İlgili ve yetkililerin bildiği, bizim gibi halktan olan kimselerin bilemediği ama  Güneydoğu'ya yapılan hatırı sayılır cephaneliğin, bombaların, profesyonel bombacıların, hassas atış yapabilen keskin nişancıların/sniper bilgisi, belgesi, izi, kendisi, cesedi. Çıktıkça, yavaş yavaş, Güneydoğu'da sürdürülmek istenen savaşın emperyalist boyutlarını bizim de, somut verilerden dolayı anlamamız kolaylaşır hale geldi. 

Elbette, PKK ve yandaşları tarafından bir yandan da çarpıtma, yalan, güvenlik güçlerine iftira, olayların gerçek yüzünün ortaya çıkmasına yarayacak bazı cesetleri saklama, kaçırma veya gömme, ajanları kaçırma gibi çabalar da sürüyor. 

Diğer taraftan;
Güneydoğu'da canları pahasına, Cumhuriyet Tarihinin en onurlu, en şaibesiz ve asker- polis birlikteliği açısından da bir ilk olma örneği ile mücadele veren güvenlik güçlerine karşı Üniversiteler' de, Meclis'te, Medya'da, sözüm ona sanat camiasında ise legal görünümlü terör odakları, sosyal medya üzerinden canhıraş bir çarpıtma ve karalama yürütüyorlar. 

Hatta çarpıtma konusunda o kadar ileri gittiler, o kadar pervasızlaştılar ki, kendi hırsızlıklarını bile güvenlik kuvvetlerine çamur atarak gizlemek istediler. 
Neyse ki tüm bu yalan, iftira, çarpıtma, perdeleme gibi gayretler de suya düşüyor;
Hırsızlara suçüstü yapılıyor, ajanların cesetleri ortaya çıkıyor, keskin nişancılar öldürülüyor, yabancı profesyonel eğitimciler yakalanıyor. 
Çıkan "deliller" bize şunu söylüyor: Emperyalist hala arkada, hala şüpheli sıfatı ile geri planda duruyor.
Kendini ele veren ve ölenler ise; Kürt, Arap, Ermeni, Acem veya Türk. 
Bunlar ise kuklalar.
Cepheye sürülen afyonlanmış kuklalar.

Kahramansın veya devlet kuracaksın, ya da zengin olacaksın  denilerek kandırılan, bir hap verilerek uyuşturulan ve acımasız katiller haline dönüştürülen zavallı köleler. 
Son gelen haberlerden anladığımız kadarı ile, Güneydoğu'da etkisiz hale getirilenlerden 7 tanesi, keskin nişancı Ermeni Komandosu imiş. 
Ermeni gençleri ne zaman anlayacaklar, kendilerinin, Batılı Emperyalistler tarafından her zaman elverişli fedailer olarak kullanıldıklarını?

Ermenileri, Osmanlı'nın yıkılışında öncü kuvvet olarak kullanan Fransa onlara, "Osmanlı'nın yıkılmasında önemli rol oynadınız" diyerek, yıllardır sömürdüğü Afrika'dan pay mı verdi?

Rusya, İngiltere Osmanlı'yı yıkmak için Ermenileri, Arnavutları, Bulgarları, Rumları kullandılar.
Peki, İngiltere veya Rusya, Osmanlı'yı yıktıktan sonra kanını emip, iskelet haline getirdiği toprakların madenini, enerjisini Ermenilere mi veya diğerlerine mi bıraktı?

Bugün, ABD veya diğer Emperyalistler, Ermenilere ne vadettiler ki bu Ermeni gençleri yine bize karşı ve yine kanını canını ortaya koyuyorlar?
Sizi temin ederim ki zulmetmeyi kanıksamış bu Emperyalistler size ne enerjiden, ne de sömürge gelirlerinden hiçbir pay vermeyecekler. 
Ve siz ey Ermeniler, yine bir lokma ekmeğe muhtaç halde, Türkiye kapılarına düşecek, asgari ücretle çalışmak için Türkiye'deki işverenlere yalvaracaksınız. 

Acı ama gerçek bu. 
Aynı gerçek, diğerleri için de geçerli. 
Bulgarların, Arnavutların, Arapların, Rumların hali de ortada.
Emperyalistler; Osmanlının yıkılmasında önemli rol verdikleri Rumlara yani Yunanistan'a üç kuruş para vermek için, kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı ve hala oynuyorlar. 

Osmanlı yıkıldıktan sonra onların da, hiç birisinin karnı doymadı. 
Osmanlı "Emperyalisttir" diye yıkılmasına öncülük ettiler, koçbaşı olarak kullanıldılar ama hiçbiri, yıllarca birlikte yaşadıkları Osmanlı'nın dilinden bir tek cümle bile kuramıyorlar.
Kimi 300, kimi 400, kimi 500 yıl Osmanlı yönetiminde kaldılar ama hiç biri Emperyal olarak yaftaladıkları, O Osmanlı tarafından, dilini öğrenmeye mecbur tutulmadı. 

Herkes dilinde, dininde, eğitiminde, inancında serbest oldu. 
Türkler bile bugün Osmanlıca bilmiyor. 
Osmanlı mıdır Emperyalist yoksa, daha Osmanlı'nın yıkılmasının üzerinden 50- 60 yıl bile geçmeden dillerini şakır şakır konuştuklarınız mıdır Emperyalist? 
Hele Ermeniler ! 

Bakın, 50 yıl içinde sizin kanınızı emen Rus Emperyalizmi, bir yandan tepenizde füzeleri ile dururken, bir yandan da sizi, Osmanlı bakiyesi olan bu topraklarda, 100 yıl sonra yine aynı şekilde koçbaşı olarak kullanıyor.  
O Osmanlı ki, O'nun için siz, Millet-i Sadıka idiniz.
Peki, bu nankörlük neden, bu hainlik neden?

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 
fermankaracam@twitter.com 
twitter.com/fermankaracam 
facebook.com/fermankaracam 
instagram.com/fermankaracam