Kamuda çalışan bazı kariyer uzmanlarının bu aralar 'Kanun Hükmünde Kararname'ler ile 'Eşit işe eşit ücret' çalışmaları nedeniyle moralleri bir hayli bozuk.

Yapılan düzenlemelerle adaletsizliğe uğradıklarını, unutulduklarını ve kırıldıklarını dile getiriyorlar...

Olan bitene karşı değiller sadece KHK ile yapılan gerçekleştirilen yeniden yapılanmadaki aksaklıkları göstermek, yapılanma sürecinde yerlerini almak ve dönüşümde etkin rol oynamak istiyorlar...

Dertlerini anlatmak, 'biz de buradayız' demek için aşındırdıkları kapılardan elleri boş döndüklerinde seslerini duyurabilmek için 'belki bir umut' deyip basın kuruluşlarının da kapısını çalıyorlar...

'Kervan yolda düzülür'

Her uygulamayı kusursuz kabul etmek elbette doğru bir yaklaşım olmuyor! Eskilerin deyişiyle 'Kervan yolda düzülür' misali yapılması planlanan dönüşümün aksak yerlerini gündeme getirmek reform sürecindeki başarı kervanının daha sağlıklı yol almasına vesile oluyor...

KHK'larla gerçekleştirilen reformlar hayati önem taşıyor. Maliye Bakanlığı'nda teşkilat yapısındaki reform niteliğindeki çalışmalar hem takdirle karşılanıyor hem de zaman zaman uygulamaya maruz kalanlar tarafından 'adaletsiz' olarak nitelendiriyor. Kamuda 'merkez-taşra' ayrımı sıkıntıları beraberinde getirebiliyor...

Maliye Bakanlığı çatısı altında 'Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlı hem taşrada hem merkezde istihdam edilen 'Gelir Uzmanları' da aynı uygulamalar nedeniyle bugünlerde zor günler yaşıyor...

Yapılan düzenlemelerle, kamu görevlileri arasında özlük ve kariyer olanakları bakımından büyük farklılıklar oluştu.

Peki halk arasındaki tabiriyle 'maliyeci ya da vergici' olarak bilinen 'Gelir Uzmanları' ne istiyorlar?

Haksızlıklara uğradıklarını düşünüyorlar... Çünkü merkezde ve merkeze bağlı olarak görev yapan diğer meslektaşları gelir ve özlük hakları bakımından ayrıcalıklı konuma kavuşurken, onlar 'gözden uzak olan gönülden de uzak olur' misali sınıf ayrımına maruz kaldıklarına inanıyorlar...

Nedenine gelince... 646 sayılı KHK ile 'Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü’ne bağlı çalışan meslektaşları önce 'devlet gelir politikaları uzmanı' sonra da 659 sayılı KHK ile 'Maliye Uzmanı' yapılıyor. 2 Kasım 2011 tarihli 666 sayılı KHK ile de “eşit işe eşit ücret” verilecek uzmanlar arasına dahil ediliyorlar. (Özetle Gelir İdaresi Başkanlığında 'merkez'de çalışan uzmanların maaşları Maliye içerisindeki diğer uzmanlarla eşitleniyor.)

Diğer taraftan 657 Sayılı Kanunun 36'ncı maddesinde sıralanan tüm kariyer uzmanları mevcut kararnamede yer alırken Gelir Uzmanları ile birlikte tüm 'Taşra Kariyer Uzmanları ve yardımcıları' bu düzenlemenin dışında bırakılıyor. Gelir Uzmanları 'merkez ve taşra teşkilatı' ayrımının sınıfsal farklılığa dönüştüğünü iddia ediyorlar!

Yine 'Gelir Uzmanları' göre 'Kararname'ye dahil edilmiş uzmanlarla , mezun olunan okullar, mesleğe alınma, yetiştirilme ve yeterlik süreci bakımından farklılık taşımıyorlar.

Gelir Uzmanları 'Merkez Uzmanı' kabul edilen her bir uzman unvanı ile aynı niteliklere sahip oldukları kanısındalar, aynı şartlarda (hatta bazen geçmiş dönemlerde olduğu gibi ortak sınavlarla) mesleğe alınıyor, yardımcılık döneminden geçiyor ve yeterlik sınavına tabi tutuluyorlar.

Kararnamede yer alan uzmanlar ile hem hukuken hem de statü bakımından eşit olduklarını öne sürüyorlar.

Belli dönemlerde ortak yapılan gelir uzman yardımcılığı,devlet gelir uzman yardımcılığı ve vergi denetmen yardımcılığı mesleğine giriş sınavlarının ortak yapıldığını hatırlatıp mülakat komisyonlarının takdiriyle unvanlara atamalar yapıldığının altını çiziyorlar...

Bu nedenle geçmiş dönemde komisyonların yaptıkları tercihler sonucu faturanın kendilerine çıkarılmasını istemiyorlar...

Bürokrasinin kendilerini sürekli görmemezlikten gelmesinden bıkmış bir haldeler ve 'eşit işte eşit ücret' uygulaması ile merkezdeki meslektaşları ile ücret farklılıklarının '1000-1800 TL'yi geçtiğini belirtiyorlar...

Gelir Uzmanları Derneği olarak Bakan'dan ve üst düzey bürokratlardan randevu taleplerinin sonuçsuz kalması da Gelir Uzman ve yardımcılarını bir hayli üzüyor...

Gelir Uzmanları en çok da şu 3 sorunun cevaplamasını istiyorlar:

-Gelir İdaresi taşra teşkilatında kariyer uzman istihdamına gerek olmadığı düşünülüyorsa neden uzman yardımcısı alımına devam edilmektedir?

-İdarenin kendi ürettiği hatalı istihdam politikalarının sebebi bizler değilken bunun, aynı idare tarafından çözümsüzlüğün gerekçesi olarak önümüze konulması ne ile açıklanabilir?

-Denetim birimlerinin birleştirilmesi sırasında merkezi denetim elemanı-taşra denetim elemanı ayrımı yapılmamışken uzmanlar arasındaki merkez taşra ayrımının sebebi nedir?

Kısacası Maliye'de yaşanan değişim ve dönüşüm süreci bir hayli sancılı ve zor ama aynı zaman da gerekli de! Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Maliye'deki reform konusunda olağanüstü çaba gösterdiği kamuoyuna yansıyor ama hala bürokrasinin bazı duvarları aşılabilmiş değil...

Elçiye zeval olmaz...

Hakan GÖKSEL - Haber 7
Twitter: hakan_goksel 
hakan.goksel@haber7.com