Hakan Göksel
Hakan Göksel
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Memur 'Eşit işe eşit ücret' mağduru

GİRİŞ 03.12.2011 GÜNCELLEME 03.12.2011 YAZARLAR

Bir tanıdığım telefonla aradı. Ses tonundan sinirli olduğu anlaşılıyordu. Bana 'eşit işe eşit ücret uygulaması ile ilgili' birtakım sorular yöneltti.

Belli ki bir hayli kızgındı. Gazetelerde, televizyonlar yazılan söylenenleri okumuş, duymuş ve haksızlığa uğradığını düşünüyordu. Ne olacak diye sordu?

Uygulamanın eksilerini artılarını paylaştım... Mağdur olan tarafta olduğu için olumlu gelişmeler doğal olarak onu ilgilendirmiyor, kendi mağduriyetlerinin çözülmesini istiyordu.

Çünkü ortada bir haksızlık vardı. Olayın temeli 666 sayılı kanun hükmünde kararnameye dayanıyordu.

6 Nisan 2011 tarihinde çıkarılan 6223 sayılı kanun ile Hükümete, bazı konularda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi verildi.

Bakanlar Kurulu da 'Kamu görevlilerinin bazı mali haklarına ilişkin düzenleme yapılması' ile ilgili 11 Ekim 2011 tarihinde 666 sayılı KHK'yı çıkardı. Kararname kamuda önce büyük bir sevinç yarattı.

Kanun kapsamına gireceğini düşünen ve ücretlerin düşüklüğünden yakınan milyonlarca memur kararnamenin 'reel sonucu'nu yani maaşlara yansımasını bekliyordu.

Çünkü yapılan düzenlenmenin ne olduğu o zaman ortaya çıkacaktı. (Kararnamenin ayrıntısını merak edenler Resmi Gazete'den bulup inceleyebilir fakat mevcut şekliyle kararnameden konunun uzmanı dışında birilerinin bir şey anlaması neredeyse imkansız!)

Kanun hükmünde kararnamenin ilk çıktığı zamanlarda bazı meslek grupları (Maliye Bakanlığı personeli gibi) konuya vakıf oldukları için 'kendi gemilerini kurtarmanın telaşı'na düşmüşlerdi.

Haklılardı da aynı bünye içerisinde mesai arkadaşlarının ya da aynı işi yapanların ücretleri ek ödemelerle artarken onlar yerinde saymışlardı. Kendi sorunları dururken diğerlerini düşünecek vakitleri yoktu.

Ne zaman ki tablo net olarak ortaya çıkmaya başladı, memurlar tarafında kıyamet o zaman koptu. Sendikalar birbiri ardına kamuoyu açıklamaları yaptı, basın toplantıları ve protesto gösterileri düzenledi.

Kamudaki memurların küçük bir kısmı (güçlü kurumlar ki, bunlar işin kaymak tabakası idi) KHK'yı sevinçle karşıladı ama diğer büyük bir kesim mağdur oldu. Bazı görevlerdeki memurlardan maaşları düşünler bile oldu.

KHK'nın bazı maddeleri 15 Kasım'da yürürlüğe girdi, diğeri ise 31 Aralık 2011, 1 Ocak 2012 ve 15 Ocak 2012 tarihlerinde yürürlüğe girecek! İşte asıl kıyamet de 15 Ocak 2012'den sonra kopacak...

Çünkü kamu görevlilerinin büyük çoğunluğunu oluşturan öğretmen, din görevlisi, hekim dışı sağlık personeli, polis, subay, astsubay, profesör, doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Gümrük Teşkilatı çalışanları,kaymakam, vali yardımcıları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu ve Büyükşehir Belediye Müfettişleri vb kariyer meslek ve üst düzey yönetici grup arasında sayılmayan memurların maaşlarında cüzzi bir miktar arttı, bazılarının maaşları ise düşecek.

Kısaca yeni gelen KHK'ya göre kamuda 'muadili olmayan memurlar' eşit işe eşit ücret konusunda deyim yerinde ise 'havasını aldı' diğer yandan güçlü kurumlarda çalışan memurlar pastadan en büyük payı alırken makam tazminatları da yükseldi. (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, müsteşarlar, şube müdürleri gibi...) 13 bini yönetici konumundaki 405 bin memurun maaşı artacak... (Hizmetli ile şube müdürleri arasındaki memurlara, normal artışların yanı sıra en az 43 lira, en çok 341 lira artış yapılması da gündemde... )

Hal böyle olunca kamudaki birçok bürokratın da istifayı seçerek özel sektöre geçmeyi planladığı konuşuluyor. Sorunlardan bir diğeri ise 30 Ekim 2008'den önce memur olanların ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmayacak olması...

Kısacası ilk başta memurların lehine gibi görünen 666 sayılı KHK'nın ayrıntıları somut olarak ortaya çıktıkça daha çok tartışılacağa benziyor.

