Halk oylaması öncesinde liderleri, partili partisiz propagandistleri ve milleti yakından izlemeye çalıştım.

Gittiğim her yerde notlar aldım.

Halk tarafından yapılan, hoşuma giden veya gitmeyen tüm eleştirileri tarafsızca not ettim.

Birden fazla insanın üzerinde durduğu konuları yani üzerinde yoğunlaşılan eleştirileri toparlamaya çalıştım.

Referandum %51.4 oranı ile yani hayır oylarından yaklaşık bir buçuk milyon fazla insanın evet oyları ile onaylandı. 

Milletimize hayırlı olsun.

Tespitlerime göre referanduma konu olan 18 maddeden en çok eleştiri alan 18 yaşını dolduranlara seçilme hakkının verilmesi maddesi oldu. 

Fakat, şimdi artık bunları konuşmanın anlamı yok, önümüze bakalım ve bu millet 21 Mayıs'ta olağanüstü kongresini yapacak olan AK PARTİ'den neler bekliyor, bunları konuşalım.

Aldığım notlara ve sokaktaki insanımızın nabzına göre bu beklentileri üç ana başlık altında topladım.

A- Parti içinde yapılması beklenenler

B- Yurt içinde yapılması beklenenler 

C- Dış politikada beklentiler 

A- Parti içinde yapılması beklenenler:

Hiç şüphesiz Türkiye, bütün bir İslam Dünyasının ana omurgası ve gözbebeğidir.  

AK PARTİ de bu milletin, bu coğrafyanın ana damarlarından biridir hatta en önemlisidir.

Bu itibarla AK PARTİ'nin il, ilçe, belde ve mahalle teşkilatılarında çalışanlar da topluma örneklik teşkil edecek kişilerden oluşmak zorundadır. Aksi olursa AK PARTİ de diğer yüzlerce parti gibi tarihin tozlu rafları arasında kaybolup gider.

Bu sebeple bazı noktalarda ki eleştirilerimizi biraz ileri bulanlar, dostun acı söyleyeceğini unutmasınlar.

1- Milli Nizam Partisi (MNP), Milli Selamet Partisi (MSP), Refah Partisi (RP), Fazilet Partisi ( FP), Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak-Parti) ve bunlara Has ve Saadet partilerini de ekleyecek olursak yaklaşık yarım asırlık bir serüven muhtelif sarsıntı ve birleşmelerle devam ederken ister istemez bazı kırgınlıklar meydana geldi. 

AK PARTİ iktidara geldikten sonra mümkün mertebe bu kırgınlıkları yukarı katlarda onarmaya çalıştı. Fakat aşağılara doğru indikçe bu kırgınlıkların hala sürdüğü hatta derinleşerek sürdüğü görülüyor. 

Bu durumu tepelerden bir yerlerden bakarak farketmeniz mümkün değil, cebindeki üç beş kuruşu partisine vermiş çok sayıda insan hala kendisini dışlanmış hissederek küskünlüğünü devam ettiriyor.

Teşkilatların çoğu bu durumu bildiği halde, yukarılara bildirmek ve ya çözmek yerine üstünü kapatıyor fakat kanama derinden derine sürüyor.

2- Bu davanın çilesinden bîhaber olanlar bir an önce AK PARTİ'den uzaklaştırılmalıdır. 

3- Ansızın iktidarın, partinin, hükümetin çevresinde peydahlanıp bağın içindekilere hadsizce ve pervasızca saldıran, iktidar olmadan önce mahallemizde hiç görmediğimiz kişiler mahallede daha fazla dolaştırılmamalıdır. 

Bu şahıslar artık sabrımızı zorlamakta ve yutkuna yutkuna midemize kramplar girmektedir. 

4- Benim gördüğüm, hemen hemen tüm teşkilatlar, "yukarıdaki" A, B, veya C şahıslarının adamlarına göre dizayn edilmiş.

Bu durum, teşkilatlara tahminlerin üstünde zarar vermiş. 

A, B, C şahıslarının adamlarının birbirleri ile kaynaşmaları beklenirken tam tersine kendi aralarında itişip kakışmışlar.

Hatta bu itiş kakış ne yazık ki daha ileri boyutlara varmış, çevreye yansımış, çevrede çekim gücü oluşturması beklenen teşkilatlar itici görünmeye başlamışlar. 

5- Bazı teşkilatlarda samimiyetsiz, idealsiz ve hatta ağzı bozuk kaba saba insanlar var. Özellikle İstanbul'da evet oylarının düştüğü bazı ilçelerde bu şahıslara bizzat tanıklık etmiş ve hayretler içinde kalmıştım.

Bendeniz bu davanın yarım asra varan süresince sürekli içeriden izleyeni oldum ve fakat bu kadar itici şahıslarla hiç bir zaman karşılaşmamıştım.

Bu adamlar derhal teşkilatlardan dahası partiden de uzaklaştırılmalıdırlar. 

6- Akıllı telefonlar, Parti Teşkilatlarının hemen hemen hepsinden Kütüphaneleri kaldırtmış. Her şey Google hazretlerinin uhdesine havale edilince teşkilatlardan o eski kültür havası firar etmiş. 

Teşkilatladaki atmosfer çok fazla sun'i, kuru ve yavan. Gelen gençleri cezbedecek derinlik yok. Mesela bir İHL gencin yetişmesinde en büyük etken oradaki derslerden ziyade o okulun havasıdır. Çünkü okullarda verilen dersler hemen hemen birbirinin aynıdır ama İmam Hatipliyi İmam Hatipli yapan oradaki atmosferdir.

AK PARTİ teşkilatlarına girince önceleri bu hava vardı ama şimdi yok.

(Devam edecek) 

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam