Hz. Ali Diyor ki-9
Hz. Ali’nin vali olarak tayin ettiği Malik bin El-Haris El Eşter’e uygulamak üzere verdiği emirnameye, günümüzde, yasa ya da yönetmelik olarak bakabiliriz.
Bu yönetmelik; bugünkü çağdaş uygulamalarla karşılaştırdığımız zaman hala geçerliğini koruyan, hatta, yer yer daha ileri olduğunu iddia edeceğimiz bir içeriğe sahiptir.
Böyle olmasından dolayıdır ki, bugüne kadar buradan sekiz bölümünü paylaştığımız bu yönetmelik, çok takdir gördü.
Biz de, İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Arapça aslından ilk defa çevirdiği ve Seha Meşriyat’ın kitap olarak Arapça, Türkçe ve İngilizce yayımladığı bu tarihi belgeyi söz verdiğimiz gibi, zaman zaman buradaki köşemiz elverdiği kadarıyla sizlerle buluşturmayı sürdürüyoruz.
ALLAH’A KARŞI KULLUK VAZİFELERİNİ İHMAL ETME
Çalışmalarının hepsine halkın refahı, selameti ve huzuru için iyi niyetle emek verdiğin gibi, aynı şekilde de vakitlerinin en hayırlısını Allah ile arandaki durumlar ve nefsin için ayır.
Allah rızası için eda edeceğin ibadetlerin en başlıcası da Zât-ı İlahiye has olan farzları yerine getirmekten ibaret olsun.
Gecende ve gündüzünde bedeninden Allah’a ait bulunan kulluk hissesini ayır ve seni Canab-ı Hak’kın yüce huzuruna yaklaştıran bu ibadeti, vücuduna her neye mal olursa olsun, eksiksiz ve gediksiz eda et.
Şayet namazında halka imam olmuşsan sakın ne bıktıracak kadar uzun ne de bir hayra yaramayacak gibi kıldırma.
Çünkü halkın içinde öyleleri vardır ki, hastalık sahibidirler; öyleleri de vardır iş sahibidir.
Peygamber (as) Efendimiz beni Yemen’e gönderirken;
“ Onlara namazı nasıl kıldırayım? “ demiştim.
“ En zayıflarının namazı gibi, kıldır ve ayrıca Mü’minlere karşı çok merhametli ol, “ buyurmuşlardı.
YAKINLARINA DİKKAT ET
Yöneticinin etrafında kendisine akraba veya yakın olanlardan
öyleleri vardır ki; bunların iltimasları, haksızlıkları, insafsızlıkları görülebilir.
Sen, bunların yaptığı hataları ve o hataların sebeplerini ortadan kaldırmak suretiyle yok etmelisin.
Etrafındakilerden, yakınlarından, akrabalarından hiç birine katiyen devlet imkanlarını tamamen kullanma veya toprak sahibi olmak gibi bir yetki verme ve bunlardan hiç birine müsade etme ki; senden cesaret alıp da halka ya da iş ortağı olduğu başka kimselere zarar verecek bir harekette bulunmasınlar, yahut mal, mülk biriktirmeye tamah etmesinler.
Çünkü, bunun karı senin değildir.
Fakat dünyada ve ahirette bunun zararı sana yazılır, bedelini sen ödersin.
Sonra, senin yakının olsun, olmasın herkesi, hakkı ve adaleti koruyup kollamaya zorla; eğer has adamların ve yakınlarından biri yasaları çiğnemiş ise, senin için ne kadar güç olursa olsun, cezasını eksiksiz icra et.
Bu hususta sabır, sebat ve dikkat göster çünkü bunun sonu hayırdır.
Şayet halkta senin zulmettiği zannı hasıl olmuşsa kendilerine özrünü bildirerek hakkındaki kötü zanlarını değiştir.
Çünkü böyle yapmakla, önce kendi nefsini kırmış, sonra da idaren altındaki halka tatlılıkla muamele etmiş, ayrıca kendini mazur göstermiş olursun.
Üstelik onları hak üzerinde daim kılmaktan ibaret bulunan ana maksadına da, bu sayede ulaşmış olursun.
Bugün paylaştığımız dokuzuncu bölüm ile birlikte uzun zamandan beridir ara ara yazdığımız bu konuya, yine İnşallah ara ara devam edeceğiz.
Umarım ve Allah’tan (cc) dilerim ki, yöneticilerimiz ve kamu adına iş yapan tüm idarecilerimiz bu altın kuralları, bulundukları makamlarda uygulasınlar.
Ferman Karaçam
YouTube: www.youtube.com/c/FermanKaraçam
İnstagram: www.instagram.com/fermankaracam
Facebook: www.fb.com/karacamferman
Twitter: www.twitter.com/fermankaracam
Web Sitesi: www.fermankaracam.com
-
Tuğlu... 2 yıl önce Şikayet EtEyvallah...Beğen
-
hasan 2 yıl önce Şikayet Etyoneticiliğe talip olanlara çağlarüstü nasihatler.Beğen Toplam 1 beğeni