Eski otomobil olup akü sorunu olanlar iyi bilir. Marşa bastığında almayan (çalışmayan) otomobili şanlıysan ya itecek birilerini bulursun ya da park ettiğin yerin yokuş aşağı olması için dua edersin...

İnsan gücü ile itilen araçta şartlar uygun değilse debriyajdan ayağını çekmek için tek bir seçeneğin vardır. Zamanlamasını doğru yapmazsan hem aracı iten hem de kullanan için büyük memnuniyetsizliğe neden olur...

Aynı sorun modern otomobillerle yaşadığında ise çekici ve tamirci dışında alternatifin yoktur. Çünkü o araçları vurdurmak demek "ateşleme sistemine dair ne varsa" yanmasına sebep olmak demektir.

Teşbihte hata olmaz derler... Bugünlerde Ak Parti'nin meclisteki, partideki ve teşkilatlardaki miskinliğini "Çalışmak için vurdurulmayı bekleyen otomobil"e benzetiyorum...

Oysa ki 25 gündür, Gezi Parkı olayları başladı başlayalı AK Parti otomobilinin "akü uyarı lambası" yanıyor.

Parti içerisinde bilinçli ya da bilinçsiz yalnızlaştırılan bir Genel Başkan var. Yürütme içerisinde sorumluluk almaktan kaçınan bir güruhun saklanması sonucu hedef olan bir Başbakan var. (Kabinenin gayreti de bir yere kadar) Mecliste 327 temsilcinin sahip çıkamadığı bir grup başkanı var.

Atatürk,  Menderes, Özal gibi liderleri bağrına basan bir milletin Erdoğan gibi bir lideri ıskalamama çabasına seyirci kalan parti yönetimi var. Partide görev almayıp Ak Parti seçmeni olan halkın uyanıklığı 327 seçilmişte yok!

• Acaba bugünlerde tepkisizliğin arkasında Başbakan da dahil bir çok milletvekilinin üçüncü dönemde ve bir daha seçilmeyecek olması mı var?

• Ak Parti içerisinde genel başkan kavgasına girildi de seçmenin mi haberi yok?

• TBMM Başkanlığı için içten içe gizli adaylar gönül mü koyuyor?
  
  
• Ak Parti'nin Grup Başkanvekiliği yarışı yüzünden gözler koltuklar dışında bir şey görmüyor mu?
  
  
• Parti içerisinde ayrışmalar ve gruplaşmalar mı başladı?

• Geçici dönem başbakanlık hayalleri kuranlar millete efendi olabilmek için hizmetkarlıktan vaz mı geçti?
  

(Sizce, Başbakan Erdoğan'ın Meclis Başkanlığı için Cemil Çiçek'te karar kılması, birkaçı dışında grup başkanvekillerini değiştirmeyeceğini açıklaması bütün bu sorunların son bulması için atılan adım değil mi?)

Askeri darbelerin boyunduruğundan kurtulan Türkiye ayağındaki prangaları tam çözdü derken, bugünlerde sivil darbe girişimine sahne oluyor.

Bu kez AK Parti otomobilin park yönü yokuş yukarı... "Tek kişi"nin itmesi ile bu otomobili çalıştırmanın imkanı yok. "Direksiyon, ön veya arka koltuk benim" gibi kendi derdine düşenlerin, artık milletin derdine kulak vermesinin zamanı gelmedi mi?

Haydi AK Partililer şu otomobile bir el atın da çalıştıralım...

Yoksa ilk seçimde almaya "çekici" gelecek...

Hakan GÖKSEL / Haber 7
hakan.goksel@haber7.com
twitter.com/hakan_goksel