Birbirine benzemeyenler kaybetti… 

FETÖ, PKK, YPG kaybetti…

Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını isteyenler kaybetti…

The Economist, L’express, Le Point ve Der Spiegel kaybetti… 

Sosyal medya kaybetti, muhalefete yakın manüplasyon yapan araştırma şirketleri kaybetti…

Depremzedelere hakaret edenler kaybetti… 

Milliyetçiymiş gibi yapanlar kaybetti, eylemde ve söylemde gerçek milliyetçiler kazandı…

Eser siyaseti ve olgular kazandı. Algı siyaseti kaybetti…

Türkiye’nin tam bağımsızlık mücadelesine destek veren herkes kazandı. 

Milli projeler kazandı.

Mavi Vatan kazandı.

Milli Enerji projeleri kazandı.

Milli savunma sanayii kazandı.

TCG Anadolu, Milli Muharip Uçak Kaan, Bayraktar TB2, Kızılelma ve daha niceleri kazandı.

Sınır ötesinde ülkenin güvenliğini sağlayan Mehmetçik kazandı.

Eren Bülbül, Ömer Halisdemir, Bedirhan Bebek, Aybüke ve Nurettin Öğretmenler kazandı.

Diyarbakır Anneleri kazandı. 

Kuzey Kıbrıs, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türk Devletleri kazandı. Türk Devletleri Teşkilatı kazandı.

Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız kazandı. 

Gönül coğrafyamız ve mazlumlar kazandı.

Kısacası Türkiye ve Türkiye’nin güçlü olması ile mutlu olanlar kazandı…

ERDOĞAN NEDEN KAZANDI?

Recep Tayyip Erdoğan, 21 yılda hayata geçirdiği projeleri ile sözüne güvenilen bir lider olarak milletten bir dönem daha vize aldı. 2002’den bu yana Milletin önüne gelen onyedinci sandıktan da çıkmayı başardı. Dünya siyasi tarihine geçen önemli bir başarıya imza attı.

Muhalefet bloğu, geçtiğimiz 1,5 yılı siyasi koalisyonlarının reklamıyla geçirdi. Birçok politika metni ve kampanya sürecindeki vaatleri ise kamuoyu vicdanında kamu politikası ve kamu maliyesi temeli olmayan vaatler olarak yankı buldu.

Yani inandırıcı bulunmadı.

Kriz, kaos ve uzlaşmazlık mesajları ön plana çıktı.

Millet, Erdoğan’dan hiçbir zaman ümidini kesmedi. Sözüne güvendi. Mücadelesine inandı. Recep Tayyip Erdoğan ise yaptığı çalışmalarıyla bu güvenin boşa olmadığını kanıtladı. Kanıtlamaya da devam ediyor.

Pek tabii ki 21 yılı burada tek tek yazamayız…

Ancak son bir ayda yaşananların neden kazandığına yönelik önemli bir gösterge olabileceğini rahatlıkla ifade edebiliriz.

İşte Erdoğan tarafından son bir ayda hayata geçirilenler:

45 bin öğretmen atandı.

En düşük memur maaşı net 22 bin lira oldu. 

En düşük kamu işçisi maaşı 15 bin liraya çıkarıldı.

Avrupa’nın en uzun çift tüplü kara yolu tüneli Zigana Tüneli açıldı. 

Deprem bölgesindeki lise öğrencilerine üniversite yerleştirmelerinde özel yüzde 25’lik kontenjan sağlandı.

Cudi Gabar Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda günlük 100 bin varil üretim kapasiteli petrol keşfi gerçekleşti. 

Yerli motorlu helikopter Gökbey, Yerli insansız savaş uçağı Anka-3, Yerli jet Hürjet, Yerli helikopter Atak-2 ve Milli Muharip Uçağımız Kaan’ın lansmanı yapıldı. 

Küçük esnafın emeklilik prim gün sayısı 7200'e indirildi.

Teknofest 2023, İstanbul’da 2,5 milyondan fazla ziyaretçisiyle gerçekleştirildi.

Türk uzay yolcuları belirlendi.

Trabzon’da 111 eser ve hizmet açılışı yapıldı.

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi hizmete alındı.

İzmir Kültür Sanat Fabrikası açıldı.

Adana’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü açıldı, 12 bin 492 konut, 2 bin 438 köy evinin temeli atıldı.

Dahası da var ancak yazıyı daha fazla uzatmak istemediğim için burada kesiyorum.

Osmanlı Devleti’nde 19'uncu yüzyılın en önemli devlet adamlarından biri olan ve Tanzimat edebiyatının en fazla eser veren yazarlarından Ziya Paşa bir beytinde diyor ki: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." Yani; insanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.

Türkiye kamuoyunun da yapılanı görme seviyesi kuyumcu terazisi hassasiyetindedir.

Millet her iki tarafa da baktı, gördü ve kararını verdi.

Doğru Adamla yola devam dedi…