Gazetecileri kötü günler bekliyor... Ama kimleri?
Gazetelerin tek haber kaynağı olduğu günler çok geride kaldı. Önce radyo girdi günlük hayatımıza, derken televizyon bütün haşmetiyle evlerimizin en merkezi yerine kuruldu. TV rekabetiyle nasıl başedileceği bile bütün boyutlarıyla tartışılamadan, ‘yazılı basın’ kendini yepyeni bir dünyada buldu. Bugünün insanının üzerine -kaçsa da- haber yağıyor...
Bilgisayarlar, akıllı telefonlar anlık bilgilendiriyor. Dünyanın her tarafındaki gazete ve dergilere erişim bir ‘tık’ ötede. İstediğiniz ülkenin televizyonunu İstanbul’dan veya Hakkari’den izleyebiliyorsunuz. ‘Sosyal medya’ isteyeni haberin ham haliyle de tanıştırıyor.
Günümüz ortamında ‘gazeteci’ ve ‘yazar’ ne yapacak?
Ne yaptığını görüyoruz: Yarım yüzyıldan fazla süreyle ellerinden düşürmediği kalemle, otuz yıl önce yazdığı fıkraları birbiri ardına sıralayarak köşelerini dolduranlar, büyükannesinin çiğnediği sakızı ağızlarından düşürmeyenler, okurlarının doğrusunu derhal öğrenebileceği yanlışlarda ısrar edenler yığınla...
Patronlar da -genellikle- yaşını başını almış kişiler, bu yüzden bir zamanlar ‘öncü’ konumundaki gazetelerinin nasıl çağın dışına düştüğünü henüz göremiyorlar. Üzerinde sayısız promosyon bulunan (yani ceplerinden destekledikleri) gazetelerin satış rakamları onları mutlu ediyor. Her kaçan okuru hediye
ye râm olacak yeni bir okurla telâfi mekanizması ‘zırt’ diyene kadar düzen devam edecektir.
Onlara bir ara haber; ama kötü bir haber: Başka coğrafyalarda da ‘imparator’ medya patronları devri kapandı, kapanıyor... Dün-yanın ikinci büyük medya imparatoru Conrad Black’ın ofisi cezaevleri; gazeteler ve televizyonlarını elden çıkarmak zorunda kaldı. ‘1 numara’ Rupert Murdoch yıllar boyu kazandıklarını bir skandalla kaybetme tehlikesine düçar; medyayı bırakması yolunda baskı görüyor...
Siyaset de değişiyor bugünün dünyasında; medya orada yaşanan değişime at gözlükleriyle yaklaşıyor. Toplumu doğru okuyamıyor, yeni siyaset erbabının özelliklerini anlayamıyor...
Yazayım da gülün: 12 Haziran seçimi gecesi, bazı medya patronlarıyla gözbebeği gazetecileri, “Ak Parti’nin düşüşü” filmini izlemek üzere ekran başına geçmişlerdi.