Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
HABER7 YAZARI

Siz Necmettin Erbakan'ı nasıl bilirdiniz?

GİRİŞ 01.03.2011 GÜNCELLEME 01.03.2011 YAZARLAR

          Tarih; 85 yılına tanık olduğu büyük bir şahsiyeti daha toprağa veriyor bugün.

          Toprak; “hayat iman ve cihattan ibarettir, cihat ise beşikten mezara kadar iyi’nin, doğru’nun, güzel’in ve Hak’kın hâkimiyeti için ceht ve mücadele etmektedir” diye tekrarlayan bir mukaddesat önderini bağrına basıyor bugün.

          Necmettin Erbakan ismi bizim kuşağın, yaşayan en büyük kahramanlarından biri ve hatta en büyüğüdür. Anadolunun en ücra köşelerinden çıkıp üniversite okumak için büyük şehirlere gelen biz yoksul gençlerin, siyah beyaz televizyon ekranına haber bültenlerinde çıkan büyük lideriydi o.

          Erbakan hakkında, belki bugüne kadar yazılanlardan daha fazlası bundan sonra yazılacaktır, tezler hazırlanacaktır hakkında.

          Bendeniz kırk yıllık izlenimlerimden bir kısmını, bir çırpıda hatırlayıp aşağıda sıralayacağım.

“Önce Ahlak ve Maneviyat”: diyordu materyalist temeller üzerine oturtulmuş bir sistemin sürekli insanımızı yozlaştırıp, içini boşalttığını çok iyi biliyordu. Manevi boşluk içindeki insanın imdadına koşuyor önce ahlak ve maneviyat diyordu Necmettin Erbakan. 

Bilim Adamı Erbakan; ender bulunan üstün bir zekâ, çok başarılı bir eğitim hayatı ve büyük bir bilim adamı. Erbakan Almanya’da tankların geliştirilmesinde de, Türkiye’de Gümüş motor’un planlanıp üretilmesinde de o üstün zekânın ve çok çalışkan bir bilim insanının eserlerini somut olarak ortaya koymuştur.

Hoca Erbakan; kim, hangi sebeple söylerse söylesin. Herkes onun “Hoca” olduğunu kabul etmektedir. Evet, O bir hocadır. Televizyon ekranlarında grafiklerle ilk kez bütün bir millete birçok konuda “dersler” veren bir hoca’dır Erbakan.

Lider Erbakan; olaylar mı lideri ortaya çıkarır yoksa lider gerçekten lider mi doğar? Bunu bilemem. Ama Necmettin Erbakan gerçekten karizmatik bir liderdi. Kimse, ama hiç kimse O’nun olduğu ortamda lider olmayı aklından bile geçirememiştir.

Muhalif Erbakan; Kemalist rejimi, kapitalist ekonomik sisteme, oligarşik yapılanmaya, uluslar arası sermayenin hakim kurumlarına, birtakım localara, mahfillere hiç çekinmeden karşı koymuş ve bunlara karşı ölünceye kadar savaşmıştır.

Devrimci Erbakan; 1970’lerin en büyük çatı örgütü CHP’dir. İrili ufaklı bütün sol grup ve fraksiyonları o temsil ediyor. Sosyal Demokratların, Sosyalistlerin, Marksistlerin, Enver Hocacıların ve hatta Naoistlerin tüm solcuların en son tahlilde oy verdikleri bir parti CHP.

Erbakan Hoca 1973’te hiç kimsenin aklından bile geçiremeyeceği bir şey yapıyor ve gidip bu partiyle, CHP ile koalisyon ortağı olup hükümeti kuruyor. Ayrıca sistemin kurallarına, dokunulamayan tabu sayılan yanlarına da ilk ciddi eleştirileri Erbakan Hoca yapmıştır. Sonradan onun ne kadar haklı olduğunu herkes teslim etti ve ediyor. 

Demokrasi Taraftarı; belki Necmettin Erbakan hiçbir zaman vurgu yapmamıştır ama O’nun Türkiye demokratik hayatına katkısı büyük olmuştur. Çünkü potansiyel İslam radikalizminin en büyük vatanı olabilecek bir ülkeyi yani Türkiye’yi bu tehlikeden kurtarmış o damarı demokratik mücadeleye kanalize etmiştir.

Radikal Erbakan; mücadelesini demokrasinin içinde sürdürürken diğer yandan düşüncelerinden, fikirlerinden, zerre kadar taviz vermemiştir. Gönül dünyasında ve beyninde benimsediği fikir görüşleri en temel biçimde savunmuş, mücadelesini her türlü şartta ve ortamda sürdürmüştür.

Vefakâr Erbakan; etrafına toparladığı çekirdek kadroyu ömrünün sonuna kadar kendinden uzaklaştırmadı. Bir yandan arkadan gelen genç nesillere yer açarken diğer taraftan kendisi ile birlikte yola çıkanları da hep yanında tuttu.

Mücadeleci Erbakan; şartlar ne olursa olsun “bayrağı burca dikmenin” erdemine inandı. Yarı yoldan dönmenin, yarım bırakmanın, geri durmanın davasına ihanet olduğunu düşündü. Dört defa partisi kapatıldı. Bıkmadı, usanmadı, çekinmedi. Üç defa darbeye maruz kaldı. Asla korkmadı, mücadelesini sürdürdü. O mücahit Erbakan’dı.

Kürt Kardeşi Erbakan; Batman’da, Siirt’te, Bitlis’te, Diyarbakır’da, Van’da… Konuşurken hatırlıyorum O’nu. Hep samimi idi, hep kardeşti. Esasen bendeniz Necmettin Erbakan Hoca’nın “ Türk Milleti” dediğini bir elin parmakları kadar söylediğine tanıklık ederim ki bunlardan ikisini başbakan olduğu zaman söylemiştir. Bu manada O mükemmel bir birleştirici örneği de olmuştur ülkemize. İlk kez, kürt insanı o’nun etrafında toplanıp “özgüven”e kavuşmuştur.

Yeniden Büyük Türkiye’nin Mimarı; ikinci Dünya savaşından itibaren talan edilmiş bir İslam coğrafyası vardı ortada. Ezilen, itilen, kakılan bir İslam coğrafyası. Bu coğrafyanın tam ortasından, üstü kapatılmış olan kaynağından tekrar fışkıracak büyük bir ırmak bekliyordu Erbakan.

Bu,“Yeniden Büyük Türkiye” idi.        

Bağımsız Ekonomi; Hoca devlerle, çakallarla, sırtlanlarla dansın ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. O yüzden ortaya birkaç sloganla çıkmamıştı. Ekonomik konularda donanımlıydı. Sömürünün bütün kanallarını, çarklarını, evrelerini biliyordu. O yüzden, önce kolunu sonra bedenini devlere kaptırmış ülke ekonomisini evvela bağımsız kılmanın gereğine inanıyordu. Ekonomik bağımsızlık olmadan diğerlerinin imkansız  olduğunu da pekala biliyordu.

Üretim Yanlısı Erbakan; paranın para kazandığı, ülke kaynaklarının “emme basma tulumba” sistemine bağlanıp heba edildiği emeğin ve alın terinin alabildiğince sömürüldüğü bir ekonomik yapının kalkınmayı sağlamayacağını biliyor ve üretimin esas alınacağı bir ekonomik yapıya dikkatleri çekiyordu, Erbakan.    

Ağır Sanayi Öncüsü; Türkiye nüfus olarak hatırı sayılır büyüklükte bir ülke olmasına rağmen sanayi bakımından yeteri kadar gelişmemişti. Oysa o dönem, o sıralar buna acil olarak ihtiyaç vardı. Erbakan bunu tespit etti ve dile getirdi.

Milliyetçi Erbakan; o asla bir ulus veya bir ırk milliyetçisi değildir. Erbakan refah’ın, kalkınmanın, adaletin, üretimin, sosyal paylaşımın, maneviyatın, lider ülke olmanın adına milliyetçilik diyordu bir bakıma. Öyle ki bir ülke için bunların olmazsa olmaz olduğunu düşünüyor ve bunun adına da milli görüş diyordu.

Kıbrıs için bağımsızlık istedi; yıllardır Kıbrıs’ta süre gelen Rum zulmüne karşı onurlu bir çıkış sergileyen, bu konuda gerek “barış harekâtı” sırasında gerek sonrasında haklı ve kararlı bir tavır takınmıştır.

İnsan Yetiştirdi; Erbakan gençlerin yetişmesine çok önem verdi. Gerek vakıf ve dernekler marifetiyle, gerek süreli mevkuteler yoluyla bilgili, becerikli, eğitimli ve yetişmiş kalifiye insan ihtiyacı üzerinde durdu.

Teşkilatçı Erbakan; denebilir ki cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizde kurulan hiçbir siyasi parti O’nun kurduğu partiler kadar halk’a inememiştir. O’nun partileri sokak sokak teşkilatlanarak halkın dertlerine, sorunlarına yakından tanık olmuştur.

Beyefendi Erbakan; nezaket konusunda Erbakan Hoca yine ülkemizde yetişmiş ender şahsiyetlerden biridir. Bu konuda kendisine karşı saygısızlık edenlere bile nasıl nazik davrandığına şaşırılmış, hayret edilmiştir. Onun bu beyefendi tarafını anlamakta zorlananlar sanırım önemli bir şeyi kaçırıyorlar; Hoca, ülkemizin yetiştirdiği en büyük manevi liderlerden birinden tasavvuf terbiyesi almıştır. Onun bu mücadeleci, tavizsiz, çelik gibi şahsiyetinin altında yatan zarafetin, beyefendiliğin kaynağı buradan gelmektedir.

