İklim değişir, Akdeniz olur...
Komploların en kötü tarafı, alışkanlık yapmasıdır: Bir kez hakkınız olmayan bir şeyi kuralları esneterek elde etmiş iseniz, aklınızdan "Neden başkaları için de aynı yöntemi uygulamayayım?" sorusu hiç çıkmaz...
Ya da, 'komplo' yoluyla sonuç alındığını gören veya 'komplo' mağduru olan başkaları da kendi çıkarları için 'komplolar' kurma hevesine kapılabilirler...
Buna 'komplo' kolaylığının zihinleri teslim alması veya kısaca 'komplo teshiri' diyebiliriz.
CHP'yi sarsma eğilimi gösteren 'İklim' kasırgası hangi karmaşık hislerin sonucudur, şu aşamada bilmek imkânsız; ancak yine de bilgimiz dahilinde olan bir önemli nokta var: CHP bir süreden beri komplolara açık bir parti halindedir.
Önemli bir partinin genel başkanı (ve eski genel başkanı) her isteyenin kolayca ulaşabildiği bir kişi midir? Daha önce 'komplo'ya uğramış bir siyaset adamı, kendisinden ısrarla randevu isteyen kişinin, karşısına çıktığında sergilediği lâubali tavırdan hemen nasıl kuşku duymaz ve küçücük bir odada 15 dakika baş başa kalmayı nasıl göze alabilir? Yeni genel başkan, önceden uyarıldığı halde, aynı kişiye her arayışında neden cevap verir, "Bel altı vurma ekibin yok mu senin?" sorusuna muhatap olunca telefonu neden yüzüne kapatmaz, ardından eski genel başkanı arayıp niçin uyarmaz?
Daha önemlisi de şu: Kendileriyle 'senli-benli' konuşan 'gazeteci' kılıklı kişiye neden haddini bildirmez ve durumu etraflarıyla paylaşmaz bunca insan
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Fehmi Koru - Zaman)