Gülay Göktürk
Gülay Göktürk
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Olmazsa olmaz mı?

GİRİŞ 31.01.2010 GÜNCELLEME 31.01.2010 YAZARLAR

Soru basit. Ama doğrusu sormaya hiç alışık olmadığım bir soru. Çoğumuz dünyaya gözümüzü açtığımızdan beri etrafımızda görmeye alışık olduğumuz her şeyi ezelden beri var olan ve ebediyete kadar sürecek olan şeyler olarak görmeye eğilimliyiz.

Onların var olmadığı bir dünyayı hayal bile edemiyoruz. Oysa o kurumlar, o kavramlar ya da yasalar bir zamanlar yoktular. Belli tarihi koşullarda oluştular. Şu anda kimisi eskidi ve tamamen lüzumsuz hale geldi; şöyle güçlü bir fikri saldırıyla çöküp gidecek kadar köhneleşti. Kimisi kuruluşundan bu yana, zaman içinde biçim ve fonksiyon değiştirdi.

Bir zamanlar belli bir ihtiyaca cevap vermek üzere iyi niyetle kurulmuş olsalar da bugün toplumsal değişimin önünde güçlü bir barikat olarak; imtiyazlı bir zümrenin iktidarını sürdürmesinin aracı olarak varlıklarını sürdürüyorlar. Kimisi ise, çok basit bir sebepten; sadece bu soru sorulmadığı için; yani kimse onların varlık nedenini sorgulamadığı; fuzuliliklerinin farkında olmadığı için hâlâ yaşayıp gidiyor.

İşte ben bu programda etrafımızı kuşatan ve vazgeçilmez sandığımız kimi kurum ve kavramları şöyle bir silkelemek istiyorum. Olmazsa da pekâlâ olabileceğinden ve hatta çok daha iyi olacağından şüphelendiğim anlı şanlı kurumları, yasaları, kavramları, kuralları birer birer masaya yatırıp konuklarımla birlikte didiklemek niyetindeyim.

Tartışmanın sonunda hep birlikte aynı sonuca varmak diye bir beklentimiz yok elbette. Programı kapatırken "Olmasa da olur", "Olmasa asla olmaz" ya da "Olur ama şu yönde revize edilirse olur" kararlarından biri üzerinde oy birliği beklemiyoruz.

Ama biz sorular ortaya atacağız. Şüphe tohumları ekeceğiz. Her bir program bittiğinde izleyenlerin kafasında daha önce var olan itikatların sarsılmış olmasını; tereddütler doğmuş, zihinlerine şüphe tohumları atılmış olmasını umuyorum.

Evet, şüphe tohumları... Her şeyin başı budur! Genellikle iblisin zihnimizdeki tahribatı gibi algıladığımız şüphe tohumları, gerçekte yeni fikirlerin, yeni açılımların ve bazen yepyeni bir dünyanın nüvesidir.

 X x x

Bu program, konsepti itibarıyla ilelebet sürüp gidebilecek bir program değil... Çünkü "olmasa olmaz mı" sorusunu sorabileceğimiz kurumların sayısı sonsuz değil... En azından benim kafamda sonsuz değil... O yüzden bu programı bir tartışma dizisi olarak tanımlamak daha doğru olur. Beş ay mı olur, altı ay mı olur, belli bir sürede benim kafamdaki sorular bitecek ve bu program da sona erecek.

Belki daha sonra, yeni sorular biriktiğinde yeniden buluşacağız.

Basın Kulübü'nde iftira

yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz

Gülay GÖKTÜRK / Bugün
gokturkgulay@yahoo.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL