Eğer bizzat kendiniz veya yakınlarınızdan biri milletvekili olma hevesine kapılmadıysa kalbinizin pıt pıt atması gerekmez; ama bu akşam açıklanması beklenen her partinin seçimde aday gösterdiği kişilerle ilgili liste onbinlerce kişi ve yakınları tarafından heyecanla bekleniyor.

550 milletvekilliği için her partiye binlerce kişi adaylık için başvurdu çünkü...

Yine de heyecanlanmayın derim ben.

Kimi parti 'temayül yoklaması', kimi bazı illerde önseçim, kimi de anket uygulayarak yaptı ön elemeyi; hazırlanmasında çok sayıda parti yetkilisi görev almış olsa bile listelere son biçimi genel başkanlar verecek... Seçilebilecek yerler çok sınırlı; listeler açıklandığında, bu yüzden, kalbi burukların sayısı hayli fazla olacak...

Politikanın kendine özgü bir cazibesi var; herkesin gözünü milletvekilliğine dikmesi de doğal. Eskiden kimin Meclis'e gireceği konusunda her partinin yerel örgütleri belirleyici olurdu; genel merkez ve liderlere az sayıda 'kontenjan' bırakılırdı. Şimdilerde eleme yöntemlerinin hiçbiri listeler için 'kesin sonuç' doğurmuyor; son ana kadar kendisini listede bilenler dışarıda kalabildikleri gibi, sürpriz isimlere şans tanındığı da çok oluyor.

Parti iç disiplinini korumak açısından en ideal yöntem milletvekilleri listesini genel merkezlerin ve liderlerin hazırlaması elbette; ancak uygulamanın en demokratik yöntem olduğunu iddia etmek kolay değil.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz