Milletvekili neden olunur?

Vatanına, milletine, şehrine iyi hizmet edeceğini düşünen pek çok kişi milletvekili aday adayı olur, partisi aday gösterir ve vatandaş da seçerse millete hizmet etme şerefine nail olur…

14 Mayıs’ta da 600 kişi milletvekili olmaya hak kazanarak parlamentoya girdi ve millete vekâlet etmeye başladı…

İşini büyük bir aşkla ve şevkle yapan milletvekilleri yok mu?

Olmaz mı? Bir sürü var…

Ama bir de millete hizmet etmek şurda dursun; sabah akşam milletin değerlerine, milletin ta kendisine hakaret etmeyi adet edinmiş, milletvekili dokunulmazlığını kendisine zırh olarak görenler de var…

İşte onlardan biri; Mahmut Tanal…

Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa Milletvekili…

Peki bu Tanal’ın alametifarikası nedir ki 5 dönemdir CHP’den milletvekili seçiliyor?

LGBT’cilere destek vermek için TOMA’ların üzerinde gördüğümüz, 2013 yılında Ethem Sarısülük davasında polisle kavga görüntülerini hatırladığımız biri Mahmut Tanal…

Bitti mi? Tabii ki hayır…

2017’de de PKK’ya selam çakarak; “kırmızı, sarı ve yeşil özgürlüğün rengidir” diyen bir isim…

Yine Şanlıurfa’da AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Ali Yıldız’ın da aralarında bulunduğu, 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiği hain saldırıyı meşrulaştırarak teröre lanet okumak yerine, “Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde AK Parti Milletvekili adayının esnafı ziyaret etmesi sonucu esnaf tepki göstermiştir. Tepki üzerine olaylar olmuştur” diyebilme cüretini göstermiş birinden bahsediyoruz…

Sadece PKK’ya değil, FETÖ terör örgütüne de destek veren bir isim Mahmut Tanal…

FETÖ’nün yayın organları kapatılırken göz yaşlarına hakim olamayan, 2017’deki Anayasa Değişikliği Referandumu öncesinde, Diyarbakır’da terör örgütleri tarafından patlatılan bombalar ile ilgili; “Diyarbakır’da son dakika gelişmesi. Patlama meydana geldi. Terör, evete çalışıyor” diyebilecek kadar provokatif biri Mahmut Tanal…

Bu listeyi uzatmak mümkün, google’a Mahmut Tanal ve skandal kelimelerini yazdığınızda sayfalarca içeriğe ulaşabilmek mümkün…

En son vukuatı ise; Akbelen’de askerimizin üniformasına hakaret edip, jandarmanın görevini yapmasına engel olmak, hatta arkasından kovalamak ve askerimize eşkıya demek…

Sizin askerin şerefli üniforması ile ne derdiniz var?

Askerle, polisle ne derdiniz var?

Şu sergilediğiniz tutumun çeyreğini, terör örgütü mensuplarına, sözümona elebaşlarına da göstersenize…

Ama size göre sarı, kırmızı ve yeşil özgürlük rengiydi değil mi…

Pardon…

Görüntüleri izlerken hayrete düştük…

Peki sonunda ne oldu?

Tanal, günlük rutin hayatına devam ediyor.

Çünkü milletvekili…

Çünkü dokunulmazlığı var…

Peki milletin vekili değil de, aslı yani herhangi bir vatandaş aynı şeyi yapsa neler olurdu?

Neler olabileceği herkesin malumu…

Yasama dokunulmazlığı; parlamento üyeleri hakkında, suç işlediklerinden bahisle, parlamentonun izni olmadan, gözaltına alma, tutuklama gibi bazı cezai takibat işlemlerinde bulunulamamasıdır.

Amacı, parlamenterlerin keyfi kovuşturma ve cezaya maruz kalmasını önlemektir. 

Keyfi kovuşturmalara maruz kalmalarını önlemek kısmı son derece makul ve akılcı…

Ona lafımız yok…

Ancak bu dokunulmazlık zırhı milletvekillerine suç işleme özgürlüğü vermiyor…

Millete, askere, polise ileri geri konuşabileceği, hakkı olmayan evrakı sorabileceği, şiddet uygulayabileceği hatta kovalayabileceği anlamına gelmiyor.

Suç işleyen milletvekili hakkında fezleke meclise gelir ve dokunulmazlığı kaldırılabilir, bunu biliyoruz…

Ya da görev süresi bitince eğer ceza aldıysa onu da çeker, bunu da biliyoruz…

Ancak bu kadar prosedür yerine milletvekilleri suç işlemeleri durumunda vatandaşla aynı zaman dilimi içerisinde aynı muameleyi görse daha güzel olmaz mı?

Şu an mecliste 8 dönemdir milletvekilliği yapanlar var.

30-35 yılda suç işleyen işlediği suçu, zarar gören ise gördüğü zararı unutur…

Sağduyu sahibi, millete hizmet etmek için mecliste bulunan milletvekilleri; provokatör ve hakareti, kaba sözü ve kaba kuvveti alışkanlık haline getirenler için bu zırhı ortadan kaldırmalı…

Cemal Enginyurt diye bir milletvekili var mesela…

O da bir tv programı esnasında Gazeteci Latif Şimşek’e yanındaki zorbalarla beraber saldırdı. Yanındaki 2 kişi ceza aldı, Enginyurt tv ve sosyal medyada insanlara kaba söz ve hakaretlerine devam edebiliyor.

Enginyurt’un fezlekesi hazırlanmış, ancak genel kurula indirilmeyi bekliyor…

Lütfü Türkkan diye bir başka vekil var mesela… İyi Parti’den yeniden Kocaeli Milletvekili olarak seçildi.

Şehit yakınına kameraların önünde küfredebiliyor…

Partisi de yine aday gösterebiliyor o da ayrı bir bahis…

18 Temmuz’da Bursa’da İyi Parti’nin iki milletvekili beraberindekilerle AK Parti İl Binası’na girmek için polise mukavemet gösterdi ve milletvekili zırhını kullanarak nahoş görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu…

Daha bunun gibi pek çok örnek var…

Dokunulmazlığı kendisine kalkan yapan bu milletvekilleri, bir de emekliyse milletin vergileriyle aylık 147 bin lira maaş alıyor…

Sonra da milletin askerine, polisine, gazetecisine hasılı milletin ta kendisine yakışıksız hareketlerde bulunabiliyor ve bunu dokunulmazlık zırhı altında yapıyor… 

Böyle bişey olmamalı…

Bu provokatörlere dokunulmalı…

Son olarak, Kemal Kılıçdaroğlu kendisini eleştirdiği için partiden birçok ismi ihraç etti…

Aynı hassasiyeti askere saldıran, eşkıya diyen bu milletvekili için de gösterecek mi?

Hiç sanmıyorum…

Umarım yanılırım…