Fehmi Koru
Fehmi Koru
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Cumhuriyetin kurucu felsefesine dönüş

GİRİŞ 15.08.2009 GÜNCELLEME 15.08.2009 YAZARLAR

Olaylara hep asker gözlüğüyle bakan, askerlerin de olayları onun gözlüğünden değerlendirdiğine inanılan bir yazar, dünkü yazısını, “Bakalım 'Kürt sorunu'nu çözmek AKP'ye neye mal olacak?” sorusuyla bitirmişti.

Benim dünkü yazım ise, muhalefetin sert direnişi yüzünden çözüm akim kalırsa, bundan sonra olacaklarının faturasının iktidara çıkmayacağı tespitiyle bitiyordu. “Hükümet ülkenin en önemli sorununu çözmek için çaba gösteriyorsa, bu iktidar olmanın gereği ve görevidir; toplum yanlışta ısrar edeni cezalandırır” diyordum.

Alın size iki farklı bakış açısı...

En makul ve masum siyasi tavrın bile riski vardır elbette; siz iktidar olarak ülkenin çıkarlarını gözeten bir adım atarsınız, günü kurtarma derdindeki seçmen uzun vadede sonucu alınabilecek çıkışınıza tepki gösterebilir. Başka ülkelerde ve bizde bu tür seçmen tepkisi az görülmedi.

Yalnız 'Kürt sorunu' dediğimiz konu hayli farklı. Son 25 yıl içerisinde 40 bine yakın hayata ve yüz milyarlarca dolarlık maddi kayba yol açmış, her kasaba ve köyden şehitler verilmesini getirmiş, içsavaş çıkarma potansiyeli taşıyan bir sorun bu. Herkesi dün olduğu kadar bugün de ilgilendiriyor; hiç kuşkunuz olmasın gelecekte de ilgilendirmeye devam edecektir...

Sorunun çözümü yolunda atılan her adım bu sebeple toplumda büyük bir karşılık buluyor; çözüme küçük ayak oyunlarıyla engel olmaya kalkışanlar en yakın çevrelerinden bile tepki alıyorlarsa sebebi sorunun herkesi her zaman ilgilendiren yönüdür. Bir oğlunu şehit vermiş aile bile arkadan gelen gençleri düşünerek çözümü arzuluyor. Çocukları silâh altında veya alınmayı bekleyen milyonlarca aile yaşıyor bu ülkede.

Sadece 'can' değil söz konusu olan. Aklı başında hemen herkes, çözümsüzlük yüzünden kaybolan yıllar içerisinde terörle mücadeleye harcanan milli servetin sofradaki aşı etkilediğinin farkında. Fakir fakirliğinin, işsiz iş bulamamasının en önemli sebeplerinden birinin çözümsüzlüğe mahkum edilmiş sorun olduğunu biliyor. Savaş yerine barışın hâkim olduğu bir ülkede, kaynakların rasyonel kullanımı, işsize iş, aşsıza aş sağlayacaktır.

Köşe yazısının tamanını okumat için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR 5
  • Cafer UÇA 16 yıl önce Şikayet Et
    sevgili Mehmet Saglam. Biraz tarih okursan göreceksin.Osmanlının harbe nasıl girdiği ve Balkanların hangi şartlar altında savaşmadan kaybedildiğini.Atatürk bu işlerin içinden geldiği için neyin nasıl oldugunu biliyordu.Cumhuriyet kurulduktan sonra komutanları toplayıp siyasete girmek isteyen ünüformasını çıkartsın,yok asker kalmak isteyen işinin başına demiştir.Sonra subayların oy kullanmasınıda yasaklamıştır.Çünkü orduya siyaset bulaştımı düzenin bozulacagını çok iyi biliyordu.Asker BMM emride silahlı bir güçtür.
    Cevapla
  • ahmet okutan 16 yıl önce Şikayet Et
    ZIRT PIRT ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNDE NE YAPIYORSUN SEN????. Bunlarımı öğretiyorlar sana...KÖTÜ ADAM SENİ..elinize sözde bir açılım haritası tutturmuşlar,nasılsa gidicisiniz,vuralım darbeyi diyorsunuz..artık deşifre oldunuz...
    Cevapla
  • emre genc 16 yıl önce Şikayet Et
    kuruluş felsefesine dönmek. bu da olabilir ki müslüman bir ülkeyiz. ben anayasada etnik aidiyet bildiren ifadelerin olmaması gerektiğini düşünüyorum. ne kürtçe nede aşırı türklüğü çağrıştıran.. anayasa basit bir dille yazılmalı, toplumsal bir sözleşme gibi olmalıdır. eğer sorun buysa ikinci bir anadil sorunu böylece ortadan kaldırılabilir. diğer maddelerde olduğu gibi korunur. andımız gibi göze batan sorunlar üzerinde de bir uzlaşma sağlanabilir. herhalde istiklal marşımıza da karşı değildir çok sevgili müslüman kürt kardeşimiz
    Cevapla
  • mehmet sağlam 16 yıl önce Şikayet Et
    temel. gene askere bağladılar ya olayı bravo...
    Cevapla
  • Cafer UÇA 16 yıl önce Şikayet Et
    Sorunun temeli. Bizim devletimizin tek sorunu var askeri vesayet rejimi.Osmanlıdan bu yana ve Osmanlının yıkılması da,askeri zihniyetin eseridir.Aşırı batı hayranlıgı(Fransız)seküler laiklik,her kötülüğü dini inanca baglayan zihniyet.Halkın inancına set çekmesi ve yeni bir ideolojik kavrama halkı zorlaması sonucudur.Bir zamanlar devlet radyolarından Türk müzüğü de çalınmıyordu.Halkla subaylarımız,tamamen birleriden kopuklar.Önce sevgili subaylarımızın,halk olmadan devletin olmıyacagını bilmeleri gerek.Sorun burada.
    Cevapla