Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
HABER7 YAZARI

KHK Mağdurları Konusu

GİRİŞ 14.06.2023 GÜNCELLEME 15.06.2023 YAZARLAR

Biliyorum netameli bir konu.

Fakat bir önceki yazımızda yeni kurulan “Türkiye Yüzyılının Kabinesi” için, bir kısmı okuyucularımdan gelen, bir kısmını da seçimden önce benim not aldığım 13 maddeden oluşan bir “hatırlatma” makalesi paylaşmıştım.

O makalemizdeki maddelerden her birisi için iletiler aldım.

Fakat bir konu var ki, çok sayıda insanımız aradı ve gündeme getirdiğimiz için teşekkür etti.

Konuya girmeden önce şunu açıkça söylemeliyim:

Benim bu yaşıma kadar o hain FETÖ ve cemaati ile ilgim şundan ibarettir.

Bundan 30 sene kadar önce, evime çok yakın olduğu için çocuklarımdan ikisini, ilkokulların bir yaz tatilinde iki-üç ay kadar Çamlıca Kur’an Kursuna verdim, sonra devam ettirmedim.

Bir diğer çocuğumu da yine onlara ait olan Alemdağ Kur’an Kursuna üç-dört ay kadar gönderdim, onu da tekrar aldım.

Çocuklarımın ikisi İmam Hatip mezunu, biri de Üsküdar Lisesi mezunudur.

Bir de; yine o yıllarda olacak, yeğenlerimden birinin kayın biraderi o cemaattenmiş, bir görüşmemizde dört yüz dört gibi yapışıp Zaman Gazetesine abone yaptı. Hatırını kırmadım, oldum. Üç ay sonra da, artık istemiyorum, evime getirip bırakmayın, dedim, bitirdim. Bunun üzerine gelip çok ısrar ettiler ama yeniden abone olmadım.

Bu kardeşiniz, 1955 yılında Ardahan’da dünyaya geldim.

Doğumumdan itibaren İmam olan rahmetli babamdan dini bilgiler aldım. Ne var ki, benim onlu yaşlarımdan itibaren Türkiye’de ama, özellikle de bizim Ardahan ve çevresinde çok yoğun bir “Sosyalizm” hayranlığı ve okumaları mevcuttu.

Hatta ortaokul birinci sınıfın ilk günü coğrafya hocamız sınıfa girer-girmez tebeşirle tahtaya şunu yazdı:

Ders: Coğrafya

Konu: Sosyalizm

O dönem bu ideoloji ile ilgili çok yoğun Marksizm okumuşluğum vardır.

Etkisi lise yıllarımın ilk dönemlerine kadar devam etti.

Fakat, Elhamdülillah, Lise ikinci sınıfın yarısından itibaren Milli Görüş çizgisine ve 1984-91 arasında da İskender Paşa tarikatına yakın olan biriyim. Özellikle ve başta Mehmet Zahid Kotku Hazretleri olmak üzere hala da bu çizgiye olan saygımı sürdürmeye çalışırım.

Uzattığımın farkındayım.

Gelelim konumuza.

Bir önceki yazımızın konumuz ile ilgili üçüncü maddesi şöyleydi: 3- Adalet Konusu.

‘Adalet konusu çok ciddi bir şekilde yeniden ele alınmalıdır.

Kim ne derse desin, FETÖ ihanetiyle örselenmiş olan adalet sistemi birçok hukuksuzluklara sebebiyet vermiştir. Toplumda yara almış insanlarımız var. Mesela bazı kaymakam, emniyet mensubu, memur, yargı mensubu kişiler zamanla farklı sebeplerle Fetöcülükle suçlanmış, açığa alınmış, birkaç yıl sonra ihraç edilmiş, ardından ağır ceza bu kişileri beraat ettirmiş, bölge idare veya istinaf ise bu şahısları işine iade etmiş, fakat görevlerine iade edilmemişlerdir. Aile olarak yakından tanıdığım, kefil olacağım ve örnek vereceğim bazı isimleri burada anmıyorum. Fakat ilgili ve yetkili kişilere bu isimlerden bildiklerimi verebilirim.

Bu ve benzeri durumlar yeni Adalet Bakanımız tarafından ele alınarak inceletilmeli ve adaletin işleyişine halel getirici uygulamalar bitirilmelidir’.

Bizim yazımızdan sonra da konuyu gündeme getirenler oldu.

Demek ki konu acil ve hassas.

Ve zaman geçtikçe de hem adalet, adalet olmaktan çıkıyor, hem de bu sebeple yaralı olan kardeşlerimizin mağduriyetleri devam ediyor.

Çünkü çok uzadı.

Altı sene önce rahmetli Raşit Küçük Hocamız, bir sohbetimizde, bu konu ile ilgili şöyle demişti:

“15 Temmuz hareketini yapan cemaat, parayla pulla dünyalık şeylerle bu noktaya geldi.  Onun için bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Yapmadığı rezaletin kalmadığı anlaşılıyor yahu, eğer bu söylenenler gerçekten hesap edilecek olursa ki, bu insanlar niye yalan söylesin? Bakıyorsunuz Türkiye’nin en zengin adamları “Bize şantaj yaptılar” diyor, “biz bunlara mecbur kaldık.” Bir başkası diyor ki “Biz tayinimizi başka türlü yaptıramazdık.” Bir sürü insan var ihraç edilmiş. Bayanlar var. “Kardeşim sen ne yaptın?” diyorum. Bana, “Öğretmen sendikasına üye olursan tayinini yaptırırız yoksa senin tayinin çıkmaz dediler.” Sendikaya üye olmuş, üyeliğini 17-25 Aralıkta da sildirememiş, gecikmiş, bundan dolayı ihraç edilmiş. Veya “Bank Asya’ya hesap açtırırsan senin işini görürüz” demişler, hesap açtırmışlar. Şimdi bu insanlar içeride, bir kısmı ihraç edilmiş, bir kısmı açığa alınmış durumda. Bunları yaptıranlar yani ihanetin başında olanların hepsi kaçmış. Cumhurbaşkanı’mızın “Altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet” dediği gibi, sadece ibadet tabakasının bir bölümü kalmış, onlarla uğraşılıyor. Bu da doğru değil, bunu da çok açık söylüyorum. Yetkililere de söylüyorum. Bu insanların ilişkisi varmış, işte resimde görülmüş, filanla resmi çıkmış diye bu insanların açığa alınması, ihraç edilmesi, nezarete alınması bunlar doğru değil. Ama bana devlet yetkilileri diyor ki “Bunlar düzelecek, haksız olarak alınanlar iade edilecek, herkesin hakkı ne ise o yapılacak.” Bu cesaret veriyor fakat zaman uzuyor bu mağduriyetler bitmiyor. Bir de şu var “Yahu ilgisi varsa bu kadar büyük ihaneti edenler cezasını da çekmeli”. Ama bir de gördüğüm manzara var, fiilen yaşadıklarım var. İlgisi alakası olmayan mağdur olan insanlar var. Bu beni çok tedirgin ediyor. Dolayısıyla Turûk-u Aliyye mensuplarının yani geleneği olan tarikatların de cemaatleşmemeye çok dikkat etmeleri lâzım. Bu söylediğim şey tabi sadece Türkiye için de değil, Tüm dünyadaki Müslümanlar bunu dikkate almalıdırlar.”

Bu yara çok derin bir yara ve kanamaya da devam ediyor.

Kabul ediyorum, haklıyı haksızdan ayırmak çok zor, dolayısıyla yeni Adalet Bakanımızın işi kolay değil.

Açıkçası seçimden önce de bu konuyu, bilerek yazmadım, çünkü muhalefet, meseleyi çözmek değil, istismar etmek peşindeydi. Hatta “KHK’lıların hepsini içeriden çıkaracağız” gibi saçma sapan bir istismar peşindeydiler.

Onun için yazmamıştım.

Ama, ince eleyip sık dokuyarak, mağdur kardeşlerimizle helalleşmenin şimdi tam zamanıdır.

Biliyorum devletin işi de çok zor ve samanlıkta iğne aramak gibi bir iştir bu.
Ancak, devlet eğer FETÖ pisliğine bir şekilde adı bulaşmış ama sonunda pişman olmuş, özellikle 17-25 Aralık'tan sonra nedamet getirmiş olanlardan yola çıkarsa sanıyorum ayıklama konusunda daha etkili bir sonuca ulaşabilir.

Allah bu ülkeyi bu hale getiren zalimlere ve onların peşinde halen gitmekte olan hainlere, hem bu dünyada hem de öbür dünyada lanet etsin.

Ferman Karaçam - Haber7

YouTube     : youtube.com/c/FermanKaracam

Twitter        : twitter.com/fermankaracam 

Instagram   : instagram.com/fermankaracam

Facebook   : facebook.com/karacamferman

E-mail         : fermankaracam@gmail.com

Web Sitesi : fermankaracam.com

YORUMLAR 380 TÜMÜ
  • Dadaş 1 yıl önce Şikayet Et
    Ferman Bey den Allah razı olsun
    Cevapla
  • Beyaz... 1 yıl önce Şikayet Et
    Hem beraat vereceksin hemde seninle çalışmak istemiyorum diyeceksin. Peki benim onca sene alın terim ile okuduğum emeğim ne olacak !!! Bu saatten sonra bunlar bizi dondursede mağdur etmeye devam de etseler ben hakkımı helal etmiyorum. Onları adalet sahibi hâkimlerin hakiminin önünde bekliyor olacağım. Bakalım onları orada kim kurtaracak !!!! Yazınız için teşekkürler
    Cevapla
  • Mehmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Slm hocam bu yazıyı yazdığın için teşekkür ediyorum Allah razı olsun. Ancak yıllardır beraat kararı aldığımız halde terörist muamelesi görüyoruz. Ailem din imam da soğudular. Bir şey Söylecek durumunda artık değiliz. Çünkü kötü bir emsal teşkil eder olduk. Lütfen sizden ricam bu mağdur olan ibadet kısmının seslerini yukarıya iletmenizi yoksa insanlar yavaş yavaş ölüyorlar.
    Cevapla
  • Beyaz 1 yıl önce Şikayet Et
    Öncelikle dile getirdiğiniz için teşekkürler. Ancak Adalet herkese aynı şekilde uygulanmalı. Kurumdan kuruma fark etmemeli. Mahkemeler iade kararı veriyorsa hukuk devletinde olması gereken kararların uygulanmasıdır. Hala neyi tartışıyoruz ki?
    Cevapla
  • Mazlum Mağdur 1 yıl önce Şikayet Et
    Adaleti sağlamayanlar ne yazıkki öğündüğünüz milli görüş çizgisinden ,aynı sizin gibi,aynı kıstaslar size uygulansaydı sizde iltisaklı olurdunuz,ama Adalet sizde taraflı.Boşuna yazmayın böyle şeyleri İlahi Adalet yakanızı bırakmıyacak.
    Cevapla