Günlerdir merakla beklenen kamuda tasarruf paketinin ayrıntıları açıklandı…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, alınan tedbirleri duyurdu.

Kamuda tasarruf paketinin detaylarına baktığımızda; 

-Yeni bina alımı ve yapımı 3 sene durdurulacak.

-Mobilya ve demirbaş alımı da 3 yıl boyunca tedbirler kapsamında olacak.

-Yeni bina kiralamak süresiz durduruldu.

-Sosyal tesis yapımı, alımı ve kiralanması süresiz olarak durduruldu.

-3 yıl boyunca kamuda emekli olanlar kadar yeni personel alınacak.

-Kamuda çalışanlar artık sadece tek bir yerden maaş alacak.

-Yönetim kurulu üyelerine üst sınır maaşı gelecek. Maaşın üst sınırını geçenlerin ücreti devletin kasasına girecek.

-Toplu taşıma olan yerlerde personel servisi kaldırılıyor.

-Deprem ve zorunlu harcamalar hariç mal ve hizmet ile yatırım ödeneklerinde kesintiye gidiliyor.

Alınan tedbirler, toplumun sesine kulak verildiğini net bir biçimde gösteriyor.

Sadece bu tedbirler ile enflasyon hemen düşme eğilimine girer mi?

Tabii ki hayır…

Ancak vatandaşa zor günleri aşmak adına dişini sık diyen kamunun, kendisinin de dişini sıktığını göstermesi bakımından önemli…

Söylemlerinizin inandırıcılığı, o söylemleri ne kadar eyleme dönüştürdüğünüz ile doğru orantılıdır.

Bu bakımdan enflasyonla mücadeleye katkı sunacağı kesin olsa da sorunun çözümünde ilk sırada yer tutmayan bu tedbirlerin, devletin vatandaşla birlikte hareket etmesi bakımından psikolojik bağlamda önemli bir etkisi olacağını düşünüyorum.

Ekonomide de psikolojinin çok etkili olduğu bilinen bir gerçek…

Geçtiğimiz yıl ‘Ekonomide Şeffaf İletişim Şart’ başlıklı bir yazı yazmıştım.

Yazıda bakanlığın ekonomideki sorunları çözme stratejisini somut, net ve zamana bağlı olarak vatandaşın günlük hayatında ne gibi değişiklikler olacağını belirtmesi gerektiğini ifade etmiştim.

Son dönemde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in izlediği yol haritası bu bakımdan kıymetli…

Vatandaşın dişini ne kadar sıkacağı, dişini sıktığı süre zarfı sonrasında nelere ulaşabileceği hususunda sürekli olarak bilgilendirilmesinin bu mücadeleye güç katacağı kesin…

Dezenformasyon ve dedikoduların da önünün kesileceği başka bir gerçek.

Ekonomide şeffaf adımlarla ortaya konan bu yaklaşımın devam etmesi çok önemli…

Zaten program incelendiğinde tasarrufun bir adım olarak ortaya konduğu, bunun birçok alanda atılacak başka adımlarla da destekleneceği ifade ediliyor.

Kalıcı fiyat istikrarı, doğal afetlere kaynak, yeşil ve dijital dönüşüme kaynak, düşük risk primi, sürdürülebilir borç ve nesiller arası adalet gibi hedefleri; kamuda harcama kontrolü ve tasarrufların artırılması, yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi ve yapısal reformların hızlandırılması ile gerçekleştirileceğinin vurgusu yapılıyor.

BELEDİYELER DE TEDBİRLERE DAHİL

Hükümet ve bağlı kuruluşların kamuda tasarruf tedbirlerini kararlılıkla uygulayacağı kanaatindeyim.

Yerel seçimler sonrasında Türkiye’nin çok önemli ve büyük bütçeli belediyelerini yöneten CHP’li belediyelerin bu tedbirleri ne ölçüde uygulayacağı ise merak konusu…

Yaşayıp, göreceğiz.

Ama ilk bir ayda akraba, eş-dost kayırmacılıklarıyla ülkenin gündemine oturan belediyelerin bu tedbirlere kararlılıkla uyabileceklerini sanmıyorum.

Sadece bunu kendilerine malzeme edip, ilk bir ayda belediyelerimizin çok borcu var şeklinde şehirlere hizmet etmeme noktasında ‘yaptıkları yolları’, tasarruf tedbirleri uygulama bahanesi ile ‘duble yola’ çıkarabilme ihtimali söz konusu olabilir.

Belediyeler bu üç yıllık tasarruf hareketinde; konserlere çok fazla bütçe harcamamalı, sanatsal faaliyetlere lojistik destek vererek bu süreci geçirmeli…