Dağdaki çocuklarının kendilerine verilmesini isteyen Diyarbakır annelerinin oturma eylemi neredeyse bir aya yaklaştı.

Bir anne ile başlayan anne eylemi, bu süre içerisinde hemen hemen kırk aileyi buldu.

PKK’nın dağlardan süpürülmesinden, dolayısıyla yerleşim yerlerinden ayağının kesilmesinden cesaret alan anneler, hedefe HDP’yi koyarak dağa kaçırılan çocuklarını istiyorlar.

Annelerin bu isteği son derece isabetlidir nitekim ilk oturma eylemini Diyarbakır HDP il binasında başlatan anne Hacire Akar, oğlu Mehmet Akar’ı PKK’nın elinden kurtarmayı başardı.

Hacire anne bu hareketi ile süper bir devlet olan ABD tarafından silahlanıp korunan ve dünyanın en kanlı örgütlerinden biri olan PKK’ya meydan okumakla kalmadı, bir haklı davanın da fitilini ateşlemiş oldu.

Peki, giderek artan sayıdaki annelerin bu onurlu hareketi, Türkiye’nin içindeki PKK hareketinin bitmesine önemli bir katkı sağlar mı?

Önemli bir katkı sağlayabilir ama tamamen bitmesine değil, şekil değiştirerek etkisizleşmesine sebep olabilir.

Neden mi?

1- PKK‘nın PKK’dan ibaret olmadığını, arkasında başta ABD olmak üzere, bütün bir Batı dünyasının olduğunu yani, çağdaş Haçlı kavgasının bir maşası, bir vesayet, bir taşeron örgüt olduğunu artık biliyoruz.

Nitekim dün de, kuzey Suriye’de ki YPG’li teröristleri, İngiltere’nin iktidar ve muhalefet siyasetçilerinden oluşan 13 kişilik bir heyet ziyaret ederek, kendileri ile sarmaş dolaş fotoğraf pozları verdiler.

Sadece bu kadar da değil, YPG’yi desteklediklerini de açıkça dile getirdiler.

Bu sebeple gizli-aşikâr, bu örgüte destek sürecektir.

Çünkü Avrupa, PKK’yı koruyup kollamaya devam edecek, yeri geldiğinde sahiplenip arka çıkacak, örgüt ise tüm Avrupa’da varlığını hissettirecektir.

Bu sebeple, Türkiye içerisinde ayrılıkçı hareketlerin biri bitirilse bile bir diğerini yeniden dirilteceklerdir.

3- HDP’ye CHP tarafından destek verilmeye devam ettikçe yani, daha açık bir ifade ile CHP’de Kılıçdaroğlu ve ekibi partinin başında olduğu sürece, PKK’nın bitirilmesi oldukça güçleşecektir.

4- FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerinin özellikle, FETÖ terör örgütünün içte ve dışta PKK’ya olan desteği devam ettikçe.

5- Rusya’nın, bu örgütü, vakti gelince kullanılmak üzere yedekte bekletmeyi sürdürdükçe.

6- Beyaz yakalı Kemalist Türk solunun, küresel emperyalist baronlarla çıkarlarını bütünleştirmiş olan patronların ve Üniversitelerdeki gayri milli, yarı aydın, halkından kopuk, makyavelist hocaların tutumlarından vaz geçmedikleri sürece.

7- AK PARTİ’nin aile, gençlik ve Milli Eğitim politikalarından dolayı tabanda ortaya çıkan ve son seçimde büyük şehirlerin kaybedilmesi ile sonuçlanan tutumundan vaz geçmemesi halinde, yani, AK PARTİ’nin zayıflaması halinde PKK tamamen bitirilemez.

Ancak, ABD tarafından Türkiye’nin Güney’inde,

Kuzey Suriye’de, Kuzey Irak’ın da bir kısmını içine alacak şekilde bir devlet kuruluncaya kadar, dağlardan süpürülse dahi, bu örgütün Türkiye’yi oyalaması sağlanacaktır.

Bu devlet yani, PKK/PYD devleti kurulursa, içeride PKK’nın etkisi azalır.

Çünkü esas hedef, Ortadoğu’da, İsrail ile birlikte kol kola yürüyecek, ABD güdümlü, laikçi, katı ulusalcı, eski Türkiye’nin benzeri bir devletin kurulmasıdır.

Böyle bir devlet kurulabilir mi?

Kurulur.

Peki, ömrü uzun olur, yaşar mı?

Yaşatılmaya çalışılır fakat evvela, Türkiye’nin içinde eskiden olduğu gibi partiler üzerinde mühendislik hesaplarının yapılması ile mümkün olur.

Yumurtadan ufak ufak başını çıkaran ve yeni kurulmaya hazırlanan partilere de bu gözle bakmak gerekir.

Yani, bu partilerin ortaya çıkmalarındaki esas gaye, AK PARTİ’yi tökezleterek, yeniden iktidar olmasını önlemek, dolayısıyla, Türkiye’nin önünü keserek, kurulacak devletin güvenliğini sağlayıp ömrünü uzatmaktır.

CÜMLEDEN CÜMLEYE.....

“Evrenin Efendisine”

Dünyanın ağırlığına eklesek yıldızları ayı güneşi

Gene de ağır basarsın ey kalbimin ey kalbimin güneşi

Erdem BAYAZIT

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam