Gülay Göktürk
Gülay Göktürk
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Genelkurmay halkın vicdanında aklanmak istiyorsa

GİRİŞ 19.06.2009 GÜNCELLEME 19.06.2009 YAZARLAR

Belirsizlik her zaman demokrasi düşmanlarının işine yarar.Taraf'ın malum belgeyi yayınlayışının üstünden günler geçti.

Hâlâ ortada en ufak bir doyurucu açıklama yok. Ve bu belirsizliği fırsat bilen bir koro ilk günlerin şaşkınlığını attıktan sonra yavaş yavaş sesini yükseltmeye başladı: "Sahte belgeyle orduya karşı provokasyon yapılıyor."

Oysa eğer bu belge sahteyse, sahtekârların amacının orduyu değil, demokratik güçleri provoke etmek ve Ergenekon Davası'na darbe vurmak olduğu o kadar açık ki... Böyle bir durumda söylenecekleri daha şimdiden duyar gibi oluyorum: "Bu plan sahte çıktıysa, Ergenekon iddianamelerindeki bütün planlar, belgeler de sahte demektir, dolayısıyla Ergenekon yok demektir."

Ergenekon'u çökertmek için bundan ala komplo olur mu?

Bence Sayın Başbuğ'un da "Eğer belge sahteyse, yapacağımızı o zaman görürsünüz" lafını bu açıdan yeniden değerlendirmesinde yarar var.

X x x

Önümüzdeki belgenin sahte çıkması ihtimali -teorik olarak- her zaman vardır. Dolayısıyla belgenin gerçek olduğu kesin olarak ortaya çıkmadan kesin suçlamalarda bulunmayalım.

Ama doğruluğu konusunda kanaatimizi pekiştiren işaretlerin her geçen gün arttığını da belirtmeden geçmeyelim.

Bir kere, belgenin yayınlanmasından bu yana Genelkurmay'dan yapılan açıklamaların ikna edici olmaktan ziyade kuşkuları artırıcı etki yaratması... Kullanılan flu üslup, "yoktur" diyemeyip "kanaat oluştu" gibi ifadeler kullanılması... Askeri savcılığın daha belge gelmeden "Genelkurmay'da hazırlanmadığı anlaşılmıştır" diye açıklama yapması... Bütün bunlara Genelkurmay'ın şimdiye kadar inkâr ettiği birçok belgenin daha sonra gerçek çıktığını da eklersek belgenin doğru olma ihtimalinin ağır bastığını düşünmemiz normaldir.

Öte yandan, Taraf'a demeç veren bir emekli orgeneralin 'İlker'i daha Kara Kuvvetleri Komutanı iken bu ekip konusunda uyarmıştım. Bu belgenin çalışması Ocak 2009'da başladı' sözlerinin şimdiye kadar Genelkurmay Başkanlığı tarafından yalanlanmayışı; Başbuğ'un, 'Ben böyle bir görüşme yapmadım, uyarı almadım' dememesi garip değil mi?

Bilindiği gibi, belgenin ele geçirildiği avukatlık bürosunun sahibi olan ve şu anda Ergenekon tutuklusu bulunan Av. Serdar Öztürk, bürosunda böyle bir belge bulunmadığını, ortadaki belgenin sahte olduğunu iddia etmişti. Şimdi duyuyoruz ki Avukat Öztürk Ergenekon savcıları hakkında belge sızdırmaktan dolayı suç duyurusunda bulunmuş. Peki bu biraz garip ve çelişkili bir durum değil mi? Öyle ya, Taraf'ın yayınladığı belge sahteyse, yani böyle bir belge yoksa yok olan bir şey nasıl sızdırılır?

Ve en son olarak, Albay Çiçek'in Ergenekon savcıları önünde ifade vermekten ve imza atmaktan kaçınışı/kaçırılışı yani apaçık ortada olan bu sivil yargı korkusu, kuşkularımızı artıran ve belgenin doğru olduğu yönündeki kanaatimizi pekiştiren bir gelişme oldu.

Peki bu kuşkular nasıl dağılacak?

Gerçeğe ulaşmak nasıl mümkün olacak?

