Yerli otoda Fiat'a boş tarafından bakmak
Yerli otomobil tartışmaları çıktı çıkalı sokaklara farklı bir gözle bakmaya başladım. Adeta araç çöplüğüne dönmüş İstanbul sokaklarında araçlar üst üste yığılmış izlenimi veriyor. Sokakların 'park' sakini araçlar bize tamamen yabancı.
Bir sokakta park etmiş araçları milliyetine göre tasnibsaf ettiğinizde sokaklar başta Fransız olmak üzere, Alman, Amerikan, Güney Koreli, İtalyan ve Japonlar tarafından işgal edilmiş durumda...
İşin enteresan tarafı bu araçların büyük bir bölümünün fabrikaları Türkiye'de de bulunuyor. Özetle 'el markası' ile girilen pazarların çakma üreticileri konuma geldik...
Pazara göbeğinden girme şansı olmayınca da 'yandan yandan' dahil olmaya çalışarak, yan sanayide de söz sahibi olmaya başladık. 'Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz' misali bütün parçaları taklit edip alasını yaparken motor konusu 'kaşık sapı' gibi elimizde kaldı.
Her parçayı taklide müktedir sanayimiz iş motora gelince çakmasını dahi yapmaya fırsat bulamadı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan dün açıklanan cari açık rakamları tarihi rekor kırınca günler öncesinden duyurduğu ithalatın Salı günü karnını ortaya döktü. Açıklamaları içerisinde her biri ayrı başlık olacak onlarca madde vardı.
Otomotiv de baş suçlular arasında yerini alıyordu. Binlerce kişinin istihdam edildiği, ihracat rekorları kıran Türkiye'de cilalanan otomotiv sektörü, onca seneye rağmen yerli oranında takdire şayan bir tablo ortaya koymadı.
Her yıl araç satışları rekor kırdı, ihracatlar rekor kırdı ama onca emeğin yılın sonunda eldeki somut gerçek 'yarısı'nı bile yerli üretemediğimiz gerçeği idi.
Çağlayan'ın açıkladığı rakamlarda, Türkiye'de 100 dolarlık bir otomobilde 56 dolarlık ithal payına karşılık 44 dolarlık yerli payı var...
Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD Genel Kurulu'nda yerli otomobil için 'babayiğit' araması, yerli otomobil tarihi Devrim ve Anadol'dan ibaret Türkiye'de gönülsüz de olsa babaları harekete geçirdi.
Teşviksiz iş yapamayan bildiğimiz avam tabiri ile 'kelli felli' sanayiciler ortaya birçok olumsuz gerekçe sürse de bugünlerde, hükümetin de teşvikiyle bir takım çözüm yolu arayışına girdi. Her türlü destek için gereken sözü aldılar... Şimdi yollar yerli otomobilini bekliyor... Maliyetinin 3-4 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Koç Grubu geçtiğimiz günlerde Fiat'la görüştüklerini açıkladı. Fiat'ın yerli otoya sıcak baktığını ve deneyimlerini Türkiye ile paylaşacağını söyledi. Bardağın dolu tarafına baktığınızda sevindirici gelişme boş tarafına baktığınızda ise durum biraz daha farklı!
Genel kanı yerli otomobilin pazarda doğru konumlandırılması... Tespit son derece doğru olmakla birlikte bardağın boş tarafından baktığınızda, iç pazarda yerli otomobilin geçmesi gereken ilk rakibi Fiat görünüyor. Fiat da rekabetten doğacak zararı tolere edebilmek için farklı bir konumlandırma yoluyla kendi pazarına zarar vermeden bir çözüm bulmayı arzuluyor olabilir...
Tasarım konusunda sıkıntı olmayacağını cümle alem biliyor. Bugün Türk tasarımcıların Ferrari'lere kadar uzanan başarısı ortada... Aracı tasarlamak işin en kolayı... Montaj konusunda dünyadaki 'geri çağırma'lar dikkate alınırsa kimse elimize su dökemez denilebilir..
Geriye motor kalıyor... Teknoloji ve makine sektörüne büyük iş düşüyor. İşin özünde Ar-Ge varsa teşvik kapıları sonuna kadar açılmış durumda. Makine sektörü deseniz Çağlayan'ın 14 Şubat Salı günü açıkladığı gibi ve daha önce bir toplantı vesilesiyle Orta Anadolu Makine İhracatçıları Birliğinin Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran'a dinlediğime göre Türkiye'de makina üretimide yerli payı yüzde 70,4 seviyelerinde!
Yerli otomobilin yan sanayi gibi bir derdi olacağını da asla düşünmüyorum...
"Garp kafasıyla araba yapıp, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuğumuz" dönemler geride kaldı. Motoru da dahil olmak üzere yerli otomobilin pazar sıkıntısı yaşayacağına inanmak da gaflet olur. İhracat konusunun da dert olacağına inanmıyorum. İran'ın otomobil markası Samand Türkiye'de bile heyecan vesilesi oluyorsa, Türkiye'nin üreteceği yerli otomobil, Türki Cumhuriyetlerden tutun Ortadoğu ülkelerine, Afrika'ya, Balkanlar'a kadar çok rahat pazar bulacaktır...
Temennim yerli otomobilin bir an önce çıkması, endişem ise Fiat gibi tek bir marka ya da Koç gibi tek bir yatırımcının inisiyatifinde olmasıdır...
Gönlüm, yerli otomobilde her türlü aklın, girişimin, sermaye grubunun işin bir ucundan tutmasıyla, hem riskin dağıtılması hem ,de herkesçe sahiplenilmesinden yanadır. Koordinasyon hükümet tarafında üretim ise özel sektörün elbirliğinde olmalıdır...
Hakan Göksel - Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com