BERNANKE ÇOK ŞEY ANLATTI AMA HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİ

Dünya piyasalarının gözü kulağı ABD'nin Wyoming eyaletinin küçük bir kasabası Jackson Hole'daydı. Amerikan Merkez Bankası FED Başkanı Ben Bernanke'nin iki dudağına gözlerini dikmiş piyasalar umut verecek açıklamayı bekliyorlardı.

Piyasalar geçen yılki Jackson Hole toplantısından çıkan ve piyasaları rahatlatan 600 milyar dolarlık tahvil alım programı benzeri bir karar bekliyordu. Beklendiği gibi olmadı. Bernanke deyim yerinde ise piyasalara 'Eylül'de gel' mesajı verdi.

Açıklamalar ABD'nin 'bekle gör' politikasına karar verdiği anlamına geliyor. Bernanke açıklamalarında kısa vadeli planlar yerine uzun vadeli çözümler düşündükleri anlattı. Düşük faiz kararının değişmeyeceğini ve kararın büyümeyi destekleyeceğine inandıklarını belirtti.FED'in fiyat istikrarı ve büyümede kararlı olduğu vurgulandı.

ABD'nin bu süreçten sonra özellikle yatırımlar, istihdam ve teşvikler konusunda yeni adımlar atması bekleniyor. Bernanke açıklamalarında ABD'nin borçlanma limiti ile ilgili çıkacak yeni tartışmaların ekonomiye zarar vereceği vurguladı. Bernanke zor bir süreçten geçileceğini ama attıkları adımlardan emin olduklarını aktardı.

ABD'nin bu kararı kısa vadeli dünya piyasalarında geçici düşüş etkisi gösterse de piyasalar kısa sürede toparlanacaktır...

ABD'nin emtia fiyatlarındaki düşüşün enflasyona olumlu yansıyacağı mesajı altın fiyatlarında yeni rekorlar bekleyenleri de üzecek...

ABD'nin kendi sorunlarını çözmesi de yetmiyor. Avro'daki kırılganlık ABD'yi sıkıntıya sokabilecek ihtimaller arasında...

Avro Bölgesi ülkelerinden İspanya ve İngiltere büyüme rakamlarını açıkladı. Almanya da geçtiğimiz günlerde açıklamıştı. Büyüme rakamları ne ülkeleri ne de ekonomileri tatmin etmese de yüzde 0,2 oranında büyüyen ülkelerin durumu cılız da olsa dünya için umut denilebilir...

ALTINDA REKORLARI BEKLEMEYİN

Altın fiyatları ile ilgili 'balon beklentisi'ni daha önceki yazılarımda iki kez belirtmiştim... Hatta deyim yerinde ise bazı yorumcuların tepkisini çekmiştim çünkü rekor kıran altının düşeceğine ihtimal vermiyorlardı.

Altın için uluslararası piyasalarda 2200-2400 seviyelerinin konuşulduğu dönemde balon patlayabilir uyarılarım beni haklı çıkardı.

2000 dolar sınırına dayanan altın uluslararı piyasalarda 1703 dolar seviyelerine indi... Şimdi herkesin aklında yeniden 'eski rekorlu günlerine döner mi? Altın almalı mı?' soruları olsa da bu ihtimalin zayıf olduğuna inanıyorum...

Altında kısa vadede yükselişler olsa da bir miktar daha değer kaybedeceğini düşünüyorum... İç piyasada altın fiyatları üç günde yüzde 12'den fazla değer kaybetti.

Değer kaybı önümüzdeki günlerde de sürecek... Uluslararası piyasalarda altının 1850 doları geçemeyeceğini düşünüyorum...

DOLAR VE AVRO'NUN DA ATEŞİ DÜŞTÜ

Geçtiğimiz haftalarda Avro Bölgesi'ndeki borç krizi döviz piyasalarını yeni zirvelere taşımıştı. Merkez Bankası'nın döviz ihaleleri yaptığı ilk günlerde dövizdeki yükseliş frenlenmişti fakat düşüşe direniyordu.

Merkez ihaleleri kararlıkla sürdürdü. Dolar 1,80 sınırından döndü ve 1,72'ye kadar indi. Piyasalar henüz döviz kurlarının olması gerektiği yerde olduğuna inanmıyor...

Reel sektörün beklentisi 1,65-1,70 aralığı ama bu seviyeler biraz da AB'deki krizde yol haritasının netleşmesine bağlı aynı zamanda siyasi krizler için de formül bulunması gerekiyor. Dövize yatırım için de sağlıklı bir dönem olmadığını düşünüyorum...

Güvenli liman altın ve dövizde umduğunu bulamayan yatırımcılar gözlerini mevduat faizlerine çevirecektir... Yani TL'de olanların mevcut durumu koruması ya da gayrımenkul yatırımları önümüzdeki dönemin trendi olmaya aday...

Geçtiğimiz haftalarda 51 bin seviyelerini destek olarak belirleyen borsa son günlerdeki direnci ile 52 bin seviyelerini yeni destek noktası olarak belirlemek üzere... Dünyadaki gelişmeler borsaları sallasa da İMKB önümüzdeki dönemde kararlı çıkışını sürdürecektir... Borsa yatırım için cazip görünüyor... Mevduat getirileri de yeni döneminin yatırım trendi olacak...

TÜRKİYE BU FIRSATI KAÇIRMAMALI

Son dönemdeki gelişmeler Türkiye'nin dünya ekonomileri içerisindeki yıldızı parlatıyor... Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'den oluşan BRIC ülkeleri dünya üzerinde gezen sıcak paranın yeni adresi olmaya aday fakat güçler dengesi de gözetildiğinde AB'deki ya da ABD'deki yatırımcının bu ülkeleri tercih ederken tereddüt duyduklarını ifade etmek doğru olur.

Küresel Sermaye için en akıllıca alternatif de Türkiye olarak gözüküyor. Türkiye'ye yabancı sermaye girişinde hatırı sayılır bir artış beklentisi olduğunu düşünüyorum. Ekonomi yönetiminin son dönemdeki açıklamaları bu görüşü destekliyor.

Cari açık konusu Türkiye'nin öncelikli gündemi fakat tek gündem değil. Üstelik Türkiye aldığı tedbirleri tamamladı ve sadece düşüşün başlamasını bekliyor.

'Küresel durgunluk riski Türkiye'de fırsata çevrilebilir mi?' planlarını yapan ekonomi kurmayları, ağırlığı enflasyon hedefine ve istihdam politikalarına verecek. Fiyat istikrarından taviz vermeden Türkiye hem büyümeyi sağlayacak hem de durgunluğun önü alınacak...  

Yatırım için Türkiye küresel sermayenin yeni adresi olabilir. Fakat ekonomi yönetimi dünyada delirmiş gibi yeni piyasa arayan sermayenin giriş ve çıkışını kısa vadeli istemiyor.

Ekonomi yönetiminin bu konudaki tedbirlerine yeni dönemde yatırım teşvikleri eşlik edecektir. Türkiye yüzde 4,5 seviyelerinde büyüme rakamlarını aşmak için B planını hazırlamalı...

Daha önce kredi derecelendirme kuruluşlarının not konusunda görüşümü aktarmış Türkiye için sürpriz not artırımının gündeme gelebileceğini ifade etmiştim. Türkiye'nin bu konuda kredi derecelendirme kuruluşlarına baskıları artırması gerekiyor. Bugün SP'nin ABD'deki not indirimi Fitch'i nasıl korkutuyorsa, Türkiye'nin lehine işleyecek bir lobi de sonuç verebilir...

Dünya resesyon kaygıları yaşarken Türkiye beklentilerin üzerinde büyüyebilir, nasıl mı? Benim önerim Türkiye mutlaka yerli yatırımcı için 2008'de istihdamın artırılmasına yönelik tedbirleri ve teşvikleri dünyada resesyonun konuşulduğu bu dönemde de sunmalı.

Yatırımcı için bedelsiz arsa tahsisi, işveren için vergi kolaylığı sağlanabilir... Türkiye ayrıca yabancı sermayenin Türkiye'de şirket satın almalarını veya ortak olmalarını sağlayacak yeni formül üzerinde de hazırlıklar içerisinde olmalıdır... 'Teğet bile geçmeyecek' sözü kriz için kullanıldı ama kendini güvenli liman arayan küresel sermayenin de teğet geçmemesi için yollar açılmalı...

Not: Köşemizi zenginleştiren başlıklar adı altında yer verdiğimiz bölümümüz daha verimli olması adına haftada bir kez yazılarımızın sonunda yer alacaktır...

hakan.goksel@hotmail.com

Twitter: hakan_goksel