Görünen o ki KHK'nin daha üzerinde çok çalışılması gerekiyor. Gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın gerekse Maliye Bakanlığı'nın KHK konusunda sıkı bir çalışma yapıp revize etmesi gerekiyor.

Kamudaki çalışma barışının sağlanabilmesi için bu şart!

Son olarak gelelim yakınımın serzenişte bulunduğu bir diğer konuya... Diyordu ki 'ben 4 yıllık mezunuyum ve bu görevdeyim. Önceden, gerek kadro boşluğu, gerekse siyasi nüfuz sonucu amir pozisyonuna getirilmiş, donanımı ve eğitimi benden daha düşük kişinin maaşına şu anda bile bir hayli uzakken KHK sonrası arada uçurum oluştu! Bunun neresi eşit işe eşit ücret?..'

Özetle kamuda benzer durumda olan, geçmiş dönemlerde ya da önceki hükümetler dönemlerinde belirli makamlara getirilmiş kimseler var!

Bu göreve getirilenlerle, onlardan daha donanımlı diğerleri arasındaki adaletsizliğin nasıl önüne geçileceği ise bir muamma...

Hükümetin başını bir hayli ağrıtacak olan ve muhalefete de büyük koz veren 666 no'lu KHK'nın çıkış noktasını desteklemekle beraber, iptalinin değil daha da geliştirilerek adaletsizliklerinin giderilmesi gerektiğine inanıyorum...

Yoksa bu hamur daha çok su götürür...

Hakan GÖKSEL - Haber 7

Twitter: hakan_goksel

hakan.goksel@haber7.com 

YORUMLAR 9 TÜMÜ
  • Veli Yıldız 13 yıl önce Şikayet Et
    Eşit iş için Özel sektöre bakılsın. Bir memur kamuda ne kadar alıyor, özel sektörde ne kadar alıyor, bu araştırılıp ona göre ücret belirlenmeli. Mesala: Kaymakam : 4000 TL Kaymakam Muadili(Siyasal kamu mezunu) 1000-ile 3000 TL Polis :2500 TL, Karşılığı olan özel güvenlikçi 1000 TL kadar alıyor Doktor (döner srmyli) 9500 TL, Özelde 12,000 TL civarı alıyor. İmam 1500 TL, Özelde 800 TL (iş bulabilirse) Hizmetli 1350 TL, Özelde 750 TL Öğretmen 1550 TL, Özelde 2000 ile 10.000 TL arası. Görüldügü gibi bazı bireysel beceriler hariç (Mesala bir yönetici özelde 50.000 TL alabilir.)Genelde, özelde maaşlar düşüyor. Yalnız öğretmenlik hariç. Dersane ve özel okula geçen bir öğretmenin maaşı 3,4'e katlanabiliyor. Burada bir terslik de Okul müdür ve idarecilerinin maaşının öğretmenden fazla olması. İşi,eğitimi öğretmen yapıyor, idareciler, sınıfı değil sadece prosedür yazılarını idare edip daha fazla ekders ücreti alıyorlar. Yani öğretmene göre çok daha az iş, daha fazla ücret.. avrupada
    Cevapla
  • hasangulten 14 yıl önce Şikayet Et
    MAĞDUR OLANLAR. Mağdur olan bir tek memur mu-- emekli de intibak yasası mağduru oldu. (hani anayasa refarandumundan önce en düşük ssk emeklisi maaşı -1200/1400-tl olacak diye atıp tutuyorlardı. emeklinin maaşı 1200 olmadı ama vekil danışmanına kaşla göz arasında yüzde 170 zam yapıldı.
    Cevapla
  • Mahmut Şeker 14 yıl önce Şikayet Et
    Eşit işe. Başta bu düzenlemenin Eşit işe eşit ücret adıyla anılması hata. Eşit kadroya eşit ücret düzenlemesidir bunun adı. Ancak inceleyenler bilir, bu düzenleme Eşit kadroya eşit ücret ilkesini dahi gerçekleştirmekten uzak.(Sayın yazar, Lütfen biraz araştırıp ta yazın.)
    Cevapla
  • sinane 14 yıl önce Şikayet Et
    Kaymak tabakası dediğiniz yerlerin hepsi mağdur oldu.. hakan bey haberi hazırlarken hiç araştırma yapmadığı belli. Kararname kaymak tabakası diye sizin tabir ettiğiniz tüm kurumlara yeni girecek personelinin maaşını düşürecek nitelikte. öyle kurumlar varki neredeyse yarı yarıya düşüş yaşanacak. kime yaradı derseniz, bakanlık personellerinin maaşı artacak. onun dışında çok kurumda %30-40 lara varan düşüşler olacak. araştırma yapmadan hazırladığınız içinde sizi kınıyorum. gazetecilik kimliğine yakışmayacak bir durum.
    Cevapla
  • ömer kara 14 yıl önce Şikayet Et
    öğretmen. bir öğretmenin hizmetli maaşı kadar maaş aldığını yazarsa belki bana duyar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle