Herkesin Anayasa taslağını görelim
Böyle bir kapanış bile, 2010'a damgasını vuran sorunlardan en önemlisinin Kürt meselesi olduğunu göstermeye yeter.
Doğrusu Cumhurbaşkanı'nın ziyareti oldukça şanssız bir döneme denk geldi. Birkaç gün önce Başbakan Erdoğan'ın BDP'nin özerklik taslağı konusunda yaptığı çıkış ve hemen arkasından gelen MGK bildirisi, Gül'ün Diyarbakır'daki hareket alanını son derece daraltmıştı.
Söz konusu iki tavır bu kadar yeniyken ve güçlüyken, Cumhurbaşkanı'nın orada -istese de- özgün bir tavır koyma, farklı bir mesaj verme imkanı kalmamıştı.
Öyle bir durumda Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi iki figür "iyi polis-kötü polis"i oynar duruma düşerlerdi ki, bu elbette olacak şey değildi...
Ben bu ziyareti, bu bakımdan şansızlık olarak değerlendiriyorum. Tabii, karşılıklı girişilen jestlerin, birtakım sembolik davranışların tansiyonu düşürücü bir etkisi olmuştur ama galiba hepsi bu kadar...
X x x
2010'un kapanışı, 2011'in en önemli gündem maddesinin de Kürt meselesi olduğunu ortaya koyuyor.
Evet... 2011 seçim yılı olacak. Aynı zamanda "Sivil Anayasa" yılı olacak. Ama görünen o ki, Kürt meselesi hem seçimin hem de yeni Anayasa tartışmalarının merkezine oturan konu olmaya devam edecek. O yüzden AK Parti'nin bu konuda izlediği politikayı gözden geçirmesinde yarar var.
BDP'nin özerklik taslağını gündeme getirişini yaklaşan seçimlerden bağımsız düşünmek mümkün değil. BDP, aşırı talepler öne süren bu taslağı gündeme taşırken amacı AK Parti hükümetini kışkırtarak geleneksel devlet politikasına doğru iteklemekti.
Böylece Güneydoğu'daki tek rakibini statükocu bir pozisyona itmiş ve kitlelerdeki AK Parti eliyle dönüşüm umudunu zayıflatarak kendi konumunu güçlendirmiş olacaktı.
Doğrusu, bu amacına da ulaştı. AK Parti özerklik meselesinde BDP'nin taslağını merkeze alarak ve o taslağa karşı olma temelinde bir pozisyon belirleyerek tartışmanın inisiyatifini BDP'ye kaptırmış oldu.
Oysa hükümetin yapması gereken şey, kendi tartışma platformunu kendisinin belirlemesiydi. Kürtler'in önemli bir kesiminin de karşı çıktığı, aydın kamuoyu tarafından şiddetle eleştirilen, hiçbir gerçekçiliği bulunmayan böyle bir taslağı esas alarak "kırmızı çizgiler çizme" misyonunu üstleneceğine, bazı şeylerin absürtlüğünü belirtip geçebilir ve ağırlığı bir "hayırlar listesi" değil, "evetler listesi" hazırlamaya verebilirdi. Bir başka deyişle, nelerin olmayacağını dikte etmek yerine, nelerin olması gerektiği, nelerin yapılabileceği üzerinde yoğunlaşabilirdi.
Ve aslında bunu hâlâ yapabilir... Şimdi önümüzde bir seçim var. AK Parti seçimden hemen sonra Anayasa'yı değiştirme sözü verdi. Ama henüz hiçbirimiz onun nasıl bir Anayasa yapmak istediğini bilmiyoruz ve doğrusu ademimerkeziyetçilik konusunda uğradığımız hayal kırıklığını başka alanlarda da yaşayıp yaşamayacağımızdan emin olmak istiyoruz.
Bunun yolu, AK Parti'nin seçimlerde halkın karşısına bir Anayasa taslağı ile çıkması ve bu taslağa oy istemesidir.
