Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
HABER7 YAZARI

Gölge müdür

GİRİŞ 06.01.2014 GÜNCELLEME 06.01.2014 YAZARLAR

Dedektif gibi bir arkadaştı. Yaşıyorsa bir hayli yaşlanmıştır, emekli olmuştur. Öldüyse de Allah günahlarını mağfiret etsin. Bu müdür arkadaşımızın adına ben, “Gölge Müdür” derdim. Son olaylar bana bu gölge müdürü hatırlattı.

Arkadaşımız, müdürlüğünün üstüne hiç vazife olmadığı halde sabah erkenden gelir, eline bir ajanda alır ve sık sık ortalıkta dolaşırdı.

Sonradan kendisinden uzun uzun yapıp ettiklerini dinlediğim bu arkadaş bakın neler yapıyormuş: diyelim ki gölge müdürümüz kurumda çalışan Beşir Bey'in orada çalışmasını istemiyor veya Beşir Bey'le arasında bir sorun var.

Sabah erkenden gelip masasına kurulduktan sonra, Beşir Bey'in içeriye girişini bekliyor. Ajandaya günün tarihini atıyor ve avını gözetlemeye başlıyor. Arkası şöyle geliyor : “ Beşir Bey bugün saat dokuzu yedi dakika geçe kuruma giriş yaptı. ( 7dk. geç geldi)

Koridorda Aysel Hanım'la selamlaştı ve 5 dk. konuştular. Odasına geçti ve sonra kahvesi geldi. 45 dk. sonra odasından çıktı, Cengiz Bey'lerin odasına gitti, az sonra Cengiz Bey'in odasına Muhsin Bey de geldi. Burada Beşir Bey 20 dk. kaldı, odasına geçti. Bir süre sonra Fuat Bey, Beşir Bey'in odasına girdi. Birlikte çıktılar ve yemeğe gittiler.

Yemekten sonra Beşir Bey, Fuat Bey, Aysel Hanım ve Cengiz Bey hep birlikte Cengiz Bey'in odasına girdiler, çay, kahve geldi ve burada 57 dk. kalıp dağıldılar… diye devam eder. Bu minval üzre, Gölge Müdürümüz, Beşir Bey'in bir aylık mesai çetelesini tutar. Gün gün ve dakika dakika hepsini çıkarır. Beşir Bey'in bir ay içinde kaç dakika ne yaptığını tek tek yazar ve Genel Müdüre gidip bunları anlatır. Bir süre sonra Beşir Bey'in işten atıldığını duyarsınız.

İşten atılanlardan biri bana şöyle demişti: “kardeşim bu adam kim ise lavaboda bile kaç dakika kaldığımı yazmış, bu kadar ahlaksızlık mı olur”?

Oluyor işte, şu an olanlara bakınca ülkemiz “Gölge Müdür” kaynıyor.

Allah Beşir Beyleri bu ahlaksız Gölge Müdürlerin şerrinden korusun.

 

OTORİTE ZEHİRLENMESİ

İnsanoğlu bir kez “suyumu bulandırdın” demesin. Demişse, hele biraz da zeki ve kurnaz ise ve ya arkasını dayadığı ve güvendiği sağlam bir “otorite” varsa emin olun o insanoğlu sizin yıllardır çok yakından tanıdığınız biri de olsa, bir süre sonra onu tanıyamaz olursunuz.

“Daha dün şurada oturup birlikte kahve içtiğimiz Ahmet mi bu, sahi bu bizim Ahmet nasıl olur da, bu kadar değişebilir” dersiniz.

Değişiyor işte insanoğlu.

Çekirgeleri bilir misiniz, hani şu bir sıçrar iki sıçrar dediğimiz çekirgeleri? Gerçekten de arka ayaklarının üzerinden ok gibi fırlayıp metrelerce ötelere sıçradıklarını gözlerimle görmüşümdür.

Yalnız bu çekirgeler bazen bulundukları otların içerisinde öyle gizlenir, öyle araziye uyarlar ki onları, saklandıkları otların arasında asla göremezsiniz.

Sadece çekirgeler değil hemen hemen bütün canlılar bulundukları ortamın rengini alırlar. Boz otların arasında boz, yeşil otların arasında yeşil çekirgeleri görmemiz de bundandır.

Ünlü sosyoloğumuz hatta sosyolojinin kurucusu, Batılı bilim dünyasına özellikle Montesquieu gibi iklimler (les climas) ve kanunların ruhu (L'esprit des lois) yazarına ilham kaynağı olmuş İbn Haldun'un dediği gibi canlılar bulundukları iklimden ve coğrafyadan etkileniyorlar.

Mesela Akdeniz insanı daha mülayim ve yumuşak karakterli ama bizim Ardahan ve Ağrı'nın insanı biraz daha sert oluyor.

Bunun doğruluğunu ya da kısmen doğruluğunu veya yanlışlığını bilim adamları varsın tartışsınlar ama ben, Tunuslu ünlü tarihçi ve sosyoloğumuzun söylediklerine katılıyorum.

Hele son günlerde yaşananları izleyince demek ki, diyorum “insan sadece iklim ve coğrafyadan değil, bulunduğu yerin havasından, suyundan, teknolojisinden ve hele hele “otoritesinden” de etkileniyor ve tamamen değişiyor, tanıyamıyorsunuz kendisini.

“Sahiden bu bizim Ahmet mi” ? diyorsunuz.

Ferman Karaçam

fermankaracam@gmail.com

fermankaracam@twitter.com

YORUMLAR 1
  • Hakan DOĞRU 10 yıl önce Şikayet Et
    Vay beee. Sn. Ferman KARAÇAM, sizi tebrik ediyorum bunca zamandır yapılan yorumların ve olayların özeti budur işte... kalemine,aklına,fikrine sağlık....
    Cevapla