2 Haziran 1966 Muğla/ Ortaca Olayları

Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı, Alevilerle Sünnilerin birlikte yaşadığı, Fevziye Köyünde 2 Haziran 1966’da Alevilerle Sünniler arasında bir olay olmuş ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanmıştır. 

Bu olay bildiğimiz bir klasik köy kavgasıdır. 

Arazi anlaşmazlığından kaynaklanmıştır. 

Bu olayda herhangi bir kışkırtmanın yaşanmadığını düşünmek istiyoruz. 
İlk Alevi-Sünni olayı olduğu için adını andım, ama şöyle de bir olumlu tarafı vardır bu olayın: 

O güne kadar, yani 1920’yi baz alarak konuşursak, 1920’den, 1966 yılına kadar 46 yıl boyunca Alevilerle Sünniler arasında bu ülkede toplumsal bir olay yaşanmamıştır.

Demek ki, bu milletin arasına mühendislik hesapları ile nifak sokulmazsa, fertlerin birbiri ile hiçbir sorunu olmuyor.

Ne var ki, dışarıdan insanları mezhep, kavim veya meşreplerine göre bölmek, parçalanmak istendiği zaman bunun hesabını ve planını yapan sinsi eller, oldukça profesyonel bir şekilde kurguluyorlar ve ne yazık ki, on yıllar boyunca bu konuda başarılı da oldular.

11 Haziran 1967 Elbistan Olayları 

Ozan Mahsuni şerif için Elbistan’da bir konser düzenlenir. 

Konserin tertipçilerinin çoğunluğu solcu ve alevi olmakla birlikte, ozanın hemşehrisi olan her görüşten insan bu konsere gelmiştir. 

Salonun dışında olduğu gibi içinde de aynı şekilde, her kesimden ve her görüşten büyük bir kalabalık vardır. 

Konser başlamadan önce, protokol konuşmaları sırasında bir konuşmacının “size 13 milyon alevinin selamını getirdim” demiş. 

Bunun üzerine salondan bir grup buna tepki gösterir. 

Bu tepkiden sonra başlayan olaylar ertesi güne taşmış, çok sayıda iş yeri tahrip edilmiş, ölüm olayı yaşanmamış ancak 60 kadar kişi yaralanmıştır.

Bu ikinci olayın, yani Ortaca’dan sonra meydana gelen Elbistan olayının belki bir test mahiyetinde olduğunu söyleyebiliriz. 

Yani bu konulardaki hassasiyetlerin olup olmadığının yoklandığı ilk olay diyebiliriz Elbistan olaylarına. 

18 Ocak 1968 Malatya, Kemal Abbas Altunkaş Olayı 

Malatya, Alevi ve Sünni vatandaşların birlikte yaşadığı şehirlerimizden biridir.
Bu sebeple ülkemizdeki sağ veya sol derin yapılar Malatya’da en küçük bir olayı kullanmış veya büyük yangınların zemini olacak küçük kıvılcımlar oluşturmuşlardır.
Alevi kökenli edebiyat öğretmeni Kemal Abbas Altunkaş Malatya Turan Emeksiz Lisesinde görev yapmaktadır, bekârdır ve bir otelde kalmaktadır.

Özel ders verdiği Sünni öğrencilerinden Kenan Çırakla aralarında çirkin bir ilişkinin olduğu iftirası atılır Kemal Abbas’a.

Daha sonra bu olayın iftira olduğu hem adı geçen öğrenci Kenan Çırak’ın sözlü ve yazılı soruşturmasındaki sözleri ile hem de diğer delillerle kesin bir şekilde ortaya çıkarılır ve Kenan Çırak Samsun ağır ceza mahkemesinde yargılanıp ceza alır.

18 Ocak 1968 akşamı otel odasında kurulan bu komplonun hemen ardından cadde ve sokaklar hareketlenir.

Malatya’da birkaç gün boyunca büyük olay potansiyeli taşıyan kalabalıklar gergin bir şekilde bekleşirler.

Olay çıkmaz ama Malatya’da bundan sonra çıkarılacak yeni olayların zemini artık hazırlanmıştır. 

15 Aralık 1968 Malatya/ Hekimhan Olayları 

Alevilerle ilgili toplumsal olaylardan bazıları tüm ülkeyi etkileyecek kadar önemli olmuştur.

Bu tür olayların maksadı Alevi- Sünni arasında önceden var olan ama zaman içerisinde birbirine kaynayan fay hattını yeniden kırarak iki kesimin birbirine yaklaşıp kaynaşmasını engellemektir. 

Bazıları yapılacak bir seçim sonucunu etkilemek içindir. 

Bazıları da Alevilerin fikir olarak bulunduğu bölgeyi etkileme potansiyelini kırmak için yapılmıştır. 

Hekimhan olayları bu son şıkta söylediğimiz potansiyeli kırmak için yapılanlara benzemektedir.

Hekimhan lisesinde sol görüşlü Alevi öğretmenlerin öğrencileri etkilemesi ve giderek etrafa yayılma potansiyeli taşıması sağ çevreleri rahatsız etmiş görünüyor ki Adalet Partisi ( AP) Hekimhan belediye başkanı ve teşkilatının sol görüşlü öğretmen ve öğrencilerle kavga etmesiyle başlamış, daha sonra bu öğretmenlerin tayinlerinin başka yerlere çıkarılması ve bazı öğrencilerin de okuldan uzaklaştırılmasıyla olaylar yatışmıştır. (devam edecek) 

NOT: CHP Ankara/ Mamak Belediye Başkan adayı Veli Gündüz Şahin’in beş-on yaşlarındaki Iraklı bir grup Türkmen Çocuklarına uyguladığı şiddeti kınıyorum.

CHP’nin yeniden depreşen, ırkçı, nobran, kaba ve despot uygulamalarından bir örnek olan bu tavır ülkemizdeki birlik ve beraberliğe yönelik bir eylemdir.

Bu provakatif çirkin davranışı lanetliyorum. 

Ferman Karaçam / Haber7
YouTube     : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam  
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com