Medeniyet ve Tarih Öncüsü; Erbakan, bir konuşmasında Fatih derken, Çanakkale derken , Bedir derken, Selahaddin Eyyubi…. derken sizlerin gözlerinizin önünden uygarlık ve tarihinize ait onlarca, belki yüzlerce sembol, örnek, çağrışım…. gelir geçer. O her konuşmasında insanımızı uyaran bir veya birkaç örnekle tarih ve medeniyet vurgusu yapmıştır.

Dünya Lideri Erbakan; O Uzakdoğudan Ortadoğuya, Afrikadan, Balkanlara, Hindistandan, Kafkaslara… kadar dünya İslam coğrafyasında bütün geri bırakılıp ezilmiş ve sömürülen halklara ve özellikle Müslümanlara seslendi.

Onların dirilişini sembolize eden D 8’i gündeme getirerek hakim güçleri kızdırdı. Belki de 28 Şubatın olacağını bile bile O bu görüşlerinden taviz vermedi.

……… Ve O bir okuldu. Hepimiz O’nun dik yürüyüşüne bakarak dik yürümeye başladık.

        Hiç unutmam; Milli damat Metin Toker her seçim öncesi –özellikle- Ege bölgesine giderdi. Milliyet’in tüm yazarları ülkeye dağılır ve seçim öncesi herkes bir bölgenin nabzını tutardı. Yetmişlerde, yapılacak her seçim öncesinde Metin Toker bütün partilerin tahmini oy oranlarını bildirirdi. Sonunda sıra Milli Selamet Partisi’ne gelirdi. Ve Toker şöyle derdi: “ Ha O’ mu ? O partinin buralarda esamesi okunmuyor. Bazı yerlerde yüzde sıfır nokta üç, bazı yerlerde yüzde sıfır nokta beş oy alabilir. Canım genede belli olmaz millet hocanın hatırına üç beş oy fazla atabilir..” böyle ve benzeri şekilde alay ederdi. Ama O bunları aldırmadı ve dünyaya seslenişini sürdürdü. Anadolu Sermayesini gündeme o getirdi, Filistin’i, Filistin’in ıstırabını gündeme o getirdi. Eritreyi, Cezayir’i …. Gündeme o getirdi. Köle düzeni diyerek bu düzeni o vurdu yerden yere.

          İmamlara, hatiplere, müezzinlere, kayyumlara özgüven aşılayan O’dur. Devlet – Millet kaynaşmasının ilk örneklerini Necmettin Erbakan vermiştir.

          Kendisini rahmetle, hürmetle anıyorum. Mekânın cennet olsun Hocam.

Ferman Karaçam - Radyo 7
fermankaracam@radyo7.com.tr

YORUMLAR 8 TÜMÜ
  • dogrusu bu 9 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim Razı olsun ...100 yılda gelebilecek bir liderdi değeri bilinmedi maalesef.Feraset sahibi ,kibar,vatanini milletini coook seven,anti amarikanci,hakiki bir musluman,alcak gonullu,hakkaniyetli,butunlestirici,cook zeki,fedakar,coook caliskan,mazlum...Mekanın cennet olsun hocam.
    Cevapla
  • Sinomonopi 9 yıl önce Şikayet Et
    Bugün Erdoğan'ın başarısı Erbakan Hocanın öğrencisi olmasından gelir.....
    Cevapla
  • Burak YILMAZ 13 yıl önce Şikayet Et
    Erbakan Diyince Akan Sular Durur. Yaşarken Gördüğüm bir kaç kahramandan biriydi. Tabiki uzak ara en iyisi. Tam bir lider, Belli etmesede son derece merhametli, Tam bir vatansever, Son derece dindar, Son derece cesur, Gerçek bir Alim, Tarihi bir şahsiyet. Önemi yıllar geçtikçe anlaşılacak bir efsane.
    Cevapla
  • Zübeyir Yazıcıoğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    İyi Biliriz, Hemde Çok. Erbakan hocamızı çok iyi biliriz. Onun Cennete hayatını cihada adamışlarla gireceğine inanıyorum. Çünkü hayatı hep zulmedenlerle mücadele ile geçti. Müslümanları, camileri ahıra çevirmekten zevk alan bir yönetim anlayışı karşısında onlara karşı durabilmeyi öğretti. Bugün onlara lan-et yağdırırken onu hayıra anıyoruz. Diyoruzki SENİ UNUTMAYACAĞIZ HOCAM.
    Cevapla
  • MUSTAFA ASLAN 13 yıl önce Şikayet Et
    gerçek. iyi bilirdik.
    Cevapla