Küçük Tavuk ve Bıçak Sırtı

Musa emi bana sordu:

 — Kaç yaşındasın?  

—Altmış altı.  

—Ooo daha çocuksun sen be yaa.!  

—Çocuk mu? Emi altmış altı yaşındayım dedim.  

—İyi ya işte çocuk değilsen bile daha genç sayılırsın.  

—Emi benim yaşımı niye sorduğunu bilmiyorum, fakat ben sana sorayım bunca yıl yaşadın, neredeyse bir asır, bu memleketi ve dünyayı gözlemledin. Türkiye ile alakalı ne diyeceksin, dünü, bugünü ve yarını hakkında neler söyleyeceksin?  

—Bugünü ömür oldukça konuşuruz, yarını da Allah bilir. Fakat ben sana meşhur bir hikaye anlatayım: Horoz ve Tilki hikayesi anlatayım.  

Rivayet olunur ki, bu hikâye, ABD'nin askeri okullarında derse başlamadan önce mini bir film olarak, ışıklar kapatılıp gösterilirmiş.  

HİKAYEMİZ ŞÖYLE:

“Bir zamanlar bir çiftlikte bir kümes, kümeste de birçok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu varmış.  

Günler sonra bu kümesin etrafında bir tilki dolaşmaya başlamış.  

Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor.  

Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıflamışlar.  

Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor. Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor.  

Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır alıyor.  

Bir süre sonra tilki, küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem

yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.  

Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor.  

Yaşlı Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyor.  

Artık popüler olan genç ve irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor.  

Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor.  

Kapıyı açalım mı, açmayalım mı diye.  

Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar.  

Bir süre böyle devam ediyor.  

Hiçbir şey olmuyor.  

Kümesteki tavuklar rahatlıyor.  

Korkuları azalıyor.  

Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor.  

Tilki bir süre sonra, gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor.  

Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar, yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar.  

Sonra mağaraya giriyorlar.  

Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor.”  

Amerikanın askeri okulunda derse başlamadan önce gösterilen hikâye burada bitmiş.  

Işıklar yanmış ve dersin hocası kürsüye çıkarak, “İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlamış.

— Yani şimdi bizi böyle mi yönetiyorlar Musa Emmi?

— Şüphen mi var?

— Bilemiyorum.

— Bak evlat; eğer bir memleket kendi uçağını, tankını, topunu, uçağını, helikopterini, mermisini, savaş gemisini yapıyorsa orası özgür ve bağımsızdır. Bunları başkalarından alıyorsa anlarsın ki, o memleket bağımlıdır. Daha başka ölçüler de kullanabilirsin. Mesela, kendi madenlerini başkalarına ihtiyaç duymadan kendi kullanabiliyorsa özgür ve bağımsızdır. Kendi enerjisini, büyük projelerini kendi yapıyorsa, o memleket bağımsızdır. Bunlar yoksa bağımlısın, özgür değilsin. Bağımlısın.

— Peki şimdi bizim durumumuz nedir Musa Emi?

— Bizim durumumuz bıçak sırtı.

— Nasıl yani, anlamadım.

— Anlamayacak bir şey yok evlat, bıçak sırtı dediğim; eğer milletimiz bu dediklerime sahip çıkarsa bağımsız olacağız, yoook çıkmazsa, gene onların emrinde, onların istediği gibi olacağız. Şu anda bu savaşın tam başındayız, bıçağın sırtındayız. Yani milletimiz davasına sahip çıkacak mı, çıkmayacak mı, bunu göreceğiz.

(Devam edecek)

Ferman Karaçam

YouTube     : youtube.com/c/FermanKaracam

Twitter        : twitter.com/fermankaracam

Instagram   : instagram.com/fermankaracam

Facebook   : facebook.com/karacamferman

E-mail         : fermankaracam@gmail.com

Web Sitesi : fermankaracam.com