Hiç değişmeyeceksiniz değil mi?

Darbe, askerin arkasına gizlenme, iftira, yalan, kendi içinde çeteleşme ve iç çekişme, yargı darbesi, zorbalık, ezan susturma, mabetleri satma, parasını iş adamlarına verdirip vekil satın alarak iktidar olma, cep telefonunun milyonlarca liralık faturasını milletin sırtına yükleme, teröristleri hapisten çıkarıp Meclis’te yemek ısmarlama, ikna odaları, Alevi ve Kürt katliamları, siyasetçi ve ilim adamlarını sehpalara çekme, Türkiye’yi dışarıya jurnalleme, kumpas, açık oy gizli tasniften hükümet çıkarma, kaset şantajı ile genel başkan değiştirme...

CHP’den bahsediyorum.

Hani şu Türkiye’yi bir anda esir alan Cumhurbaşkanı ile görüşen hayali CHP’li iddiası var ya, bu konu ile ilgili olarak CHP sözcüsü Faik Öztrak diyor ki; “ Türkiye’nin gündemini değiştirmek, kendi başarısızlıklarını gizlemek ve CHP’nin içini karıştırmak için, Saray tarafından ortaya böyle çirkin bir iddia atılmıştır...”

Sanırım Faik Beyin haberi yok.

Bu konu Saray tarafından çıkarılmadı.

Konuyu ilk defa ortaya atan gazetesi CHP’li Rahmi Turan.

Onun haber kaynağı gazeteci Talat Atilla.

Onun da haber kaynağı bir CHP milletvekili.

Bu iddiaya inanıp Fox TV’de açıklayan CHP’nin genel başkanı.

Liste uzayıp gidiyor ama, listedekilerin baştan sona hepsi CHP’li.

Bu konu çok önemli.

Kıvırmanın, topu taca atmanın manası yok.

Eğer samimi olarak kimin CHP’yi dizayn etmek istediğini anlamak istiyorsa, Faik Bey’e, bu listeyi gözden geçirmesini tavsiye ederim.

Evvela şu tarihi gerçeği herkesin kabul etmesi gerekir: CHP kurulduğundan beri milletin oyunu alarak iktidara gelmiş bir parti değildir evet, onun görüşleri her dönem iktidar olmuştur, hala da olmaktadır ama, kendisi milletten oy alarak iktidar olamamıştır.

Hatta, CHP’nin iç işleyişi bile konjonktüre göre ya darbe ile, ya otel odalarında milletvekili satın alınarak, ya askeri arkasına alanların tehditleri ile, ya yargı darbesi ile veya kaset şantajı ile kısa süreli genel başkan ya da iktidar olunmuştur.

CHP’nin hem genel başkanlık değişimi ve hem de sayılı aylar kadar kısa iktidar oluşlarının hemen hepsi bu merhalelerden geçmiştir.

Konuyu dağıtarak, bulandırarak, hedef saptırmanın ne CHP’ye ne de başkalarına faydası yoktur.

CHP’nin içinde üç ana grup vardır ve bunlar birbiriyle çatışmaktadır.

Kılıçdaroğlu’nun da içinde olduğu büyük ve yönetimde etkin olan grup ise, FETÖ tarafından yönlendirilmektedir ve bu operasyon onların eliyle, etki dozajını arttırmak için de, Başkan’ın adı kullanılarak yapılmış, diğer gruplar sindirilip önleri kapatılmaya çalışılmıştır.

“Şimdilik” kaydı ile, İstanbul’daki Ekrem de bu grubun içindedir.

Yazın bir kenara, daha sonra yani, 2023’e doğru orada da büyük bir kavga olacaktır.

FETÖ’nün avuçlarının içindeki CHP’li grubu ve bu grupla irtibatı olan Rahmi Turan’ı daha iyi anlamak için sizi biraz gerilere 1995 yılına götüreceğim.

O sıralarda Rahmi Turan, Meydan Gazetesinde yazıyordu.

15 Şubat tarihli ve Hocaefendi başlıklı yazıdan bazı alıntılar yapalım: “ ...Geniş çevreleri etkileyen Fetullah Gülen Hocaefendi, uzun süren sessizlik döneminden sonra tutum değiştirdi.

Önce Başbakan Çiller’le görüştü.

Sonra yüksek tirajlı bazı gazetelerin manşetlerine çıktı...”

Daha sonra, FETÖ’nün de katıldığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının yemeğinden bahisle devam ediyor gazetecimiz: “..İftara oruç tutanlar da, tutmayanlar da katıldı... Çeşitli görüşlerdeki birçok insan, belki de hayatlarında ilk defa bir araya geldi.

Toplantıya Refah Partililerin itibar etmemeleri ilginç bir olaydı. Refahlılar Fetullah Hocayı pek çekemiyor.

Çekemiyorlar ne kelime, belki de hiç sevmiyorlar...”

FETÖ’nün konuşmasından hareketle şu övgülerde bulunuyor:

” Aydın bir din adamı olarak bize sanki laikliği anlatıyordu....Böyle hoşgörülü, aydın hocalar olursa öfke, kin ve nefret değil, yumuşak bir sevgi yumağı, toplumun her kesimini sarar ve biz de yıllardır özlediğimiz ulusal barışa kavuşuruz”.

Şimdi denebilir ki, o zamanlar hangi gazeteci FETÖ’ye övgüler dizmedi ki?

Doğru.

Fakat, esas mesele ve can alıcı soru şu, Rahmi Turan’ın FETÖ’cülerle ilişkileri 15 Temmuz sonrasında devam etti mi, etmedi mi?

Bu sorunun cevabını en iyi bilenlerden biri de Kılıçdaroğludur. Dediğim gibi, Öztrak eğer samimi ise, Genel Başkanı ile bu konuyu enine boyuna konuşsun.

CÜMLEDEN CÜMLEYE...

...Ama darbe yapan devlet partisi CHP halktan ömrü boyu oy alamayarak iktidar olamamış ki.

Öyleyse kimdi ve neredeydi adına gece darbesi yapılan ve de kurtarılan halk.

Önce üniversite öğrencilerini ve Harbiyelileri provoke et, sokak olayları yarat, sonra yarattığın hareketlere dayanarak halk adına halka darbe yap.

İşte olanların izahı bu kadar basit ve yalındır....

İsmail Kazdağları / Serencam

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam