Bı̇r Sevdadır Üsküdar…
“Titre güneş!
Yeryüzü ağla!
Çünkü şehir fethedildi!”
Pavlos’un bu mısraları ile ilk karşılaştığımda, ben de titremiştim.
Çünkü, şehirle insan arasındaki bağın, iki ayrı ruhun birbiriyle kaynaşması gibi olduğuna inananlardanım.
Şehir tarihten, inançtan, gelenekten, sanattan, kutsaldan ve tüm yaşanan olaylardan bir ruh taşır, insanda da bu ruhun benzeri varsa şehirle insan ruh ikizidir.
Birlikte yaşanan saadet ve huzurun mest etmesi kadar, ayrılışları da sarsıcı olur.
Bu sebeple Üstad Necip Fazıl:
“Boğaz gümüş bir mangal kaynatır serinliği;
Çamlıca’da yerdedir göklerin derinliği.”
Derken bir bakıma kendi ruhu ile şehrin ruhunun arasındaki bağın derinliğini de ifade etmiştir.
Cahit Sıtkı ise ‘Bir Saadet’ adlı şiirinde tek kelime konuşmadan mesut olmuştur:
“Ne bir kelime konuştuk,
Ne işaret çektik birbirimize,
Fakat gerçektir mest olduğumuz
Vapur kalkıncaya dek,
Göz göze gelmekle sade.
Bir saadet gibi hatırlıyorum,
Yasemin kokusu ondan,
Teneffüsü benden,
Bir yaz akşamı,
Kandilli iskelesinde.”
1448 yılında Sultan İkinci Murat, Kosova’yı fethettiğinde Giritli Pavlos da sarsılmıştır.
İstanbul ve Üsküdar’ın fethi ise Frenk Alemi için daha ağır olmuştur ve bugün hala o sarsıntıyı atlatamadıklarını, hazmedemediklerini biliyoruz.
Diğer şehirleri bilemem, fakat Üsküdar’ın fethine üzülenler müsterih olsunlar.
Çünkü Üsküdar emin ellerde.
Başkan Türkmen birkaç gün önce yaptığı bir ‘işle’ bu eminliği devam ettirdiğini dünya aleme gösterdi.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ne mi yaptı?
Üsküdar’da sürdürdüğü kütüphaneler açma faaliyetlerine önemli sembol ve değerli bir alimimizin; Mehmet Genç hocamızın adını vererek ve yeni bir kütüphane daha açarak bu hayırlı hizmetini sürdürdü.
Şimdi diyeceksiniz ki, ne var bunda?
Bana kalırsa, uzun zamandan beri çok anlamlı bir ‘iş’ yürütülüyor Üsküdar’da.
Meseleye sadece birkaç kütüphane açmak şeklinde bakarsak, son derece sığ ve hatalı bir bakışla bakar, konunun derinliğini göremeyiz.
Ben size şu kadarını söylemiş olayım: “İnsan düştüğü yerden kalkar.” sözünün gerçeğini biz, şu anda Üsküdar’da ete kemiğe bürünen şekli ile yaşıyoruz.
Bugün eğer İslam Dünyası olarak dağınık ve bir yığın sorunlar ile boğuşur halde isek, bunun birinci sebebi kütüphanelere olan ilgisizliğimiz; ikincisi, örnek şahsiyetlere olan lakayt tutumlarımız ve gençlerimizin, onların yerine magazin seviyesizliğinde kişileri örnek alması; üçüncüsü de seçilen yerin insanı kucaklayacak tarih ve medeniyet derinliğinin olmayışı.
Üsküdar’da her üçü birden olumlu bir şekilde ilerliyor.
Peş peşe kütüphane ve kültür merkezleri açılışı yapılıyor ve bunlar; Raşit Küçük, A. Yüksel
Özemre, Haluk Dursun, Yedi Güzel Adam, Sebahattin Zaim, Cahit Zarifoğlu, Münevver Ayaşlı, Mehmet Akif, Balaban Tekkesi ve Kültür Evi, en son birkaç gün önce de Mehmet Genç gibi değerli bir alimin isminin bu mekanlara veriliyor olması çok önemli.
Ayrıca bütün bunların Üsküdar gibi geçmişi M.Ö. 675’lere dayanan ve Bithynialılar tarafından
‘Altınşehir’ adı ile kurulmuş olması, Romalılarca askeri ve lojistik üs olarak kullanıldığı için İstanbula ‘Kalkan’ olması ve daha sonraları İslam ordularının karargahı olması, M.S. 782 yıllarında Halife Harun Reşid’in burada konaklaması, Selçuklu akınlarının Üsküdar’a kadar gelmesi, Birinci Murat döneminde Üsküdar’ın Osmanlı hakimiyetine girmesi, fetihten sonra ise
‘Surre Alaylarının’ buradan kutsal topraklara uğurlanıyor olması…
Böylesine tarihi bir semtte sanatı, kültürü, medeniyet değerlerimizi ve tarihi övüncümüz olan yüksek ahlâki meziyetlerimizi yeniden hayata hakim kılacak çalışmaların yapılması, kıymet üstü kıymet bir değer taşımaktadır.
Zira biliyoruz ki; kültür derinliği ve bilinci olmayan bir belediyecilik anlayışı ve hizmetleri, buz üstüne yazılan yazılar kadar bir mevsimlik ömürlüdür.
René Guénon ya da diğer adı ile Abdülvahid Yahya’nın dediği gibi:
“Bir yitik gelenek, ancak yaşayan bir geleneksel ruhla ilişki kurulursa onarılıp yeniden canlandırılabilir.”
Başkan Hilmi Türkmen, diğer bazı belediyelerimizde olduğu gibi, işte o yitik geleneği yeniden ayağa kaldıracak onurlu bir mücadelenin çalışmasını yürütüyor ancak bu çalışmaların Üsküdar’da yapılıyor olması ve Raşit Küçük, Mehmet Genç, Haluk Dursun, Yedi Güzel Adam… gibi, bu mekanlara önemli örnek ve sembol isimlerin verilmesi, hizmetlere apayrı bir değer katıyor.
Bu vesile ile bu isimlere benim de, yolu bir şekilde Üsküdar’dan geçen, geçmişte orada oturmuş olan, bir şekilde hizmetleri olan veya hala oturmakta olan bazı isimleri, sayın Belediye
Başkanımız Hilmi Türkmen’e hatırlatmak isterim: Yaşar Kandemir, Ahmet Özel, Akif Emre, Necip
Fazıl, Fethi Gemuhluoğlu, Mahir İz, İ. Lütfi Çakan, Fuat Günel, Kemal Kahraman, Yılmaz Bayat,
Mustafa Kara, İsmail Erünsal, Şeref Akbaba, Ali Köse, Recep Garip, İsmail Kara, Şakir Kurtulmuş, Özcan Ünlü, Ali Haydar Haksal, Sadettin Ökten, Cemil Meriç, Nurettin Topçu… gibi kütüphane isimleri de çok yakışacaktır Üsküdar’a.
Çünkü bu hizmetler üstad Necip Fazıl’ın:
“Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar…
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ‘Katibim’i…”, Sezai Karakoç’un:
“Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında, bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da, Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında, yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim..”, Erdem Bayazıt’ın:
“Ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke.
Her damlası bir zafer müjdecisi
Bir posta eri gibi
Yağmur yüzümüze değince
Çıkacağız yola.”,
Cahit Zarifoğlu’nun:
“Boğaziçi bir akımdır
Bir akan sudur
Nice dergâhlar
Dinler gibi nabzını Yeni doğan çocukların..”, Attila İlhan’nın:
“...Neydi o bir zamanlar
Sanki gençliğime doğru yaşlanıyordum
Çengelköy’de yaz, unutulmaz erguvanlar
Hangi yanıma dönsem seni bulurdum
İçimdeki lambanın kırıldığı anlar”, Sabahattin Ali’nin:
“...Buruşuk bir deriyi andırır titreyen su,
İner merdivenlerden ilk vapurun yolcusu,
Uyandırır ihtiyar köprüyü bir tramvay…”, Orhan Veli’nin:
“..Hatıralarım bu şehirdedir.
Sevdiklerim,
Ölmüşlerimin mezarları.”
...Ve nihayet Yahya Kemal”in: “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!” derken, muhtemelen
Çamlıca’dan baktığını, “Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.” dediği zaman da ilk olarak Üsküdar’ı gördüğünü düşünüyorum ve bu hizmetlerin Üsküdar’da yapılmasını anlamlı buluyorum.
Bu çalışmaları; Rus Çarı I. Nikolay’ın, “Sultanın tokadını yanağımda hissediyorum.” dediği gibi, gelecekteki yeni çarlara birer tokat olarak görüyorum.
A.Yüksel Özemre’nin: “Üsküdar’da yaşamak kolaydır amma Üsküdarlı olmak bugün her babayiğidin kârı değildir..”,
Sâmiha Ayverdi’nin: “Çoğu bir zaferle bitmiş büyük seferlerin hareket noktası olan Üsküdar Meydanı’nın bağrına konduruluvermiş olan Üçüncü Sultan Ahmet Çeşmesi yalağına tasını, testisini uzatanlara bir aşk masalı kadar güzel olan o büyüleyici edası ile neler neler anlatmaz..” dediği bu ilçemizi bir makale boyutlarında anlatmak oldukça meşakkatli ve zor bir iş olsa gerek. Başta değerli başkanımız Hilmi Türkmen’in ve tüm Üsküdar sevdalılarının hoşgörüsünü isteyerek, yine merhum Sâmiha Hanımefendi’nin izahına göre okuyanı, yazanı, düşüneni, terbiye ve dürüstlüğü ile nam salmışlarının çokluğundan dolayı ‘Kâtip’ isminin Üsküdar’a yakıştırıldığı ‘Kâtibim’ türküsünü arzu edenlerin internetten dinleyebileceklerini hatırlatırım. Çok sayıda üniversitesi olan Anadolu Yakası ve Üsküdar’da kütüphane hizmetlerini ve kütüphanelere gelen gençlerimize çayı, çorbayı ücretsiz sunan Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen’i ve bu hizmetlerde emeği geçen bütün ekibini sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
İyi ki Hilmi Türkmen var, İyi ki Üsküdar var!
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/FermanKaracam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
-
Sabri Çetin 2 yıl önce Şikayet EtÜsküdarın farkını Üsküdarlı olarak çok güzel hissediyor ve yaşıyoruz, teşekkürler Hilmi TürkmenBeğen
-
Fazilet 2 yıl önce Şikayet EtFerman bey, çok güzel yazmışsınız ama biz üsküdarlı değiliz, illa ki bu hizmetlerden faydalanmak için avrupa yakasından anadolu yakasına mı geçelim? Neden Bakırköy de veya yalın ilçelerde yok böyle hşzmetler? Hadi onu da geçtim koskoca İBB’ de neden yapılmıyor?Beğen
-
Nazmi Yazıcı 2 yıl önce Şikayet EtÜsküdar da hizmet geröekten harika, öğrenciler, gençler ve özel çocuklara da ayrıca ilgi alaka süper. Hilmi bey güzel çalışıyor. Kaleminize sağlık sizi de severek takip ediyoruz Ferman bey. Böyle örnekler her yerde olsa da bizlerde okusak..Beğen
-
Fatoş 2 yıl önce Şikayet EtÖok güzel yazı çok güzel hzimetler… Üsküdar gerçekten harika bir ilçe.Beğen
-
Şule Can Baklavacı 2 yıl önce Şikayet EtNeden İstanbul’a böyle bir belediye başkan’ı yok? Nedennn??? Biz Üsküdar da oturmuyoruz diye değersiz miyiz?Beğen