''Atatürk modeli'' ne ne oldu?
“Kürt sorununa çözüm arayışı süreci”ni başlattığını açıklayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ortaya bir “Türkiye modeli” attı. Atalay’ın kastı şuydu:
“Biz İspanya veya İngiltere modellerini birebir uygulamayacağız, onlardan yararlanarak dünyaya örnek olacak bir Türkiye modeli geliştireceğiz.”
Atatürk’ün Türkiye modeli
Atatürk’ün kurduğu Türkiye modeli, özellikle mazlum uluslar için örnek oluşturmuştur.
Atatürk modelinin özü; ırkçılığa, ayrımcılığa dayanmayan, demokratik, laik, ulus devlet modelidir. Bu modelde esas olan ırk, cinsiyet, dil, din farkı değildir. Bu model Ernest Renan tipi ulus anlayışına dayalıdır. Atatürk’ün benimsediği ve yaşama geçirdiği bu modelin ulus anlayışı, ortak üst kimlik niteliğindedir ve coğrafi ve kültürel bir öz taşır.
Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel direklerinden biri olarak geliştirdiği ulus projesi; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Arnavut gibi farklı etnik kökenleri öne çıkaran bir model değildir. Aksine, bütün etnik kökenleri ve kültürleri, “Türk ulusu” üst kimliği altında toplayan ve ortak noktaları öne çıkaran bir yaklaşımdır.
Çözmek ve çözülmek
Çağdaşlarının kurduğu modeller tarihe karışırken, Atatürk’ün, “En büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin 20. yüzyılı ayakta tamamlaması kuruluş felsefesinin isabetli, temellerinin sağlam olduğunu kanıtlamıştır.
Ancak özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren bu felsefeye ve temellere çok ciddi saldırılar gerçekleştirildiği ve zarar verildiği de gerçektir.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye modeli, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesiyle, farklı kültürlerin zenginlikler olarak yaşanmasıyla ve yaşatılmasıyla, demokrasinin güçlendirilmesiyle çelişmez. İnsan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne dayalı daha demokratik içerik kazanması, bu modeli güçlendirir.
Buna karşılık, etnik eksende ayrımcı bir model geliştirmek, siyasi özerklikler oluşturmak, iki uluslu, iki dilli anayasa hazırlamak, Atatürk’ün kurduğu Türkiye modeliyle bağdaşmaz. O başka bir “Türkiye modeli” olur.
O “Türkiye modeli” ise “çözüm”den çok “çözülme” yolunda bir süreci hızlandırmak demektir.
Bu süreç “üniter yapı” ve “ulus birliği” temeline dayalı Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihe karıştırıp “Büyük Kürdistan Modeli”ne yöneliş sürecine dönüşebilir.
Bugün PKK ve DTP’nin gündemde tuttuğu talepler bu niteliktedir.
Birden fazla üst kimlik
Birden fazla üst kimlik, birden fazla ulus anlamına gelir. Bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine ve temel ilkelerine aykırılık oluşturur.
Etnik ayrıma dayalı bir “model”, anayasal sistemin fiilen federasyona dönüştürülmesi sonucunu doğurur. Bu halde ise kurumsal düzeyde de toplumsal düzeyde de ayrıştırıcı süreç başlar. Gündeme, Cumhurbaşkanı Türk ise Başbakan Kürt olsun, Anayasa Mahkemesi Başkanı Türk ise Yargıtay Başkanı Kürt olsun, Danıştay Başkanı Kürt ise Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Türk olsun, Genelkurmay Başkanı Türk ise Kara Kuvvetleri Komutanı Kürt olsun gibi kamu alanındaki her kademe için talepler gelebilir.
Bu sürecin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal ve siyasal birliğini güçlendireceğine inanmak gerçekçilikten uzaktır.
“Model” ararken bu tuzağa düşmemek gerekir.
Fikret Bila - Milliyet
fbila@milliyet.com.tr
-
mehmet aslan 16 yıl önce Şikayet Etbila sen uyuyorsun hemde ayakta. ATATÜRK ün modeli ni ismet inönü 1938 de dedavülden kaldırdı yerine milli şeflik toprak ağalarına ta sınırsız yatkiler vererek bölge oylarını sağlama altı oylar ismet e göleler ağalara toprakla beraber kolay cözüm başın ta ağırmaz.Beğen
-
ozon onur 16 yıl önce Şikayet Etzaten hepsi kürt. genelkurmay başkanı fevzi çakmak, doğan güreş kürttür. turgut özal, abdullah gül cumhurbaşkanı kürttürler. sadece DTPli milletvekilleri değil AKP'de, CHP'de var... yani meclisin yarısı kürt. Ahmet Kaya'mız, İbrahim tatlıses'imiz, hülya avşar ve bir çok sevdiğimiz zengin ettiğimiz ünlüler, şarkıcılar kürttürler. En büyük roman yazarımız kürttür. Yengemiz, eniştemiz, filancanın dayısı amcası, komşumuz, manavımız, üniversitede hocamız, doktorumuz, imamımız kürttürler. Neyi paylaşamıyoruz. Hepimiz Kürtüz.Beğen
-
Ejder Ejderha 16 yıl önce Şikayet EtSayın Bila kadrolu bir TSK yazarıdır. TSK nn resmi görüşünü merak ediyorsanız Bila yı okumalısınız. Ancak TSK nın Güneydoğu sorununa çözüm modeli çökmüştür. Bu işi artık siyasi iradeyle ve siyasi bir kararla, demokratikleşerek çözmek bir zorunluluk olmuştur. Bu işin silahla çözülemeyeceği, 30 yıl sonunda, binlerce ölü ve şehit ve de 100 milyarlarca dolar zarar sonucunda görülmüştür. Artık yeter...Beğen
-
imam ayata 16 yıl önce Şikayet Ether dilden selam. bulgaristanı oluşturan bütün uluslara bulgar denir batı trakya türkü yoktur kerkükte türkmen mi saçmalamayın onlara arap denir uygur türkü mü dediniz nerede hani onlar han ulusundandır aydınlar saçmalarsa ben haydi haydi saçmalarım sırça köşkünüzden ininde kürt türk çerkez pomak laz arap vatandaşları görün artıkBeğen
-
Hacı Mustafa LATİFOĞLU 16 yıl önce Şikayet EtBu kadar da olmaz. nasıl olurda ayrımcılık yok derler atatürk resmen müslümanları asimile etme çabası içine girmiştir bunuda cebir kullanarak başarmıştır ama ne var ki "Hak her zaman batıla üstün gelecektir" ayetinin tecellisiyle biraz kıpırdanmalar başladı. ALLAH sonumuzu hayırlı eylesin...Beğen