Malum yaz geldi düğünler eksik olmuyor... Evlilik sadece yaz mevsimine has bir müessesecesine 3 ay boyunca bir maratondur gidiyor. Ben de bir yakınımın düğününe katılmak için 4 günlük kısa bir seyehate çıktım.

Dört günde karayolu ile 3 şehir ve 2 binden fazla kilometre kat ettim. Bir de düğün koşuşturmacası eklenince çarşamba ve cumartesi yazılarımı yetiştirme şansım olmadı. Bu nedenle tüm okurların hoşgörüsüne sığınıyorum...

Türkiye gibi gündemi saman alevi bir ülkede yaşayınca birkaç günlük ayrılık bile ülke gündeminden kopmanıza yetiyor da  artıyor...

Siyaset ve dış politika gündemi bir hayli yoğun olunca ister istemez ekonomi de bundan nasibini alıyor.. Suriye ile yaşanan gerginlik üzerine basında sayısız yorum, makale yer aldı benzer konulara girip içinizi karartmak niyetinde değilim...

2009'dan beri devam eden küresel kriz de bir o kadar insanları bezdirdi. Ben bugün dikkatinizi bir rapora çekmek istiyorum..

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde kısa bir süre önce başkanlık değişimi oldu. İki yıl boyunca görevini başarıyla yürüten Ömer Cihad Vardan, koltuğu yine aynı ekipten Nail Olpak'a devretti.

Çalışmaları Vardan döneminde başlayıp Olpak döneminde devam ettiğini tahmin ettiğim MÜSİAD Araştırma Raporları'nın 79'uncusu Haziran ayında görücüye çıktı.

Tamamı akademik kariyere sahip 6 değerli ismin hazırladığı rapor, ekonomi uzmanlarının uzun süre tartışacağı bir konuya dikkat çekti. Rapor, Kalkınma Yolunda Yeni Eşik: Orta Gelir Tuzağı başlığı ile kamuoyu ile paylaşıldı.

Konusunun son derece isabetli olduğunu düşündüğüm raporda ilginç başlıklar dikkat çekiyor...

Türkiye bilindiği gibi 2002 yılında Ak Parti'nin iktidara gelmesi ile, büyümeden tutun, GSYH, milli gelirden, ihracat rakamlarına muazzam başarılar yakaladı. Büyüme ve ihracatta rekorlar birbirini izledi. 2009 yılı dışında büyüme sekteye uğramadı. Cari açık konusunda gereken tedbirler alındı ve bugün meyvesini veriyor...

Türkiye'nin bu kalkınmasının altında istikrar ve güven ortamının yanısıra özel sektör yatırımlarının ve yabancı sermaye girişinin katkıları bir hayli fazla oldu.

2002 öncesinde milli gelir 3 bin dolarlar seviyesindeyken 2011'e gelindiğinde bu rakam 10 bin doları aştı... Fakat bu aşamada MÜSİAD'ın da dikkat çektiği bir konu var o da Orta Gelir Tuzağı...

2004 öncesinde düşük gelirli ülke sınıfında yer alan Türkiye 2004 sonrası orta gelirli ülke statüsüne yükseldi. MÜSİAD'ın raporunda şayet mevcut politikalar ve planlarla yol alınırsa Türkiye'ni uzun süre orta gelir sınıfında yer alacağı ve hedeflenen 25 bin dolar milli gelire ulaşmada büyük sıkıntı yaşayacağına dikkat çekiliyor.

Türkiye'nin mevcut durumunu koruması, işsizliğin azalması, makro ekonomik dengeler için her yıl yaklaşık yüzde 5 büyümesinin yeterli olacağı görüşünün Türkiye'yi bir tuzağa çektiği yer alıyor.

Rapor, Türkiye'nin Orta Gelir Tuzağı'nda sıkışıp kalmaması için 2012 ve sonrasında kalkınma stratejisinin yeniden belirlenmesini ve en az yüzde 5'lik büyüme hedefinin revize edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Rapor Türkiye için kısa vadede ideal büyüme oranlarının yakalanmasının ve orta ve uzun vadede büyümenin devamlılığının sağlanmasını şart koşuyor.

Rapor, Türkiye için "iki uçlu büyüme" stratejisinin kullanılması şart koşarken 2023 için de kademeli bir büyüme ve uzun vadeli bir vizyona ihtiyaç olduğunu anlatıyor. Ulusal kalkınma hızında 2012'de meydana gelen ivme kaybının kalıcı olmaması için Türkiye ekonomisinin yeni bir iyi mimariye ihtiyacı olduğunun altı çiziliyor...

Rapor makro ve mikro ekonomik iyileştirmelerinin yanı sıra ekonomideki yapısal değişikliklerin de Tuzağa düşülmemesi için bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor...

Son derece sağlıklı bir bakış açısıyla hazırlandığına inandığım rapora zaman zaman köşemde yine yer vereceğim...

Uzun lafın kısası Türkiye'nin ekonomi politikalarında yeni bir bahara ihtiyaç var... Bu baharı sağlayacak ekonomi yönetimi mevcut yapılacak tek şey ekonomiye yeni bir perspektif kazandırmak...

Hakan GÖKSEL / Haber 7
twitter.com/hakan_goksel
hakan.goksel@haber7.com