar düz mantık kullanılarak üzerine gidilen, “Kim yapmış olabilir?” sorusu eşliğinde fâili aranan, herhangi bir dava gibi mahkemesi görülen eylemlerdir bunlar... “Acaba görünenin ardında başka bir yön, niyet, el, fâil olmasın?” sorusunun hiçbir zaman sorulmadığı...

Bu son soruyu sormak 'komploculuk' oluyor işte...

Devlet (hatta biraz daha geniş bakarsak devletler) bu soruyu hiç sormuyorlar... Belki de 'devlet olmanın raconu' o sorunun sorulmamasını gerektiriyor... Kalın sis perdesini açmamak veya olayın üstünü örten şalı kaldırmamak üzerine oturan bir tür 'uzlaşma' olduğu bile düşünülebilir...

Aksi halde, adınıza işlenen pis eylemleriniz için elini kirletecek adam bulamazsınız.

Bizde devletin kendi adına işlenmiş eylemlerin üzerine gitme kararını vermesi bu yüzden herhalde hayli zor oldu. Bu, devlet olmanın raconunu değiştirmek demektir çünkü... Dönemine göre ya bir yabancı ülkeyi, ya kendileriyle hesap görülmesi gereken bir kesimi zorda bırakmak üzere işlenmiş suikast ve cinayetlerin, ya da aralarında sürekli husumet bulunmasını arzu ettiğiniz etnik ve dinî toplulukları birbirine düşürecek kitle hareketlerinin gerçek fâillerini gölgeden gün ışığına çıkarmak ciddi bir karardır.

Şimdi olan bu: Geçmişin kirli sayfaları, hep gölgede veya karanlıkta kalması planlanmış kitle eylemleri çırılçıplak ortada bugün. Henüz fâillerin kim/ler olduğunu tam bilmiyoruz; Ergenekon yargı süreci sonucunda gerçeğin bazı yönlerini -o da belki- öğrenebileceğiz. Ancak nasıl olsa üzerine gidilmeyeceği düşünüldüğü için ortalıkta bırakılmış parmak izleri yüzünden kanaatlerimiz oluşuyor ve bu kanaatler de daha önce üzerine “Çözüldü” notu düşülmüş dosyaların yeniden açılmasını gerektiriyor.

Acaba Veli Küçük yargılandığı davanın özüne dair neler biliyor? Tablonun bütününü görebilecek bir yerde miydi kendisi, yoksa sadece belli eylemler ve kitle hareketleri söz konusu olduğunda mı hizmetlerine başvurulmuştu? Emir veren konumda mıydı, yoksa bütün yaptığı emirlerin yerine getirilmesini sağlamaktan mı ibaretti?

Savunması ve çapraz sorgusu sırasında söyledikleri bu sorulara sağlıklı bir cevap vermeyi zorlaştırıyor. Ama sergilediği tavır kendisinin durumunu da kolaylaştırmıyor.

Devletin bu defa 'komplo' yapmadığını, tam tersine geçmişin 'komplolarını' ortaya çıkartarak Türkiye'yi daha huzurlu bir ülke haline dönüştürmeye kararlı olduğunu anladığında, Veli Küçük'ün de tavrı değişecektir. İtalya'daki Gladio davası sırasında sıkça yaşanmış olan bir olaydır bu.

Yargıtay'ın Danıştay baskınıyla ilgili verdiği karar bu bakımdan da önemli.

YORUMLAR 3
  • isa ertuğrul 17 yıl önce Şikayet Et
    Keşke ergenekon,a bağlamasalardı,. Danıştay baskını olayını ergenekona bağlanınca sanki oda sulandırılacakmış gibi geliyor benim hiç ümidim yok içerdeki bu adamların ceza alabileceğine daha şimdiden herkez avukatlığına soyundu hepsi beraat edince hadi birader sende çıkda meşgul etme diyecekler gibi geliyor Mehmetali ağca papayı öldürmeye teşebbüsten 20 yıl yattı hala içerde bunlar sol görüşlü içerde kalmazlar.
    Cevapla
  • sayskar 17 yıl önce Şikayet Et
    bu işler boş işler bu işler adam şişler. ya veli küçük diyorlar tamam anladık adam suçlu biri kabul ettik diyelimde benim bildiğim biri gidince yerine kim guçlü ise onun adamı gelir yine karanlık işler yapılıyor. bizim ulke gibi ne bi başka ulke olur nede yıkacak olurlarsa dışardan değil içerden yıkacak olurlar. bizede bön bön bakmak kalır tarihi 10 sonra öğreniriz ancak olup bitenleri
    Cevapla
  • Mehmet Çetin 17 yıl önce Şikayet Et
    Paronoya taciri komplocular. Yıllarca millete paronoya yüklediler.İşlerine gelmeyen,anlam veremedikleri icraatları ,görünmeyen bir komplolar zincirinin uygulamaları diye yutturmaya çalıştılar.Oysa osıralarda enbüyük komploları tezgahlıyorlarmış.Müttefiklerinin ise,ortodoks kilisesi,mafya,alman vakıfları,rus işadamları,yabancı gizli servisler olduğu yeni,yeni anlaşılıyor.Sadece kendi çıkarları için,ulusalcılık,vatanseverlik,Atatatürkçülük gibi kutsal değerleri nasıl suistimal ettiklerini görmek,işin enacı tarafı olsa gerek.Yazık...
    Cevapla