İlker Başbuğ meselesi
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a çok mu yükleniyoruz?
Haksızlık mı ediyoruz Başbuğ'a?
Kendi kalemize gol mü atıyoruz, demokratik hukuk devletine bağlılık bildiren ve hükümetle iyi geçinmeye çalışan Başbuğ'u eleştirirken?
Oyuna mı geliyoruz?
Hiç sanmıyorum.
Bir genelkurmay başkanının demokratik hukuk devletine bağlılık bildirmesi ve hükümetle iyi geçinmesi, sivil otoritenin bekası için yeterli garanti değildir.
Türk Silahlı Kuvvetleri bu konuda kurumsal olarak da itimat telkin etmelidir.
"Ordu bünyesinde artık darbe planları yapılamaz, yapılsa bile yapanların canına okunur" diyebiliyor muyuz?
Diyemiyoruz.
Peki, İlker Başbuğ bunu diyebilmemiz için gayret sarf ediyor mu?
Etmiyor.
Tam tersine, orduda "cadı avı" yapmayacaklarını bildirerek, "bu kafayla gidilirse o işler yine yapanların yanına kâr kalacak" diye düşünmeye sevk ediyor bizi.
Öyleyse, askerî vesayet düzeniyle hesaplaşırken İlker Başbuğ'a da 'yüklenmeye' mecburuz.
İlker Başbuğ'a da 'yüklenmeye' mecburuz, çünkü İlker Başbuğ, "bazı çevreler"in orduya karşı olduğunu ve hatta orduya karşı "asimetrik bir savaş" yürüttüğünü söylerken, orduyu değil, ordunun siyaset ve toplumsal hayata müdahale geleneğini savunuyor.
"Ne alâka?" diye soran olursa, asıl ben sorarım:
Ne demek "orduya karşı"?
Ne alâka?
"Türk Silahlı Kuvvetleri dağıtılsın; kara, hava, deniz kuvvetleri ve jandarma lağvedilsin; Türkiye'nin ordusu olmasın!" diyen mi var?
Başbuğ'un Başbakan Erdoğan'a şikâyet ettiği ve darbe planlarıyla ilgili Emniyet soruşturmalarından el çektirilmesi için ricada bulunduğu ileri sürülen "cemaat" öyle mi diyor mesela?
Taraf, Yeni Şafak öyle mi diyor?
Mehmet Altan öyle mi diyor?
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan'ların bir daha yaşanmaması için cuntaların (veya cunta ihtimallerinin) üzerine gidenleri "ordu karşıtı" diye yaftalayan Başbuğ, "ordu eşittir darbeci" demiş olduğunun farkında mı acaba?
Biliyorum, biliyorum; ordu içindeki hassas dengeler, değişimin zorluğu, "Başbuğ'u da anlamak lazım", falan filan
Ama ne yapayım, Başbuğ'un söylem ve üslubundan rahatsız oluyorum işte.
Bu söylem ve üslup, değişime değil, düpedüz statükoya hizmet ediyor.
Hakan Albayrak - Haber 7
halbayrak@yahoo.com
-
Murat UZUN 16 yıl önce Şikayet Etgünaydın!!. günaydın sayın yazar!!! sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun!!! merak etmeyin, millet sizden çok daha erken uyanmıştı.Beğen
-
ALİ CAN 16 yıl önce Şikayet EtSAYIN YAZAR DOĞRU DÜŞÜNÜYOR BENCE. Orduyu, askeri putlaştıran, ilahlaştıran, dokunulmaz, sorgulanmaz kabul edenler var. En küçük bir eleştiriyi ihanet, düşmanlık olarak görüyorlar. Kölelik mantığından, köle bir ruh taşımaktan başka bir şey değil bu. Allah kurtarsın!Beğen
-
osman 16 yıl önce Şikayet Etgeçen yayınlanmadı. kendi adıma konuşuyorum, birileri ''İRTİCAYI?'' birinci Tehdit olarak görüyorsa, bende GNB. bu yapısı ile Türkiyenin bir numaralı Tehdit olarak görüyorum. Aa bide Metin Yazar Yorumcumuz, sen galiba tarladaki uzun olan gibisin, ruzgar nereden eserse!:)Beğen
-
tuncay tezel 16 yıl önce Şikayet EtOrduya yüklenme ve İlker Başbuğu yıpratma görevini birisi mi veriyor?. birileri orduyu yıprat görevi mi verdi bir takım odaklara? niye saldırarak hata arıyoruz. hatalar güzelce de anlaşılır. iyi ve kötü yönler aynı anda verilebilir. siz bunları iyi yaptınız ama bunu da bence yanlış yapıyoruz demek yok. sadece vurun vurun vurun. ben tasvip etmiyorum ordumuzun, genelkurmayımızın yıpratılmasını.Beğen
-
Fırat Haspolat 16 yıl önce Şikayet EtZihinler Sivilleşmeden Olmaz. Askere gidip - gelmiş ortalama bir Türk insanına askerlik anılarını sorun , bıktırıncaya kadar anlatır durur. Yıllar geçer , kişi sivil hayattadır ama anılarının büyük kısmı askerlik dönemine aittir. Zihinlerinin büyük kısmı askeri döneme ait olan insanlar ile nasıl bir sivilleşmeden bahsedebilirsiniz. Ve bunda Sn. Başbuğ gibi paşaların ne suçu var? Sivilim diyen gerçekten sivil mi?Beğen