Hiç tereddüt etmeden söyleyeyim: Bahçeli’nin Pazartesi günü yaptığı ve Medyanın Ankara temsilcilerinin katıldığı basın toplantısı son yılların en anlamlı toplantısıdır ve tarihi niteliktedir.

Zira, dışarıda Türkiye’ye karşı düşman blok giderek netleşip sertleşirken içeride, bunu en erken fark eden ve kendi üzerine düşeni yapan muhalefet lideri Devlet Bahçeli oldu.

Böylece MHP lideri, dışarıya karşı birlik ve beraberliğin ilk somut adımını attı ama daha da önemlisi içeride iki partiyi fena halde sıkıştırdı.

Bu konuya geleceğiz ama önce, ele aldığı konular ile neyi ya da neleri çözüme kavuşturduğuna kısa kısa bakalım.

1- Bahçeli, AK PARTİ içinden veya geçmişte içinden şimdi dışından 2019 seçimlerinde, Erdoğan’dan başka aday olmayı aklından geçirenlere kapıları kapattı ve böyle birinin -hatta isim de verdi- sağın solun kışkırtmalarına gelmemesini söyledi.

2- MHP lideri, Yenikapı ruhuna bağlı kalarak bir prensip sahibi olduğunu vurgulamış oldu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’da ki Cumhurbaşkanı adaylığını destekleyeceğini, MHP’nin aday çıkarmayacağını, kendisinin de aday olmayacağını net bir şekilde ortaya koydu.

3- 2019 yılı seçiminden sonra kurulacak hükûmet için pazarlık yapmanın ahlaksızlık olduğunu, geçmişte yapılan Güneş Moteli benzerlerinin nasıl birer ahlaksızlık örneği oluşturduğunu açıklayarak etik bakımdan mükemmel bir tavır ortaya koymuş oldu.

4- Erken seçim tartışmalarına Suriye ve İran’da yaşananları hatırlatarak cevap verdi ve böylelikle durduğu yerin sadece Türkiye yararına olduğunu gösteren bir tavır sergiledi.

5- Bana kalırsa en usta tavrını seçim barajı konusunda gösterdi ve %10’un aşağı çekilmesinde ısrarlı olmadı Bahçeli. Aynı zamanda ittifak için de açık kapı bırakınca, MHP’nin baraj sorununun tamamen ortadan kalkacağını gördü.

6- Devlet Bey, Ülkücü gençliğin eskiden olduğu gibi yani 70’lerde, 80’lerde ki gibi sokaklara çıkmaması gerektiğini bir kere daha güçlü bir şekilde vurgulayarak, bu konuda iştahlı olan emperyalistlere tartışmasız bir cevap vermiş oldu.

7- MHP lideri Bahçeli bu hamlesi ile İYİ Parti’yi ummadığı bir şekilde köşeye sıkıştırmış ve son derece önemli bir darbe vurmuş oldu.

Şöyle ki;

İYİ Parti son yapılan kamuoyu araştırmalarında yüzde beş, yüzde sekiz bandında görülüyordu.

Merkez medyanın bir takım cilalama ve yukarı hoplatma gayretlerine rağmen yüzde on barajının üstüne çıkamadı.

Öte yandan, Bahçeli’nin bu hamlesi; hem AK PARTİ’yle ittifakın yolunu açarak, hatta AK PARTİ’yi Erdoğanı destekleyeceğini ilan edip ittifaka bir bakıma mecbur bırakması bakımından, hem de İYİ Parti’yi zor durumda bırakmak bakımından ustaca bir hamle oldu.

İYİ Parti son açıklamasında 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda CHP’yi destekleyeceğini söylemiştir ama HDP’den hiç bahsetmemiştir. Oysa herkesin bildiği gibi gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP, CHP ile hareket edecektir.

Bu kombinezondan ise sanırım İYİ Partinin seçmeni memnun olmayacaktır.

Böyle bir beraberliğin konuşulması bile İYİ Parti seçmenini huzursuz edecek ve büyük bir ihtimalle yeniden MHP’ye yönlendirecektir. Bu durumda İYİ Parti, Türkiye karşıtı ve dış kaynaklı odakların ve içerideki temsilcilerinin umduklarının aksine, önemli bir darbe alacak belki de silinecektir.

Diğer yandan olası bir AK PARTİ- MHP ittifakı CHP’yi de Aydın, İzmir, Manisa gibi Ege ve hatta Trakya’nın birçok il ve ilçelerinde zor durumda bırakacaktır.

Böyle bir ittifakın zor durumda bırakacağı bir başka Parti de hiç şüphesiz SAADET Partisi olacaktır.

Saadet seçmeni de; AK PARTİ-MHP —belki BBP’nin de—ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan yerine, CHP-HDP-İP- ittifakının adayını desteklemekten hoşlanmayacaktır.

AK PARTİ-MHP arasında söz konusu ittifak gerçekleşir mi bilemem ama MHP lideri Devlet Bahçeli son derece planlı ve ustaca hesaplanmış bir hamle yaparak, bir taşla birkaç kuş vurmuş ayrıca ittifak için hem AK PARTİ’nin bu ittifaka meylini hızlandırmış, nitekim bugünkü Beştepe ziyaretinde muhtemelen bu ittifakın temelleri atılacaktır ve hem de Bahçeli, bu son hamlesi ile Bayan İYİ’nin hesaplarını altüst etmiş oldu. Doğrusu Bahçeli’yi son derece iyi planlanmış bu hamlesinden dolayı kendi adıma kutlarım.

Not: Bir önceki yazımızda İran’da bulunmayan isimler arasında yanlışlıkla Zeynep adını da zikretmişim.

Uyaran dostlarıma teşekkür ediyorum. Bu isim Zeynep yerine Ayşe olacaktı.

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam