"Tamamen duygusal"
Mehmet Ali Birand'ın özeleştirisinin "merkez medya" denilen o kesimde travmatik bir etki -hatta herhangi bir etki- yaratacağını hiç sanmıyorum. Köşelerinden ne söylerler, ne yazarlar bilmem ama kendi aralarında konuşurken Birand'ın ne kadar da naif olduğu konusunda espriler yaptıklarından eminim.
"Bizim kuşak için devlet daima öncelikli ve haklıydı. Devleti de asker temsil ederdi. Politikacı, üçkağıtçı-yalancı- vatanını pek düşünmeyen-cebini dolduran bir insandı. Asker ise namuslu ve her şeyini vatana adamış, özveri dolu bir kahramandı. Üstelik Atamız bu ülkeyi ve laik-demokratik cumhuriyeti koruyup kollama görevini ona bırakmıştı. Askerin, politikacıyı denetlemeye hakkı vardı. Politikacı işleri bozduğu zaman, asker müdahale edebilirdi. Bizler böyle yetiştirildik. Genlerimize, belki de farkına varmadan darbecilik işlendi" diyor ya, söyledikleri kendisi için doğru olabilir ama ben merkez medyanın baş aktörlerinin asıl sorununun ideolojik bir körlük olduğunu düşünmüyorum.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Gülay Göktürk - BUGÜN)