Şu anda askeri yargının sakıncaları, demokrasiyle ve kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmazlığı konusunda bilinen lafları tekrar edecek değilim. Bunlar elbette önemli ama ben şu anda çok daha pratik ve somut bir ihtiyaçtan söz edeceğim:

Eğer Genelkurmay kamuoyunu bu belgenin kendi içinde hazırlanmadığına inandırmak istiyorsa davanın sivil yargıda görülmesini özellikle istemelidir. Son olay, toplumun ordu hakkındaki duygu ve düşüncelerinde gerçek bir travma etkisi yaratmıştır. Ordunun "kendi adamlarını" adli yargıdan kaçırma çabası olarak görünebilecek her türlü girişim, bu travmayı artırır.

Bugün yetmiş milyon insan gözünü dikmiş bu olayın sonucunu bekliyor. Bu insanlar endişeli, kuşkulu ve hatta öfkeliler. Şimdiye kadar yaşanan tecrübeler yüzünden, askeri mahkeme tarafından yapılacak bir yargılama geniş kitlelerin gözünde gerçek bir "aklanma" olmayacaktır. Kafalara yerleşen korkunç şüphe silinmeyecektir.

Oysa Genelkurmay için, halkın vicdanında aklanmak mahkemede aklanmaktan çok daha önemlidir, daha doğrusu önemli olmak zorundadır.

"Orduyu yıpratma gayretlerinden" bu kadar çok yakınan komutanların, bizzat kendilerinin sebep olabilecekleri bu vahim ve kalıcı yıpranma konusunda dikkatli olmalarında fayda var.

Gülay GÖKTÜRK - Bugün
gokturkgulay@yahoo.com

YORUMLAR 21 TÜMÜ
  • mehmet aziz öztürk 16 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye Garnizon Cumhuriyeti. bu sözü sevdim. kim uyarlamışsa. darbeciler psikolojik olarak siyasetçileri yıpratmak için evlerinin yanında bombalar patlatıyormuş gün döndü devran döndü. Şimdi camilerden sela okutmak lazım, vesayet rejiminin cenaze namazına tabii... Er kişi niyetine... Tanrı Uludur!, Tanrı Uludur!
    Cevapla
  • mehmet aziz öztürk 16 yıl önce Şikayet Et
    dünyanın en zengin hava kuvvetleri komutanı. kim diye sorarsak herkes amerikayı gösterir. Ama tahsin şahinkayadır. 12 eylülün konsey üyesi. Bu adam hangi zengin ülkenin komutanıydı. O zman ekmek sırayla gaz karneyle alınırdı. Tüm mallar karaborsaydı. Böyle fakir bir ülkede dünyanın en zengin hava kuvvetler komutanı yaşamaktaydı. Sanki Alice harikalar dünyasında gibi. Hangi ülkeye hangi hizmeti karşılığında kendisine bu servet bahşedilmişti. Araştırmak soruşturmak gerekir. Ama bu soruşturma işini askeri savcıya "emir" vermemekte lazım.
    Cevapla
  • mehmet aziz öztürk 16 yıl önce Şikayet Et
    bütün kavganın sebebi. egemenliğini gerçek sahiplerine halka devretmemek kavgası. ABD nin türkiyeye eline geçirmekteki en önemli kozu türk S.k. dir. ABD yıllarca Türkiyey, TSK eliyle yönetti ve biçimlendirdi.Türkiye halkıyla devletiyle egemenlik ve hükümranlık haklarıı eline alack. Sonrasında gerçek büyümeye başlayacaktır. Önce amerikanın yerli uzantılar kesilecek tabii. Ergenekon Amerikanın türkiyedeki teşkilatının oyuncağıydı. onun sonu geldi. Sırada 80 yıldır türkiyeyi ellerinde oynattıkları vesayet rejimi var.
    Cevapla
  • deli mavi 16 yıl önce Şikayet Et
    bu işin sonu. birtane günah keçisi bulup işi ona ihale eder.ve işi çözdük diye kapatırlar.tabi kendini feda eden adam mesleğini kaybetmiştir ama bir anda da köşeyi dönmüştür.
    Cevapla
  • VELİ ÇOKKÜÇÜK 16 yıl önce Şikayet Et
    OUR BOYS UN VİCDANLA DEĞİL CÜZDANLA MUHABBETİ İYİDİR. Dünyanın en zengin generalleri yaz, internetten bul kim olduğunu bu tosuncukların. bunların vicdanı yok ama cüzdanları çok büyüktür. 30 senedir pkk ayaklarına devletin 300 milyar dolarını götürdü uyuşturucu ve silah kaçakçılığından da bir o kadar götürdü gene mayın temizleyemem diyor benim işim darbe yapmak yapmak diyor. yuh yani, yuh!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle