Ekonomi Yönetiminde Şeffaf İletişim Şart
İletişimin temel bir kuralı vardır.
Bir kanalı boş bırakırsan, başkası doldurur.
Bunu neden yazdığımı birazdan açıklayacağım…
Ona gelmeden önce son 7 yılda yaşadıklarımıza bir göz atmak gerektiğini düşünüyorum…
Türkiye’de, 15 Temmuz 2016’dan bu yana normal şartlarda bir asırda yaşanamayacak olaylar fazlasıyla yaşandı…
15 Temmuz’da yaşananlar, darbe girişimi olarak ifade ediliyor lakin o gece ülkeye girmek için sınırda bekleyen 30 binden fazla YPG/PYD’li yani PKK’lı teröristin hazır olduğu gerçeğinden de yola çıkarsak darbe girişimi için ‘Türkiye’yi işgal girişimi’ demek daha doğru bir ifade olur.
İşgal girişimi eğer başarılı olsaydı, bugün ülkenin gündeminin haklı olarak büyük bir bölümünü oluşturan vergi zamlarını ve akaryakıttaki ÖTV artışlarını muhtemelen konuşamıyor olurduk.
Çok başka, daha büyük dertlerimiz olurdu…
Milletimizin asil tavrıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı liderliğiyle 7 yıl önce 15 Temmuz’da ülke, işgal girişiminden kurtarıldı…
Sonrasında 2020, 2021 ve 2022’de covid salgını dünya ekonomisiyle beraber ülkemizdeki ekonomik aktiviteleri de en alt limite indirdi…
Dolayısıyla devletin gelirleri de en alt seviyeye indi…
Ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirdiği ekonomik yükler, bölgenin göbeğinde yer alan Türkiye’yi de derinden etkiledi. Buna rağmen dış politikadaki denge anlayışıyla, her iki ülkeyle görüşebilen tek devlet olan Türkiye’nin girişimleri dünya adına daha da yakıcı sonuçlar ile karşılaşılmasının önüne geçti.
Dünyada normalleşme süreci başlamışken 6 Şubat’ta yaşanan afetler, küresel etkilerden dolayı zaten ekonomik olarak türbülansta olan Türkiye ekonomisine bir darbe daha indirdi…
1999 Marmara depremi sonrası ortaya çıkan EYT mağduriyetine Kahramanmaraş merkezli deprem öncesinde söz verilmiş, Marmara depreminden katbekat büyük ve 11 ilimizi birden etkileyen depreme rağmen vazgeçilmeden çıkarıldı.
Fatura şiştikçe, şişti…
Pandemi döneminde akaryakıtta ve doğalgazda devlet tarafından gerçekleştirilen çok önemli sübvansiyonlar belki çok fazla dertle aynı anda mücadele edildiğinden dolayı vatandaşa çok iyi anlatılamadı.
Pandemide ve sonrasında kullandığımız akaryakıt ve doğalgazın büyük bir bölümü devletimiz tarafından ödenmişti…
‘Şimdi bunları neden yazdın?’ diye sorabilirsiniz…
Hemen açalım…
İletişimde kanalı boş bırakmamak neden önemli?
Malum ÖTV zamları, MTV ve diğer vergilerdeki artış ile beraber emeklilerin maaşlarına aldığı zam oranı sokağın ana gündemi durumunda…
Hükümet, kamu işçisi ve memuru enflasyona ezdirmemek adına çok ciddi oranda, hatta cumhuriyet tarihinin en büyük iyileştirmelerini yaptı.
Asgari ücret ise yılın ikinci yarısında yüzde 34,4 oranında artırıldı.
Emekliler ise maalesef yükselen beklentinin karşılığını göremedi…
Devlet bütçesinde maaşlarda en büyük payı emekliler oluşturuyor.
Emekli sayısı, EYT sürecinin tamamlanmasıyla beraber 15 milyon 900 bini bulacak…
Kamu işçisi sayısı 700 bin, memur sayısı ise 5 milyon 50 bin civarında…
Emekliye aylık 5 bin liralık seyyanen zam yapılması durumunda bütçeden yılda çıkacak ilave tutar 954 milyar lira…
Neredeyse 1 trilyon lira…
Gönlümüz emeklilerimiz 5 bin değil, 10 bin lira zam alsın ister, haklarıdır…
Lakin bunun da kaynağının oluşturulması gerekiyor.
