Demirtaş hayranlarının ve Karayılan’ın şaşkınlığı
Demirtaş’a veryansın:
“Hani Türkiye partisiydiniz, barış gelecekti, ne oldu? KCK barajlara saldırıyor, siz sözcülüğünü yapıyorsunuz. Açık söyleyin, sizi keriz yerine koyduk deyin”
Son günlerde peş peşe aldığı darbeler nedeniyle iyice sinirleri bozulan ve içinde “gerzek, aptal, sahtekâr” gibi kelimeler geçmeden yazı yazamayan Ahmet Hakan da KCK’nın son saldırıları üzerine “Eğer silah bırakma çağrısı yapmazsanız yuh size” deyiverdi.
Demirtaş garibim, “PKK silahları bırakmalı ama bu bizim elimizde değil” nevinden bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
PKK da şaşkın.
Kandil’den konuşan Karayılan’ın sözlerine bakın:
“Seçim zaferi kazanan HDP fırtına gibi olmalıydı. Bu meclisin bir kurucu meclis olması için öneri üzerine öneri yapmalıydı. Öncelikle Türkiye toplumunun boynunda bir halka gibi duran Anayasaya yönelik girişimleri olmalıydı. Demokratik bir anayasa sürecini hemen gündemleştirmeliydi. Yani HDP daha aktif olabilirdi.”
Vallahi bence de haklı. Ciddiyim.
Ama yıllardır uluslararası istihbarat örgütlerinin piyonu olmasına rağmen hâlâ o da anlayamamış sistematiği demek ki. Ak Parti iktidarını geriletebilmek için Demirtaş gibi tasarıma ihtiyaç vardı ve o da görevini yerine getirdi.
Bitti.
Eğer Ak Parti-CHP koalisyonunda bir arıza çıkarsa, arkasından da MHP ile koalisyon olmazsa devreye sokulacaklar, anlayın işte…
Hakkınızda AYM bile karar verse temizlenemezsiniz!
Battal İlgezdi ile Gamze İlgezdi, CHP’nin devreye girmesiyle bir PR (halkla ilişkiler) atağı başlattı. Uygun bir savcıya kendileri hakkında suç duyurusunda bulundular.
Gamze hanım hiç boşuna uğraşmayın bence.
Birkaç yıl önce Kağıthane’de mütevazı bir evde oturan, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na tabi diş hekimiyken, belediye başkanı eşi olduktan sonra 16 rezidans dairenin sahibi olmanın adı bellidir çünkü.
Battal bey siz de boşuna uğraşmayın. Belediye başkanı olduktan sonra edindiğiniz sınırsız mal mülk, hem kendinizin hem de eşinizin akrabalarına kazandırdığınız para ve gayrimenkulün sebepleri hakkında bir fikrimiz var.
Bugün öğrendik ki 4 yaşındaki kızınız Turnam’ın bile şimdiden dubleks bir dairesi ve lüks bir villası varmış. Maaşallah! Adam olacak çocuk işte…
Yani, demem o ki, hakkınızda Anayasa Mahkemesi bile karar alsa bizim nezdimizde yok hükmünde.
Tıpkı 367 benzeri skandal Dershane kararıyla jüristokrasi günlerine geri dönmeye heves eden Anayasa Mahkemesi’nden söz ediyorum.
Bu arada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da Meclis’e başvurup malvarlığının araştırılmasını istemiş.
Hiç gerek yok. Saçma.
Biz kendisinin malvarlığını değil, kızının “Ailemin yardımıyla aldım”, kendisinin “Hayır onlar kendi çabalarıyla aldı” dediği Gamzelerin rezidansındaki o daireyi nasıl aldığını, hangi sebeple İlgezdi ailesiyle ilişki kurduğunu öğrenmek istiyoruz.
Bilmem anlatabildim mi?