Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
HABER7 YAZARI

Ailemiz Ne Durumda?

GİRİŞ 30.03.2022 GÜNCELLEME 31.03.2022 YAZARLAR

Geçen ayın sonlarına doğru Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ülkemizde yeni kurulacak aile yapısının son bir yıl

içindeki durumunu açıkladı.

Bu araştırma Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın patlak verdiği ilk günlere denk geldiği için üzerinde duramadık.

Halbuki bu konu Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendirdiği için son derece önemli.

2021 yılının evlenme ve boşanma rakamlarına yakından bakınca göreceğiz; bu gidiş hayra alamet değil.

Her alanda olduğu gibi aile yapımız ve evlenip boşanmalar konusunda da giderek batıya dönüşüyoruz.

Bizi ayakta tutan, dayanışma ve yardımlaşmada benzeri olmayan ve sürekli övündüğümüz güçlü aile yapımız, her yıl somut verilerle bir kez daha görüyoruz ki gitgide savruluyor, dağılıyor.

Boşanmalar artıyor.

Çocuklar arada kalarak sevgisiz ve şefkatsiz büyüyor.

Komşuluk, mahalle kültürü, yardımlaşma ve dayanışma gibi geleneksel özelliklerimiz kayboluyor.

Evlenme ve sorumluluk alma yaşı da sürekli yükseliyor, gençler evlenmek istemiyor veya evliliği çok kısa bir süre sürdürebiliyor. Evlilikte sabretme gibi en temel yeteneklerimiz de giderek kayboluyor.

Yerine; bireysel hayatı önceleyen batı tipi bir hayat tarzı benimseniyor.

2020 yılında evlenen çiftlerin sayısı 488 bin 335 iken bu sayı

2021 yılında 561 bin 710 oldu.

Yani son bir yıl içinde evlenen çiftlerin sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %7 artmış.

Fakat ne yazık ki aynı artış boşanmalarda da görülüyor.

2020 yılında 136 bin 570 çift boşanmışken, 2021 yılında bu sayı 174 bin 85 olmuş.

Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, her iki cinsiyette de evlenme yaşının arttığı görüldü.

Evlenme yaşı 2021 yılında erkeklerde 28,1 iken, kadınlarda 25,4 oldu.

Erkek ile kadın arasındaki ortalama evlenme yaş farkı ise 2,7 yaş olarak gerçekleşti.

Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2021 yılında gerçekleşen boşanmaların %33,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,9'u ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

Bu istatistiklerde TÜİK, geçen bir yıl içinde “aile” müessesesi kurabilen veya kısa süre içinde boşanan çiftlerin çocuk durumlarını ne yazık ki araştırmamış.

Halbuki boşanmalarda en büyük mağduriyeti yaşayan çocukların sayıları da, yani her yıl ebeveyn sevgi ve şefkatinden mahrum kalan masum yavruların da ne kadar olduğu önemli.

TÜİK’in bu son İstatistiğinde de öncekiler gibi ilginç olan taraflardan biri; boşanmalarda kısmen gelir seviyesi yüksek, diğer şehirlere göre daha çabuk kentleşmiş şehirlerde boşanmaların daha fazla olması ve bu olumsuzluğu sürdürüyor olması.

Mesela İzmir yıllardır hala boşanmalarda birinci sırada yer alıyor.

Boşanma hızının en yüksek olduğu illerde İzmir yine başı çekerken, bu ilimizi Antalya, Uşak, Muğla, Denizli, Eskişehir, Mersi, Aydın, Karaman ve Konya takip ediyor.

Boşanma hızının en düşük olduğu illerin başında ise Şırnak geliyor.

Bu ilimizi Hakkari, Siirt, Muş, Bitlis, Batman, Van, Ağrı, Mardin ve Bingöl illerimiz takip ediyor.

TÜİK tarafından her yıl yapılan bu araştırmalarda dikkat çeken taraflardan biri de şüphesiz boşanmaların sürekli artıyor olması.

Boşanmalar 20 yıl içerisinde neredeyse %50 artmış.

2001 yılında 91.994 olan boşanma sayısı,

2002’de 95.323’e,

2009’da 114.167’ye,

2015’te 131.830’a ve son olarak da 2021 yılında 174.085’e ulaşmıştır.

Boşanmaların bu hızla artıyor olması elbette hem üzücü, hem de düşündürücü.

Çeşitli vesilelerle daha önce de ifade edildiği gibi, 'anne' merkezli bir aile kurumu öncelenmeden bu sorunu çözmek bir yana, daha fazla dağılma ve savrulmalara tanık olacağız.

Daha fazla çocuk ve aile mağdur olacak.

Umarız devlet ve milletlerin en küçük ve en temel varlığı olan aileler konusunda bugünkü hatalı uygulamalar son bulur, madden ve manen desteklenen bir anne odaklı aile kurumu üzerinde ciddi çalışmalar yapılır.

Ayrıca burada ifade etmediğimiz, geleceğimiz için çok önemli olan yaşlanma sorunumuz da çözülür.

Aksi halde iş işten geçecek ve toplum olarak büyük bedeller ödeyeceğiz.

Ferman Karaçam

YouTube:            www.youtube.com/c/FermanKaraçam

İnstagram:          www.instagram.com/fermankaracam

Facebook:          www.fb.com/karacamferman

Twitter:               www.twitter.com/fermankaracam

Web Sitesi:        www.fermankaracam.com

YORUMLAR 2
  • Sahipsiz Ülkem 2 yıl önce Şikayet Et
    Selçuklu Osmanlı'nın süper güçtü, ölçüleri Şeriattı, kocası ve çocukları için saçını süpürge eden ninelerimiz ve ailesinin geçimi için canını dişine takan dedelerimiz rahmetli oldu, aman neymiş dini eğitim laikliğe aykırıymış, insanlara ALLAH CC korkusunu öğretmezsen kimseden çekinmez utanmaz korkmaz, sonra kork ALLAH CC'dan korkmayandan hesabı ondan her şey beklenir, yani önce eğitimin içinden geçtik sonra da sosyal medya bizim içimizden geçti, ab sevdası canımıza okudu, derken İstanbul sözleşmesi üstüne mum dikti, milleti millet yapan ailedir, aileyi el birliğiyle öldürdük sizlere ömür !..
    Cevapla
  • kulabdullah 2 yıl önce Şikayet Et
    bu konuyu yorumunuza taşıdığınız için teşekkür ederiz... sanırım çoğu kişinin düşündüğü gibi aile yapısının katili 1) kadınlara verilen ekonomik özgürlük 2) internet/sosyal medya gezginliği. maalesef bu konularda devletimiz bi gayret içide değil...
    Cevapla