Bu kaynağın oluşturulması için de gelir kalemlerinin artırılması, gider kalemlerinin ise azaltılması gerekiyor.
Hükümet de tam olarak bunu yapıyor. Vergilerle gelirleri artırıp, kamu harcamalarında tasarrufa gidip, yurtdışında da ilave kaynaklar arıyor…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok deneyimli bir siyasetçi…
Sokaktan gelen bu sesi duymadığını düşünmek çok gerçekçi bir tespit olmaz…
Hem de yerel seçim çalışmalarına 28 Mayıs gecesi başlama açıklamasını yapmışken…
Bence tüm bu yaşananların da farkında…
Yazının başında bahsettiğimiz onca badirede vatandaşını ekonomik sıkıntılara ezdirmeyen Erdoğan, bu badireden de çıkarmak için büyük bir mücadele verecektir.
Veriyor da…
Ancak burada ekonomi yönetimine de önemli bir görev düşüyor…
Vatandaşa şeffaf ve sürekli bir biçimde bilgi vermek bu süreçte hayati önem taşıyor…
İletişimde kanalı boş bırakmaktan kastımız da bu…
Bir kaynak oluşturulmaya çalışıldığı herkesçe malum…
Ancak bu kaynağı ne zamana kadar oluşturmaya devam edeceğimiz, bu politikanın sağlayacağı avantajların ve sonrasında oluşacak refahın da vatadandaşa ayrıntılı bir biçimde anlatılması gerekiyor.
Aksi takdirde muhalefet ve dezenformasyon üreten Türkiye düşmanları boş kalan kanalı istediği şekilde gerçek dışı bilgilerle de doldurabiliyor…
Dişimizi sıkacağız ama ne zamana kadar? Bunu bilmek her türlü fedakarlığı yapan vatandaşımızın da en doğal hakkı…
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bakanlığa başladığı ilk anlarda; “benim dışımda açıklanan hiçbir veriye itibar etmeyin” diyerek iyi bir giriş yaptı. Bu iyi girişi sürdürmesi gerek…
Şeffaf ve rasyonel olarak bu süreci net biçimde ortaya koyması gerek…
Ekonomik türbülans döneminin başladığı 15 Temmuz 2016 sonrasında uygulanan terörle mücadelede etkin ve sonuç alan politikalar yeni enerji kaynaklarına da ulaşmamızı sağladı.
Altyapı çalışmaları tam anlamıyla bitince petrol ve doğalgazdan ciddi gelir elde etmeye başlayacağız.
Yeni rezervlerle gelirler daha da artacak…
Yani enseyi karartmaya gerek yok…
Kısa zamanda bu sorunların çözüleceğine inanıyorum…
Malum Mart 2024’te de yerel seçim var…
Bu nedenle daha sık ve şeffaf iletişim şart…
-
BAGİS 1 yıl önce Şikayet EtDevletin paraya ihtiyacını anlarız, gerekirse 1 yıllık maaşımizi devlete bağışlar, çalışır karnınızı doyururuz ama eger, ayrım, mutahitlere, müdürleri, taraftarları, yandaşlar zengin etmek, kayirmak varsa,Milli hasılatı israf etmek varsa o zaman canımız acır.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Vatandas 1 yıl önce Şikayet EtBir de deniz taşıtlarından neden vergi alınmıyor onu yazsan.Beğen
-
Misafir 1 yıl önce Şikayet EtTebrikler güzel insan çok güzel bir konuya değilmişsiniz inşallah bunlar yakın bir zamanda düzelirBeğen
-
Mustafa zengin 1 yıl önce Şikayet EtFerhat bey sizi her platformda takip etmeye çalışıyorum lütfen aşağıda belirttiğim talebinmi dile getirin. Alt gelirli vatandaşa extra vergiler getirileceğini lüks tüketime vergi artırılsin. Birden fazla evi ve arabası olanlara yüksek vergiler kesilsin. Yabnaciya bir dönem ev satışı ve kiralanması yasaklansin. Ozaman kira ve araç fiyatları düşer.Beğen Toplam 9 beğeni
-
simal 1 yıl önce Şikayet EtŞeffaf iletişim halkla ulurBeğen Toplam 1 beğeni