Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
HABER7 YAZARI

Muhalefetin Sığlığı

GİRİŞ 16.12.2020 GÜNCELLEME 18.12.2020 YAZARLAR

Bir ülkenin geleceğinin nasıl şekilleneceği, bir bakıma, o ülkenin, kendi kendisini mecbur eden, ileriye yönelik hedefleriyle ilgilidir.

 

 

Eğer kendinize bir hedef koymuyorsanız, belli ki günlük yaşıyorsunuz.

Bizim ülkemiz, eski Türkiye yıllarında önüne hiç bir hedef koymadığı için seksen yıl boyunca hep günlük yaşadı.

 

 

Hoş bir, bir buçuk yıl öncesini göremeyen bir memleketten de ileriye doğru hedefler koymasını beklemek safdillik olur.

Çünkü, eski Türkiye’de koalisyonlarla geçen hükümetlerin ömrü en fazla bir buçuk yıl kadardı.

Hesap ortada.

1923’den, 2002’ye kadar 79 yıl geçmiş.

Bu 79 yıl içinde Türkiye’de 57 hükümet kurulmuştur.

İlk AK PARTİ hükümeti 2002 Yılında kurulan 58. Hükümettir.

Yani yetmiş dokuzu, elli sekize bölerseniz, bir nokta üç çıkar.

Bu demektir ki, eski Türkiye’de kurulan bir hükümetin ömrü bir buçuk yıl bile değildir.

Ömrü bu kadar kısa olan bir iktidar hangi planını, hangi projesini uygulayabilir ki, geriye kalan vakitte de kendisine hedefler koyabilsin?

Kaldı ki, bir de, bunlar arasına Türkiye’nin darbe yıllarını koyunca gerçekten acınacak halimiz vardı eskiden..!

Parlamenter sistem dedikleri buydu.

Şimdilerde parlamenter sistemin faziletini sayıp dökenler, bunun için ittifak kuranlar, geriye dönüp bu tabloyu görmek istemeyenlerin bir tek amaçları olabilir, o da; partilerinin iktidar olamayacağını önceden bildikleri için, bir şekilde, kendileri gibi birkaç parça parti ile bir araya gelip koltuğa oturmak..!

Her ne halse..!

İyi ki kurtulduk o koalisyon kavgalarının sokaklara yansıdığı paramparça olmuş yıllardan.

Zaten konumuz da bu değil.

Türkiye ilk kez Erdoğan liderliğindeki AK PARTİ hükümetleri döneminde ileriye yönelik hedefler koymuştur: 2023, 2071 gibi.

Hedef koymak, aynı zamanda ileriye bakmak, ufka göz dikmek, geleceği tasarlamaktır.

Büyük devlet ideali olanlar da, önüne büyük hedefler koyarlar.

Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan bütçe görüşmelerine dikkat etmişsinizdir.

Bakanlığının bütçesini sunan ve geçmişe nazaran kayda değer çok ciddi performans sergileyen Bakanları adeta paçasından tutup aşağıya doğru çeken bir muhalefet var karşımızda.

Halbuki demokrasilerde, muhalefet denen karşı taraf, bir Bakanlığın bütçesini eleştirirken, sadece bir yıllık bütçeyi değil, gelecek yilların öngörü ve perspektiflerini de ortaya koyarak, o Bakan’a ve bakanlığa bir ufuk çizmelidir, eksiklerini, hatalarını göstermelidir.

Muhalefet etmek, koltuklara vurmak, protesto etmek, yapılanları ve yapılacakları karalamak, bunlar üzerinden kavga çıkarmak değildir ve olmamalıdır.

Mecliste birkaç günden beri gördüğümüz muhalefet, Türkiye’nin daha ileriye bakmasını, iktidarın bu konudaki eksiklerini göstererek hem puan toplayıp, hem de ülkesine daha yüksek hedefler göstermeyi değil, kavga etmeyi ve hır çıkarmayı amaç edinmiş bir topluluk görüntüsü veriyor.

Muhalif olmak, iktidarın düşünemediğini düşünmektir.

Muhalif olmak, ülkesine daha yüksek hedefler koyarak toplumda heyecan ve ümit oluşturmaktır.

Muhalif olmak demek, kendi iktidarlarında milleti daha müreffeh ve daha mutlu yarınlara kavuşturacağına dair gerçekçi hedefler koyup ve buna inandırıp oy toplamak ve iktidara gelmeyi amaç edinmektir.

Muhalefet etmek demek, iktidara çamur atıp, kavga etmek değil,

mevcut hükümetten daha yüksek hedefler koyarak ülkesine sınıf atlatacağına milleti inandırıp iktidara gelmektir.

Peki bu muhalefet ne yaptı?

Meclis koltuklarına vurarak gürültü çıkardı.

Bütçesini sunan Bakanlara parmak sallayıp tehditler savurdu.

Bakanların bütçe sunumlarını sükunetle dinleyip, not alıp, sırası gelince cevap verip, millete ümit aşılamak yerine kavga ve gürültüyü tercih ettiler.

Peki bütçe sunan Bakanlar ne yaptılar?

Sağlık Bakanı,

İçişleri Bakanı,

Çevre ve Şehircilik Bakanı ve diğer bakanların hepsi, muhalefeti ezdiler, linç ettiler, pespaye edip, sokak topluluğu muamelesi yaptılar.

Üstüne üstlük bir de,

Ooooh çekip indiler kürsüden.

Ne diyelim!

Böyle muhalefete, böyle muamele.

Ferman Karaçam - Haber

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam

YORUMLAR 5
  • Nazım KARAMEHMET 3 yıl önce Şikayet Et
    Nasılsa muhalefet tamamen Amerikan ağzına bakar, HDP ve Fetö dipnotunda birleşen sanki aynı ağzı çalan bir yapı oldu. Bu çok yanlış.
    Cevapla
  • Gürsel soydemir 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah herşeyin hayırlısını versin, muhalefetin de ...
    Cevapla
  • Ahde_Vefa 3 yıl önce Şikayet Et
    Bunların yaptığı muhalefetlik falan değil, tencere tava kapak birbirlerini bulmuşlar işte :)
    Cevapla
  • Tuğlu... 3 yıl önce Şikayet Et
    eyvallah..
    Cevapla
  • İbrahim Daştan 3 yıl önce Şikayet Et
    Ağzına sağlık hocam. Az bile söylemişsin. Fazlası var eksiği yok.
    Cevapla