Başbağlar, İhsanoğlu ve Aleviler - 2
Öte yandan CHP dün, Mağaralarda zehirlediği Alevilere; çaresizliğinden dolayı sonradan sahip çıkıp, şirin görünmüş ve onları Devletin derin dehlizlerinden uzattığı karanlık elleri ile Sünnilere karşı tahrik edip, Sosyal Taban olarak elinde tutmuş ve bugün de; yine çaresizliğinden, iktidara taşıyamadığı bu Sosyal Tabandan, dünya görüşlerine uymayan başka bir adaya oy vermelerini istemiştir.
Yani CHP, bir yandan, derin yapısı ile Alevilerin Sünnilere karşı olan tarihi kinini diri tutmuş, bir yandan da görülen tarafı ile onlardan oy alarak hem iktidara taşıyamamış hem de Alevilerin emperyalizme karşı olan duygularını istismar edip, emperyalistlerin dikte ettiği bir adaya onları mahkûm etmiştir.
CHP’nin bugün parti tabanına Cumhurbaşkanı adayı olarak sunduğu şahsın hem kişisel özellikleri hem de, bir küresel mühendislik projesi olması partinin Solculuk, Sosyal Demokratlık veya Sosyalistlik(!) iddialarını tamamen bitirmiştir.
Parti içinden veya kendi zihniyetinden bir aday çıkaramaması da Cumhuriyetle yaşıt olan bir partinin düştüğü acıklı durumun açık bir ilanıdır.
CHP, Cumhurbaşkanı adayı olarak; muhafazakârlık iddiasında bulunan, ömrünün neredeyse çoğunu Türkiye dışında geçiren, ülke sorunlarından, sıkıntılarından, problemlerinden haberi olmayan, yaşlanmış, dinamizmini yitirmiş, heyecansız ve hiçbir projesi olmayan aksine, küresel sermayenin projesi olan bir aday ile halkın karşısına çıkmakla, bütün varlığını ve iddialarını toprağa gömmüştür.
CHP’li gençlerin, özellikle Alevi gençlerin bu parti ile gönül bağlarını kontrol etmeleri Türkiye’nin geleceği açısından önemlidir.
Bu gençler bilmeliler ki, 1993 yılında Sivas'ta Madımak Otelinde, ekseriyeti Alevi olan ozan, şair ve yazarlar diri diri yakıldığında iktidarda DYP ve SHP vardı.
Yani geçmişte Alevileri en acımasız sürgün, baskın ve zulümlerle sindiren, ezen, İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı idi.
O şahıs o gün, orada, iktidar koltuğunda çoğunlukla Alevilerin verdiği oylarla oturuyordu, en yetkili makamdaydı ve günler öncesinden bağıra bağıra gelen 37 alevinin katledilmesini önleyemediği gibi onların ateşe atılmalarını adeta seyretti yani aldığı Alevi oylarına ihanet etti.
Bugün de hem lideri Alevi olan, hem de çoğunluk Alevi oyları ile Ana Muhalefet Partisi haline gelen CHP bu sefer de, gençlerin ve Alevilerin oyları ile adeta alay etmektedir.
CHP, Alevilerle olan bu dramatik ahbaplığına, Aleviler üzerinden yaptığı yanlış ve onları incitici hesaplarına bir son vermelidir.
CHP büyük çoğunluğu Alevilerden oluşan DHKP-C militanlarının sokaklarda estirdiği teröre de destek vererek, gençleri cesaretlendirip, hayatlarının kararmasına sebebiyet vermekten de elini çekmelidir.
CHP Alevileri bir sosyal taban olarak görme hastalığını atmalı üzerinden, bu inat kendisinin diğer sosyal kesimlere yayılmasını engelliyor ve iktidara gelemiyor, hem de Alevilerin diğer sosyal kesimlerle entegre olmasını engelliyor.
Ayrıca, CHP iktidara gelemeyince yani Aleviler iktidara taşınamayınca hırçınlaşıyor, marjinalleşiyor ve genç aleviler yasa dışı örgütlerin ağına daha kolay düşüyorlar.
Öte yandan yeni Başbağlar, yeni Madımaklar, yeni Gaziler, Sivaslar, Malatyalar, Kahramanmaraşlar olması için ellerini ovuşturan karanlık odaklar da pusuda bekliyor.
Çok önemli bir başka şey de CHP’nin, fikri ve zihni yapısının tüm Türkiye'ye yayılıp, Türkiye'yi kucaklayamaması, kumsallarda ve zengin muhitlerde hapsolması gibi aynı şekilde, fikri bakımdan, Alevilerin kısırlaşmasına da sebep oldu.
Solculuk Alevilerin damarlarını kuruttu.
Hacı Bektaşi Veli gibi evrensel mesajlar taşıyan bir ocağın müntesipleri olan Aleviler, CHP’nin sığ ulusçu kalıplarının içine hapsedildiler ve düşünsel bakımdan gelişemediler.
Hâlbuki Alevilik, çağ açıp çağ kapayan Fatihlerle birlikte, asırlar boyunca dünyanın dört bir yanında evrensel mesajları için at koşturup, kılıç salladılar.
Alevilik ve aleviler CHP'nin köksüz ve ulusalcı solculuğunun cenderesinde yok edilecek kadar ufuksuz olamaz.
Ve Aleviler genlerindeki evrensel hoşgörüyü, CHP zihniyeti gibi seküler, ulusçu, bir küçük dünyanın içinde hapsedip boğarlarsa gerçekten bu, ülkemiz için telafisi imkânsız bir kayıptır.
Yazıktır Aleviliğe, günahtır Alevilere.
Aleviler silkelenip ayağa kalkmalılar.
Önce; CHP’ye, kendilerini neden iktidara taşıyamadığından dolayı, yıllarca verdikleri oyların hesabını sormalılar, mağaralarda zehirlenen dedelerinin hesabını sormalılar, ulusalcılık illetinden kurtulmalılar ve nihayet Hz. Ali'yi ve Hacı Bektaş’ı Veli'yi yeniden ve daha yakından anlamaya çalışmalılar.
Yüreklerimizi dağlayan yeni Başbağların, yeni Sivasların olmaması için Yeni Ali' lerin çocuklarının yetim, eşlerinin genç yaşta dul kalmaması için, hem Alevilerin, hem Sünnilerin, hepimizin tarihi, günahıyla sevabıyla birlikte artık tarihte bırakmalıyız.
Bu vesile ile tarihimiz boyunca derinlerde planlanan acımasız savaşların kurbanı olmuş tüm masumlara ve mesai arkadaşım, güzel insan, mazbut ve muttaki kardeşim Ali Taşdelen'e Rabbimden rahmet, çocuklarına ve yaralı eşine sabır ve metanet diliyorum.
Ferman Karaçam
https://twitter.com/fermankaracam
facebook.com/ferman.karacam