Elbette ki, anayasalar konsensüsle çıkar; tek bir partinin taslağı nihai tasarı değildir. Ama bizim bilmek istediğimiz, AK Parti iktidar olursa neyi çıkarabileceği değil; neyi istediği, neyi savunacağıdır.
Aslında sadece AK Parti değil, bütün partiler aynı şeyi yapmalıdır.
-
dalgacı mahmut 14 yıl önce Şikayet Etartık içerik lütfen. herkes anayasımız yeni olsun, sivil, demokratik, özgürlükçü olsun istiyor. yeni anayasayı siviller, sivil kafalılar yapınca anayasamız hem sivil hem yeni olmuş olacak kabul. peki ne ya da nasıl bir anayasa yapınca anayasamız demokratik ve özgürlükçü olacak? bunu da bir söylesenize. işte bunu söyleyebilmek için içeriğe dair somut öneriler getirmek gerek. lütfen artık karnımızdan ve hamasi şekilde konuşmayı bırakıp somut bir içerikle ve teklifle gelelim.Beğen
-
Ahmet Özbir 14 yıl önce Şikayet Et2011 MODEL SİVİL ANAYASA İSTİYORUZ, AK PARTİ BELLİ, CHP YİNE YAN MI ÇİZECEK. 2011 seçimlerinde propagandanın merkezi SİVİL ANAYASA olmalıdır! Artık utanıyorum, yeter diyorum yeter, sivil idare, sivil anayasa, velhasıl alabildiğince sivilleşelim, güzelleşelim, demokrasi tarihinde ilk defa GELİN EY SİVİL GEÇİNENLER 2011 MODEL SİVİL BİR ANAYASA YAPALIM! Cuntacılar ülkeyi 100 yıl geri götürdüler, cuntacılar giderken hep anayasa yaptılar, sivillere kol salladılar, kol saati hediye ettiler, artık yeter diyorum! KİM SİVİL ANAYASA YAPMAYI VAATEDİYORSA OYUMUZ ONA! CHP en zor virajda!..Beğen
-
tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet EtADIYAMANDA NİYE PKK SORUNU YOK? NEDEN TERÖR YOK? NEDEN?. Çünkü Adıyaman baştan aşağı delikanlı Müslüman doludur. Delikanlı yatağıdır. Menzil başta tüm cemaat mensupları İttihadı İslamı şart koşmuşlardır Adıyamanda. Kürt, Türk, Laz, Arap kardeştir Adıyamanda. ALLAHIN İZNİYLE MÜSLÜMANIN KALBİ SÖKÜLMEDİKÇE İTTİHADI BIRAKMAZ! PKK asla başarı kazanamaz maneviyatın olduğu yerde. BU MODEL NİYE HALA BİR TÜRLÜ UYGULAMAYA SOKULAMADI? Bu modeli uygulamaya koydurtmayanlar Ergenekonun devlete sızmış kollarıdır. Terörün çözümü, bir çimento olan İslamdır, maneviyattır.Beğen
-
mustafa bulut 14 yıl önce Şikayet Etİnsanlar için. Allahutala anayasasını göndermiştir ^Kuranı kerim insan olduğuma göre kabul ediyorum.^^Beğen
-
baybars can 14 yıl önce Şikayet Etbence evrensel bir anayasa olmalı..... bence evrensel bir anayasa hazırlanmalı,anayasa mahkemeside insan hakları mahkemesine dönüştürülmelidir,öyle bir anayasa olmalıki,maddelerden değil,bir insanlık bildirisi şeklinde olan bir anayasa olmalı,öyle bir anaysa olmalıki vatandaşlık bağının ötesinde insan olma bağı üzerine kurulu,bütün insanlığı kuşatan bir anayasa hazırlanmalı,öyle olmalıki herkese eşit davranacak normatif bir anayasa olmalı,insanı temeline oturtmuş,21. yüzyıla ve geleceğe damgasını vuran bir anayasa olmalı.Beğen