Hakan Göksel
Hakan Göksel
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Kamyoncular da yıpranma payı istiyor

GİRİŞ 28.01.2012 GÜNCELLEME 28.01.2012 YAZARLAR

Hasbelkader bir ortamda tanıştığım Bülent Yiğit ile nakliyecilerin sorunlarını konuştum. Nakliyecilerin sorunları 'bir dokun bin ah işit' derler ya aynı o türden...

Yiğit 1985'ten beri nakliye işinde ve kamyondan TIR'a kadar neredeyse her marka, model ağır vasıtayı kullanmış...

Ben sordum o anlattı ve ortaya nakliyecilerin kangren olmuş sorunları çıktı.

Yiğit şoför olarak anlatmaya önce kendi derdinden başlıyor...

1985'ten beri yollarda olduğunu söyleyen Yiğit, öncelikle belgelerden şikayetçi... 

1996 yılında 'ticari araç kullanma belgesi' aldığını son birkaç yılda SRC belgesi ve psikoteknik belgelerinin de çıktığını ve para vererek aldıkları bu belgelerin 15 senedir bir kez olsun kontrollerde sorulmadığını anlatıyor.

Yiğit 'Bugüne kadar bir kez olsun sorulmadı. Ticari araç kullanım belgesi vardı, sonra SRC çıkarttılar şimdi de psikoteknik... Sadece para veriyoruz. Ne için olduğu bile belli değil' diyor.

Yiğit bu belgeler için ödemelerin asgari ücretle çalışan şoförlerden alındığını da aktarıyor...

Yiğit "Çalışmak o kadar cefalı oldu ki artık ceza puanları bizleri mahvediyor. Olmadık şeylerden ceza yiyoruz.

Örneğin süre ihlali konusu var. İşveren, aracı 24 saat çalışsın istiyor. Çalışmazsan kapıyı gösteriyor.

Çalışsan trafik ceza yazıyor. Örneğin bir ceza 20 puan. 5 kez bu cezayı alanın ehliyetine 2 ay el koyuluyor. Biz nasıl geçineceğiz böyle bir durumda kimse sormuyor. Yılda 2 kez ehliyet 2 aylığına alındığına psikoteknik belgesi de iptal ediliyor, yine parası şoförden çıkıyor. Üstelik kursun parasını da şoför ödüyor.

Eğer bir sene içerisinde 2 kez alınırsa bu sefer 4 ay ehliyet kullanılamıyor. Firmalara bu belgelerin alınması konusunda herhangi bir yükümlülük bulunmuyor. Olan yine şoföre oluyor. " diyor...

Sorunları bunlarla sınırlı değil bir de işverenden dolayı yedikleri cezalar var...

Yiğit "Az önce anlattığım süre ihlali ile ilgili firma sorumlu tutulmuyor. Örneğin işveren Adana'ya yük sardırıyor. Mecbur gitmek zorundasın. Kontrollerde ceza yediğimizle kalıyoruz. Madem böyle bir denetim var. Bağlasınlar araçları en azından araçlar çift şoför çalışır...

Aracın fenni muayenesinde ceza şoföre kesiliyor. Halbuki araçlar işverenin... Trafik "fenni muayene olmayan araca binme" diyor. Peki bu süreçte bizim ekmeğimizi kim verecek? Tonaj mesela işverenin zorunlu tuttuğu konular arasında. Yüklemezsen işi alamıyorsun. Yüklesen denetimden geçemiyorsun.  Tabi burada bütün kabahati işverene yüklememek gerekiyor. Onların da elbette bir takım giderleri var. Rekabet ortamı var... Onlar için de kolay değil..." diyor.

 Nakliye fiyatları düşük olduğundan işverenin de şoförden fedakarlık beklediğini aktaran Yiğit "Rekabetten dolayı bir iş 10 komisyoncuya veriliyor. Komisyonlar yüksek olduğu için nakliye fiyatı, işverenin kazancı düşüyor aynı zamanda masrafı yükseliyor. Bu maliyetler hem şoförden hem taşınan malzemenin gelirinden kesiliyor. Şoförlerin çilesi bir türlü bitmek bilmiyor..." diyor...

 Yiğit'in tıpkı diğer arkadaşları gibi 10 numara yağ ile ilgili tedbir alan hükümetten beklentileri de var. Gemilere yarı fiyatına mazot verilirken nakliyecilere neden verilmediğini sorgulayan Yiğit "Hükümet istese bu 10 numara yağı tamamen engelleyebilir. Mazot düşük olsa kimse 10 numara yağı talep etmez. Üstelik 10 numara yağın hem çevreye hem de araçlara zararları var. Ama başka da çaremiz yok." diyor.

Trafik polislerinin bazı uygulamalarından da dertli olan Yiğit "Mesela her şeyimiz sağlam yola çıkıyoruz. Yolların eksikliklerinden aracımız zarar görüyor. Örneğin bir kasise giriyorsunuz stop lambası patlıyor. Bunun faturası şoföre kesiliyor ve mesela karşılığı 20 ceza puanı... Burada işverene sorumluluk yok. Başkasının aracının sıkıntısı şoföre kesiliyor. Örneğin fenni muayene , süre ihlali bunlar şoförün sorumluluğu değil ama ceza şoföre kesiliyor. Puan şoförün ehliyetinden gidiyor" diyor...

Yiğit, nakliye komisyoncularının da kaldırılmasını talep ediyor.

Yiğit "Her ilde ağır vasıta şoförleri bir araya gelse kooperatifler kurulsa simsarlar, komisyoncular fırsatçılık yapamaz. Örneğin bir işin nakliye maliyeti bin lira ise bu fiyat nakliye komisyoncuları, simsarlar tarafından kırıla kırıla zararına taşımacılık yapıyor. Kooperatifler kurulsa kimsenin hakkı yenilmemiş olur... " diyor

Nakliyedeki kazançlarla ilgili bir örnek de veren Yiğit, "Örneğin İstanbul'dan Kütahya'ya maden taşıyoruz... Sadece yakıt ve şoför masrafı çıktığında 200 lira para kalıyor...Mal sahipleri araçlara 200 bin liraya varan paralar bağlıyor... Bunun teker aşınması var, sigortası, kaskosu var, aracın taksitleri var... Bu fiyatlarla bizim bırakın 10 numara yağ yakmayı yanık yağ yaksak yeridir... Çünkü ancak o maliyet bizi kurtarıyor" diyor...

Yiğit "Karda kışta, yağmurda yaşta, onca çile, onca yol eza cefa çekerken bizi en çok huzursuz eden laf da 'işine gelmiyorsa yapma' sözü, bunu nakliye komisyoncularından da trafik polislerinden de duyuyoruz. Bu bizi rahatsız ediyor. Birçok meslek grubunda emeklilik konusunda yıpranma hakkı var. Bizim kadar yıpranan var mı? Emeklilik sürelerinde bu neden dikkate alınmasın." diyor...

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun çatısı altında olduklarını söyleyen Yiğit, tesislerden de şikayetçi olduklarını belirtiyor. Tesislerin kendilerine uyguladıkları yüzde 30 indirimden bahsediyor. Yiğit "fiyatlar o kadar yüksek ki yüzde 30 indirime rağmen başka tesislerde daha ucuza ihtiyaçlarımızı giderebiliyoruz.  Peki bu tesislerin bizlerin işine yaramayacaksa kimin işine yarayacak" diye de ekliyor...

Yiğit binlerce nakliyeciden sadece bir tanesi... Görünen o ki yollarda ne kadar nakliyeci varsa o kadar sorun var...

Onlar artık seslerini Ulaştırma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı duysun istiyor...

Umarım bu sorunlara duyarsız kalınmaz...

Hakan Göksel - Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com

YORUMLAR 4
  • Ümit Kaya 3 yıl önce Şikayet Et
    Herkes Akşam evine gelirken Bizler Karda kışta ölüme umuda gaz basıyoruz çoğumuz evine Tabut içinde Dönüyor Tırda kamyonda Teneke içinde yatıyoruz Yorganımız kefenimiz olmuş Bizler bu Devletin bu memleketin unutulmuş göz ardı edilen insanlarıyız bizi Düşünen yok bizler yıpranmıyoruz Direksiyonda ömür geçirip direksiyonda yollarda ölüyoruz Kimin umrunda Yıpranma olayı.
    Cevapla
  • ESİN YALNIZ 13 yıl önce Şikayet Et
    Kasinlikle Haklı. Kamyonla şehirlerası milletlerası nakliye işi sgk da inşaat kadar prim olmasa da reelden onlardan çok yorucu. akşam evine giden adam her gün yeni bir güne başlıyor ama nakliyeci öylemi ya kardeşim...
    Cevapla
  • noter tasdikli yorumcu 13 yıl önce Şikayet Et
    burası ekonomi köşesi. ahali ilgisiz. demek ki en az sorun ekonomi alanında yaşanıyor. kadın- erkek ve politik meselelerimiz çoğunlukta. mesela şu anda aklıma gelen...bizim pazar yerimiz trafiği kötü etkilediği için uzağa taşındı. arasıra uğruyorduk bazı ürünleri çok ucuza alabiliyorduk. şimdi taksi tutup gitmek lazım.
    Cevapla
  • noter tasdikli yorumcu 13 yıl önce Şikayet Et
    trafik polislerinin bazı uygulamalarını. bir aralar şoförlük yapan yakınımızdan duyardık. şimdi de ayni şekilde midir? dürüst birine rastlarsın utanmıyor musun der mahcup olursun deyince sen bu işleri bilmezsin o işin usulü öyle diye sustururdu.
    Cevapla