Fehmi Koru
Fehmi Koru
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Cumhurbaşkanı ne yapsın?

GİRİŞ 21.05.2009 GÜNCELLEME 21.05.2009 YAZARLAR

Ak Parti'yi siyaset-dışı kalması gereken kurumları da kullanarak demokrasi-dışı yollardan iktidardan etmeye kararlı odaklar, Süleyman Demirel'in bir zamanlar kullandığı deyimle, akıllarını peynir ekmekle yemiş olabilirler mi?

Bu soruyu sormamın iki sebebi var: İlki, dünya konjonktürünün Türkiye'ye biçtiği role aykırı bir zorlamanın bedelinin ne kadar ağır olacağını 'komplocular' düşünebilecek durumda insanlar; bunu nasıl göze alabilecekler? İkincisi de, geçmişte yapılan benzeri zorlamaların dönüp kendilerini vurduğunu 'komplo'ya sığınanların çoktan öğrenmiş olmaları gerekiyor; akıllarının başlarına gelmesi için daha kaç kez aynı hatayı işlemeleri gerekiyor?

Türkiye, eski dönemlerden farklı olarak, dünya demokrasileriyle olağanüstü içli-dışlı bir ülke haline geldi. Yalnız uluslararası platformlarda üstlendiği görevler, ya da evrensel ihtilâflarda kendisinden beklenen misyon yüzünden değil, ekonomisinin yapısı açısından da 'demokrasi' çevreninden kopması düşünülemez Türkiye'nin...

Her yolu mübah gören bir anlayışla mevcut iktidarın başına çorap örme hesapları yapanlar, olmaz ya hani ezkazara başarılı olurlarsa, hayatlarının yanlışını işlediklerini daha ilk günden anlayacaklardır. Türkiye onların dizgini altına girmeyi, ya da sağa-sola savrulmayı kabul edebilecek bir ülke değil artık...

Daha önce kimbilir kaç kez yazdığımı bir daha kayda geçirmekte hiçbir mahzur yok: Türkiye demokrasi limanına en sağlam palamarlarla bağlı olması gereken bir ülke durumunda bugün; o limandan ayrılmayla sonuçlanacak her türlü macera maceracıların başına büyük iş açacaktır...

Hadi dünyaya meydan okumayı göze aldılar, aleyhlerine pusu kurdukları iktidarın da gafletine geldi ve başarılı oldular diyelim; bu yolla devre dışı bırakmayı hesapladıkları siyasi çizginin toplum tabanında daha da güçlenmesine sebep olmayacaklar mı? Geçmişte ANAP'ın ve Refahyol'un önünü benzer tezgâhlara başvurarak kestiler de ne oldu? Ak Parti'nin oylarının yüzde 34'ten yüzde 47'ye sıçraması onların zorlamalarının sonucu değil miydi?

Ne yaparlarsa yapsınlar, her yaptıkları önünü kestikleri siyasi çizgiye yarıyor; bu defa da benzer bir sonucu kendi elleriyle sağlayacaklarına hiç kuşku yok...

O halde? O halde neden her seferinde tokatı kendileri yedikleri halde, kendileri ve yapmak istedikleri açısından en uygunsuz bir zamanda, saygın kurumları dahi cepheye sürerek, illâ demokrasiyi sakatlamaya, ülkeyi istikrarasızlaştırmaya çalışıyorlar?

Bu sorunun makul ve mantıklı bir cevabı yok. Bu durumda cevabı 'mantık-dışı' ve 'makul-olmayan' alanda aramalıyız...

Olan-bitenin ardında bir yabancı el bulunduğu teorisine ne dersiniz? Herhangi bir sebeple Türkiye'nin istikrarsızlaşmasını arzulayan bir yabancı ülke ile iktidardaki kadrodan ölesiye nefret edenlerin buluşması? Yıkımda kurulan işbirliğinin, aynı ülke tarafından yıkım-sonrasında da sürdürüleceği beklentisi? Bu ilk senaryo...

