SGK'nın işgörememezlik eziyeti yazıma genel müdürden güzel haber geldi. SGK yeni uygulamaya gidiyor... Karşılıksız çekler yüzünden mağdurların yaşadığı trajediler dinmek bilmiyor. 'Adalet isteriz' diyen mağdurların ve ailelerin bu haykırışları yürek dağlıyor. Peki ne istiyorlar?

SGK'DAN İŞ GÖREMEMEZLİK MÜJDESİ

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geçici iş görememezlik parasının ödenmesi ile ilgili aylar süren ve yaşanan çetrefilli süreci bir önceki yazımda gündeme getirmiştim. Yazıma çok sayıda onay ve tepki mesajları geldi. Önce bir itirafla başlamak istiyorum.

Gaziosmanpaşa SGK Müdürlüğü ile ilgili yaşanan örnek olayı aktarırken amacım kurumu hedef göstermek değildi. İşlerin yavaş işlemesine dikkat çekmekti ama kurum çalışanları da zor çalışma koşullarını gündeme getirip sitemlerini ilettiler.

Anadolu'ya kıyasla İstanbul'da çalışan bir SGK memurunun iş yükünün fazlalığından bahsettiler... Bazı okuyucularımız tepkileri ise konudan yeni haberdar olduğumuz gibi yargı üzerine kuruluydu. Haberde yer vermediğim kısımları da hatırlatan okuyucularımız vardı. Yazımın amacına ulaşması ise SGK Hizmet Sunumu Genel Müdürü Ramazan Çelikkaya'nın telefonu ile oldu.

Yazımın yayınladığı gün tesadüfen İstanbul'da fuarda bulunan Çelikkaya danışmanı aracılığıyla bana ulaştı. Yazıyı okuduğunu ve sorunun farkında olduklarını ve bu konuda çalışma başlattıklarını ve sonlandırmak üzere oldukları bilgisini verdi. Çelikkaya çalışmaların son aşamaya geldiğine değindikten sonra yeni sistemle ilgili de bilgi vermeyi ihmal etmedi.

SGK işlemlerinin tamamen elektronik ortamda gerçekleşeceği bir yazılım hazırladıklarını ve yazılımın deneme sürecinde olduğunu söyleyen Çelikkaya; kırtasiyeciliğin önüne geçileceği gibi iş yükünde rahatlama olacağı bilgisini verdi. En önemli husus olan ödemelerdeki uzun sürelerin de kısaltılacağını belirtti.

Çelikkaya'nın aktardığına göre sistem şu şekilde işleyecek. Hastaneler sigortalı ile ilgili evrağı elektronik ortamda, internet üzerinden sisteme girecek. Sisteme girilen bilgi ilgili SGK Müdürlüğü'nün bilgisayarlarına anında yansıyacak.

Bu şekilde raporların hastaneden SGK'ya ulaştırılması esnasında zaman kaybının ve yanlış SGK müdürlüğüne gitmesinin önüne geçilecek. Ayrıca evrağın kuruma giriş kaydının yapılıp ilgili birime ulaşması günler almayacak...

İşlemler elektronik ortamda kısaltılacağından mevzuat ile ilgili problemler de yaşanmayacak. SGK'ya gelen evrak, ilgili memur tarafından onaylanacak ve ödemesi de SGK tarafından sigortalının hesabına çıkarılacak.

Ödemenin yapılması ile birlikte, TC Kimlik Numarası ve cep telefonu bilgisi SGK'da bulunan sigortalıya mesaj gönderilip bilgilendirilecek.

Çelikkaya yazılımın bittiğini, test sürecinde olduğunu ve yakın zamanda diğer illerde denenmeye başlayacağını ifade etti. Zamanını net olarak sorduğum Çelikkaya kesin bir tarih veremeceğini belirtti. Bu zamana kadar yaşanan mağduriyetler olsa da gelecekte bu sıkıntının çözülecek olması umut verici...

HAPİS CEZASI KALKSIN TALEBİ

Seslerini duyurmak için büyük gayret sarf eden çek mağdurlarının mesajları posta kutumu doldurdu. Mesajlarda kanundaki adaletsizliğe vurgu yapıp hapis cezasının kaldırılmasını istiyorlar...

Çek yüzünden hapis cezası alan mağdurlardan gelen iletilerde 6 maddeye dikkat çekiliyor.. Buna ek olarak yasal yükümlülüklerin yanı sıra mağdur olan ailelerinin yaşadığı trajik durumlara da değiniliyor.

14 aralık 2009 tarihli 5941 sayılı yasa ile bankalara ve çek sahiplerine bir takım yükümlükler getirildi. Bu yükümlülükler içerisinde karşılıksız çeklere Adli Para Cezası uygulaması da var.

Karşılıksız çıkan çeklerle ilgili bankaların ve çeki veren kişinin mali yükümlülüklerin yanı sıra, borcunu ödeyemeyen çek sahipleri hapis cezası da alıyor. İlgili kanundaki hükümleri internetten ulaşabilirsiniz!

Her zaman olduğu gibi çek konusunda kurunun yanında yaş da yanıyor. Bir tarafta ticari yaşamlarında düştükleri darboğazda çek yüzünden mağdur olan kesimler, diğer tarafta çekin karşılığını bulamayanlar...

Bankaların geçmişte sorumsuz çek dağıtmalarını unutmamak gerek ve yaşanan aile dramları da işin bir diğer boyutu.

Peki çek mağdurları neler istiyor? İşte onların bizzat kendi ağızlarından 6 maddelik talepleri:

1- 31.12.2008 tarihinden sonra, bilinen yasal boşluk ortada iken (3167 sayılı çek yasası) halen bugün; Yüksek Yargı tarafından emsal olacak bir karar çıkmamıştır. Oysa; Markalar kanunu bakımından Yargıtay 7.Ceza Dairesince emsal karar çıkmış ve insanlar bu karardan yararlanmışlardır.

2- Çek cezalarında bankalara her çek yaprağı için 600 TL ceza verilirken, bizlere çek bedeli kadar adli para cezası ve ceza ödenmediğinde hapis cezası verilmesi uygun ve doğru mudur? Adil bir uygulama olacaksa, bankalara verilen para cezası karşılıksız çek sahiplerine de verilebilir daha fazlası değil. Bu ceza da idari para cezası olmalıdır.

3- 5941 Sayılı yeni çek yasası ile taahhüt verilerek; geçici bir özgürlük kazanılmıştır ama zaten her şeyini kaybetmiş olan bu insanlar, ellerinde olmayan imkanlardan dolayı, taahhütlerini yerine getiremeyerek yeniden cezaevlerine döneceklerdir.

4- Birçok Asliye Ceza Mahkemeleri farklı farklı kararlar vermekteler (verilen taahhütleri, samimi bulmadıklarından kabul etmeme gibi, 5941 Sayılı yeni çek yasasının lehe olan hükümlerini uygulamamak gibi…)

5- Yeni kurulan Yargıtay 15.Ceza Dairesine, birikmiş olan bir milyon dosyadan, kırkbeşbin dosya geleceği ve bu dosyalar sonuçlanmadan, ilgili dairece başkaca dosya alınmayacağı gerçeğinden yola çıkarak, karşılıksız çeklerden dolayı adli para cezası alacak olanların iki yüz bin kişiden aşağı olmayacağı ve bu insanlarla birlikte aileleri de göz önünde bulundurulduğunda sayının tahmin bile edilemeyeceği gerçek ve ortadadır.

6- Senet (bono) ticari bir alışveriş aracı iken ve senetle ilgili olarak, bir kamu davası açılması söz konusu olmaz iken, karşılıksız çekten dolayı; neden kamu davası açılır? Neden adli para cezası alınır ve ödenmediğinde neden ceza evine girilir?

Çek yüzünden dağılan aileleri, sürgün ya da kaçak hayatı yaşamak zorunda kalan işadamlarını, intiharları, ikameti olmaması nedeniyle okullara kayıt yaptıramayan çocukları, icralarla boğuşan, avukatların insafına kalmış haneleri dikkate alarak bu işe el atılması hiç de fena olmaz...   

Hakan GÖKSEL-Haber 7

hakan.goksel@haber7.com

Twitter: hakan_goksel