İkinci 'mantık-dışı' ve 'makul-olmayan' senaryo ise, 'pir-i fani' denilebilecek yaş grubundaki birilerinin nasıl olsa görmeyecekleri bir geleceği umursamadan yıkım faaliyetini planlamaları üzerine oturuyor. Son zamanlarda adları duyulan bazısı garip isimli oluşumlarda yaşını-başını çoktan almış kişilerin yer aldığı görülüyor. Hayatlarını adadıkları yanlışlığın hayal kırıklığıyla son bir kez daha saldırıya geçiyor olamazlar mı?

Kötü bir film senaryosu gibi gelse de fark etmiyor, çünkü hayata geçirmek istedikleri senaryo kötü...

Bu konu yerine, ilk planladığım gibi, “Sincan Ağır Ceza Mahkemesi kararı karşısında Cumhurbaşkanı ne yapsın?” sorusuna cevap arayan bir yazı yazabilirdim. İsterseniz o görevi de bir cümleyle yerine getireyim: Cumhurbaşkanı konuyu mümkün olduğu kadar uzatsın ve sonunda kendisini halkın oylarıyla Çankaya Köşkü'ne yeniden döndürecek süreci başlatsın...

Fehmi Koru - Yeni Şafak
f.koru@yenisafak.com.tr

YORUMLAR 20 TÜMÜ
  • bekır üzmebeni 16 yıl önce Şikayet Et
    sünnete tabi olan nerden anlaşılır. kanal7 haberlerinin eksilmezlerinden ama ben şahsı adına üzülenlerindenim insan önce kendine bir bakacak ben nerdeyim diye sünneti uyguluyormuyum neyse farzı uygulamıyoruzki sünneti düşünelim dua ile
    Cevapla
  • Abdullah KILIÇ 16 yıl önce Şikayet Et
    Meclisin yapması gerekenler var:. Ülkemizde bir derin yapılanmanın olduğu ortaya çıktı.En az bu yapılanmanın 4 kanadının olduğu ve her bir kanadın zamanı ve yeri geldiğinde Demokrasiye müdahele etmeleri için görev paylaşımı yaptıklarıda gelişmelerden anlaşılıyor.Şu an görev yargıçlarda. Görevini asker edasıyla yapmaya çalışan yargıçların; Anayasa yı düşünecek durumda olmadıkları anlaşılıyor.Kaldıki anayasamızdaki labirantlarıda zorlamaylada olsa son damlasına kadar kullanacaklar. TBMM bir an önce bu Anayasayı değiştirmeli...
    Cevapla
  • hursit dilaver 16 yıl önce Şikayet Et
    kenan paşa, sezer ve demireli de istiyor demek... sincan hakimine evet diyelim ve 1980den sonra ki bütün cumbabaları yargılıyalım. ZATEN SİNCAN HAKİMİ DE ZİMNEN ONU DEMEK İSTİYORDUR,ZAAR. SAYIN GÜLÜ BAHANE EDEREK, KENAN PAŞAYI VE SEZERİ VE HATTA DEMİRELİ YARGILAMAK İSTİYORDUR. NE BİLİYORSUNUZ günahını almayın adamın. bak kendisi hemi de ergenekoncu..yani vatansever, aydınlanmacı,laikçi, kemalistçi, inönist.. yani hakimin hakıını yemeyin kardeşim.. bu iş gene böyledir yani işte..
    Cevapla
  • mehmet tokat 16 yıl önce Şikayet Et
    Jüristokrasi. en tehlikeli yönetim biçimi.. tüm avrupada bu böyle konuşuluyor, yani yargıçlar devleti anlamına gelen jüristokraside millet, meclis, yürütme önemli değil. tek güç yargı.. avrupa birliğine gireceksek bunu derhal değiştirmeliyiz..
    Cevapla
  • Üzeyir ARI 16 yıl önce Şikayet Et
    ESİK CUMHURBAŞKANI VE CUMHURİYET.... Eski Cumhurbaşkanımız A.Necdet SEZER son konuşmalarından birinde; "Cumhuriyet hiç olmadığı kadar tehlike altında" demişti. Danıştay baskını, 300 kilo bomba yüklü araç, el bombaları, suikast silahları, ve askeri arazide bulunan (Genelkurmay başkanının deyimiyle) boş law silahları. Meğer tehlikede olan CUMHURİYET DEĞİLMİŞ. Güzel ülkemizi yaşanılmaz hale getiren bu YAPIYMIŞ. Tabi bu benim tespitim. Saygılarımla...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle